Magneto | Smut (Bölümün Devamı)

2.8K 54 67
                                    

Uyarı: Kaçırılma, Bdsm, Üvey baba, Yaş farkı gibi konular içermektedir. Eğer bu tarz konulardan hoşlanmıyorsanız okumamanızı tavsiye ederim. Okuduklarınızdan ben sorumlu değilim.

Not: Bu bölüm istek bir hikayedir. Söz vermiş olduğum diğer smut hikayeler de yayınlandıktan sonra kitabım final yapacaktır.

İyi Okumalar

Gücün: Telepati, telekinezi

Okuldan çıkmış, arkadaşlarınla kafede buluşmuştun. Çiçekli milkshake sipariş vermiştin ve üstüne süs olarak konulmuş kiraz şekeri kremaya bandırmış yalıyordun ki telefonun çaldı. Karşında oturan bir arkadaşın kimin aradığını biliyordu. Dalga geçer bir ses tonuyla sordu.

- Yine annen mi? Bu sefer ne için arıyor?

Parmağınla işaret ederek onu susturduktan sonra telefonu açtın. Sesin ne kadar sevecen duyulsa da yüzün bıkkınlık gösteriyordu.

- Y/N, eve erken gel. Erik Lensherr bu akşam yemeğinde bizimle olacak fakat erken geleceğini söyledi. Şarap ekmek ziyafeti vermek istiyorum öncesinde. Masada sen de olmazsan saygısızlık olarak görünür.

Dudaklarını büktün.

- Neden görünsün ki? O Peter'ın babası, benim değil.

- Seni çocuğu gibi sevdiğini biliyorsun. Görmezse hayal kırıklığına uğrayabilir.

- Peki, sen nasıl istersen.

Kirazı ağzına atıp kalkman gerektiğini söyledin. Arkadaşların bunu duyduğu için üzülmüştü. Seninle bir sürü dedikodu paylaşacaklardı halbuki. Yine de bir kaç kendini bilmez arkadaşın 'anne kuzusu' olduğunu söyleyerek dalga geçtiler. Bu sırada öyle sinirlenmiştin ki onlara haddini bildirmek için zihinlerine girerek önlerindeki makarnayı sanrılara dönüştürdün. Her bir spagetti parçası mercan yılanına dönüşmüştü. Kızlar korkuyla bağırıp üzerlerine geldiklerini sandıkları yılanlardan kaçmaya çalışırken sen de gülümsüyordun. Diğerleri ise arkadaşlarını sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Dizlerinin arkasıyla sandalyeni itip memnun yüz ifadesiyle kafenin kapısına doğru ilerledin. Başını kaldırıp cam duvarın arkasına baktığında bir çift mavi gözle karşılaştın. Kafeden çıkacakken hareketlerini yavaşlattın. Erik Lensherr'dı. Sana bakıyordu ki, onu fark ettiğin anda gülümseyip el salladı. Bu bir tesadüf müydü yoksa burada olduğunu biliyor muydu, emin değildin. Tatlı bir ifadeyle sırıttın ve kafeden çıkar çıkmaz ona doğru ilerledin. Elini uzattın.

- Bay Lensherr, akşam yemeğinde bizde olacakmışsınız.

Erik uzattığın eline karşılık verirken gözlerinin içine rahatsız olacağın şekilde bakıyordu. Sanki sana hayranmış, seni beğeniyormuş gibiydi. Bir erkeğin sevgilisine bakarken ki tavırları vardı. Yine de kuruntulu davranmamaya çalışıyordun. Onun babandan büyük olduğunun farkındaydın sonuçta.

Erik Lensherr.

- Evet arabayla size doğru gidiyordum ki seni gördüm. Belki birlikte gideriz diye düşünmüştüm.

Gülümsedin.

- Tabii. Benim için de güzel olur.

Belinden tutarak seni arabaya götürdü ve binmen için kapını açtı. Yola çıktığınızda hala tedirginliğini koruyordun. Sebebini anlayamıyordun. Erik sana bir şey söylemek istiyordu, hatta sormak. Fakat çekiniyor gibiydi. Göz ucuyla sana bakıyordu. Aniden kendini tutamadı ve sordu.

- Y/N, o kızlara ne yaptın?

Kekelemeye başladın. Ailen hariç, kimsenin güçlerinden haberi yoktu. Annen herkesten saklamanız gerektiğini söylemişti. Çünkü ülkede mutantlardan korkuluyor, onlardan hoşlanmıyorlardı. Dikkat çekmemeliydin.

Marvel ile hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin