63-Fısıltı

4.5K 511 249
                                    

|Sevgili Arin, kendimi azat edemiyorum ama ellerimdeki bu zincirleri bırakıp seni azat edeceğim. 

Özgürsün, gidebilirsin.|

Yukarıdaki müziği size ve bu bölüme armağan ediyorum. Keyifli okumalar

Yazar'ın anlatımıyla...

Fısıltı

Derin, üşüyen ellerini dudaklarına doğru götürdü ve içindeki kırılgan umuda tutundu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Derin, üşüyen ellerini dudaklarına doğru götürdü ve içindeki kırılgan umuda tutundu. Nefesiyle ısıtmaya çalıştı parmaklarını, hava hiç bu kadar soğuk olmamıştı belki de. Gözleri açıktı artık, az önce görüşünü engelleyen bez parçası arabanın içinde, yerde duruyordu. Sallanıp durmaktan yorulmuştu ama arabanın arkasında oturan pelerinli hiç kimsenin ona cevap vermeyeceğini biliyordu. Belki de aynı dili konuşmuyorlardı. Yüzüne bakıyor ve onu inceliyorlardı. Sanki her an bir atakta bulunmasını bekliyorlardı.

Oysa Derin ne bir cadıydı ne de bir vampir. Çevresindeki avcılar bunu biliyordu, onlar her şeyi bilirdi. Bu yüzden Derin'e zarar vermeyeceklerdi, tabii eğer Arin ve Teo teslim olmayı kabul etmezlerse... Derin'in meraklı bakışları aracın karanlık camına yöneldi ve çevreye göz attı. Görecek ve ayırt edecek hiçbir şey yoktu. Gittikçe uzaklaşıyor ve ait olduğu yerden silikleşiyordu.

Annesini özlüyordu, en çok da babasını. Arin'i aklından çıkaramıyordu. Avcıların elinde olduğundan haberleri var mıydı acaba, gittiğini anlamışlar mıydı? Her şey öyle kötüydü ki, anne ve babası kavga edip duruyordu; dünyayı koca bir hastalık sarmıştı. Felaketler üst üste kendini gösteriyor ve sanki doğa, insana meydan okuyordu. 

Yanında oturan kadının pelerininden gelen çimen kokusunu duyumsuyordu. Bu koku artık onu rahatsız etmiyordu, neredeyse alışmıştı. ''Üşüyorum.'' dedi, yardım etmesini ister gibi. Fakat yanında oturan kadın bir duvar kadar hissizdi, bakışları üşümenin ne olduğunu bilmiyor gibi Derin'in üzerinde dolaşsa da hemen ardından tekrar önüne döndü. Dakikalar sonra, üzerinde duran yeşil pelerinin bağını çözdü ve onu çıkarıp Derin'e uzattı. 

Yeşil, ağır pelerin sıcaktı, sanki sihirli bir şekilde hep böyle kalıyordu. Derin, pelerini sırtına atarken yanındaki avcının hareketlerini Alara Sarıkaya'nın kendisine benzetti. Dik duruşlu, duygusuz bir ifade ile Alara da ona bir zamanlar yardım etmişti. Tıpkı aynı şeyi hissetmişti o zaman. Alara'nın gözlerinde de kimsenin görmemiş olmasını uman kaçamak bir bakış belirmişti. 

Camdaki yansımasına baktı ve Alara'yı düşündü, gizliden gizliye de olsa Arin'e yadım ediyor olmasını umdu. Oralarda bir yerlerde ona destek olmasını ve arkasını kollamasını diledi.

Alara onunla mı acaba, diye düşündü...

Alara onunla mı acaba, diye düşündü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KÖTÜLÜK KELEBEKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin