37/2-Çember

5.1K 558 290
                                    

Keyifli okumalar cadılarım 🕷️

Keyifli okumalar cadılarım 🕷️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

37- Çember

"Özgür olacağız."

Güneş hala doğmamıştı ama neredeyse doğmak üzereydi, sabahın soğuk havası içeride dolaşıyordu. Elimde duran defter biraz yıpranmış, biraz da kullanılmıştı. Sayfaların arasında kabarıklık oluşturacak şekilde eklenmiş kağıtlar vardı ama açıp bakmayacak kadar gergin hissediyordum.

Neden böyle hissediyordum, ne oluyordu bana bilmiyordum.

Öylece seslerin gidip gelişini dinledim, tarafımda olan her şey artık benden bağımsızdı. Yeryüzünde bir bedenim vardı ve nefes alıyordum ama çevremdeki hiçbir şeye ben karar vermemiştim; yama gibi asılı kalmıştım.

Odama biri girene kadar da eve kimin geldiğini ve neler olduğunu umursamadım. Odanın kapısında durup ışığın altında bana bakan mavi gözler bir an tanıdık bile gelmedi. ''Arin,'' dedi. Yüzünde oluşmuş ufak tefek morluklara baktıktan sonra bana bakan gözlerin Bora Abiye ait olduğunu fark ettim. ''Hadi, gidiyoruz güzelim.''

''Bora Abi?'' dedim şaşkınlıkla. Ayağa kalkıp defteri yatağın üzerine bıraktım. ''Sen...''

''Evet, iyiyim Avcılar onlardan kurtulmama yardım etti ama vaktimiz yok. Hadi üzerini giy.'' dedi aceleyle. Odaya girmiş olan Zahra dolaptan kalın bir şeyler çıkardı ve yanımıza geldi. ''Her şey iyi olacak, güven bana.''

''Ne oluyor, ne bu telaş?'' diye sordum. ''Nereye gidiyoruz, Yankı gelecekti.''

''Arin,'' dedi Bora Abi, ''Yankı sana asla sonsuza kadar yardım edemez. Tıpkı annene yardım edemediği gibi...'' duraklayıp anlamamı bekledi ama tek hissettiğim öfke oldu. ''Annene yaptıkları şeyin aynısını sana yapmalarına izin verecek misin?''

''Ne istediğini anlamıyorum ama beni tedirgin ediyorsun; hiç bir yere gelmek istemiyorum.'' dedim çatık kaşlarımla.

Birbirlerine baktıklarında Zahra, Bora Abi'nin koluna dokundu. ''Ben hallederim Abi, siz inin.'' dedi. Bora Abi'nin elimi tutmuş olduğunu o an fark ettim, parmaklarımı sıcak bir şekilde hafifçe sıktı ve odadan çıkmadan önce kafamı karıştıran birkaç kelime söyledi. ''Annenin buradan gitmesini isteyen biz değildik, onlardı. Bu yüzden hayatı boyunca yalnız yaşadı..''

Çıkıp gittiğinde anlam vermeye çalışarak Zahra'ya baktım. ''Ne demek bu?'' diye sordum. Elindeki kalın montu tutarken kolumu zarifçe tuttu ve yatağın üzerine oturdu. ''Otur.'' dedi fısıldar gibi. Yanına geçip oturdum, boynundaki kolyeye dokundu. ''Böyle bir şeye sahip olmanın ne kadar kötü olduğunu bilemezsin.'' diye başladı. ''Yıllardır bununla yaşamaya çalışıyorum ama bütün günümü uyuşmuş ve tamamen yorgun geçiriyorum; bu şey bütün ruhumu her geçen gün emiyor. Eğer bütün bunlardan kurtulmazsak üzerimizde baskı oluşturmaya devam edecekler.''

KÖTÜLÜK KELEBEKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin