Keyifli okumalar perilerim.Oy vermeyi, yorum yazmayı unutmayın.♡
෴
"Sırça fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkılıp kalan insan için dünyanın kendisi kötü bir rüyadır."
Sylvia Plath
Eğer avucumu göğüs kafesime sokup kalbimi çıkarabilseydim, onu çekip bir yol kenarına bırakır ve arkama bile bakmadan giderdim. Belki o zaman daha farklı olurdu her şey. Hissettiğim her bir duygunun ağırlığı altında böyle zavallı bir halde ezilmez, dimdik ayakta kalabilirdim.
Belki silmem gereken bir damla göz yaşım bile olmazdı o zaman, diğer herkes kadar gerçek gülebilirdim. Söylenen her kelimeyi zihnime kazımaz, kendimi utancın çürümüş çamuruyla lekelemezdim. Böyle narin olmazdım belki, böyle hassas ve aptal...
Öyle acınası hissediyordum ki, dünya üzerinde yaşanan her ne varsa ben tüm çizginin dışında kalıyordum. Aynadan kendime her baktığımda boşluğa bakar gibi hissediyordum, kendimi yok saydığımı bilmeyecek kadar küçüktüm ama insanların beni yok saydığını derin derin hissediyordum. Kaç yaşınızda olursanız olun, yok sayıldığınızı hissettiğinizde Tanrı'yı aramaya başlıyorsunuz. En azından onun bir cevap vermesini bekliyorsunuz. Ben de öyle yapıyordum, var olduğumu görmesi için içimdeki masumiyeti sıkı sıkı saklıyordum.
''Arin...'' duyduğum ses bir başkasına sesleniyormuş gibi geldi. Sanki bu isim bana ait değildi, içinde bulunduğum karanlıktan gözlerimi ışığa açmadım. ''hala ateşi var anne.'' gözlerime vuran ışık, göz kapağıma kızıl bir etki bırakıyordu. Memnuniyetsiz bir homurdanma duydum. Elimde olsa uyanmamayı tercih edecektim ama hatırladığım bazı görüntüler beynime ağrı saplar gibi görünüp kayboluyordu.
Kızıl gözler...
Soğuk sis...
Karanlık orman ve silüetler...
Beni telaşa düşüren görüntüler zihnimde yer edindikçe acıyla mırıldandım. Fakat gözlerimi açmak o kadar da kolay değildi. Bedenim buz gibi havaya temas eder gibi titriyorken göz kapağım tenime yapışmıştı sanki.
''Uyanıyor galiba!''
Sesini kavramaya başladığım kişi kuzenimdi, tek kuzenim Derin. Bakışlarını silik silik gördüğümde yüzündeki endişe dolu ifadeye tepkisiz kaldım. Evden öylece çıkıp gittikten sonra tam olarak ne olmuştu hatırlayamıyordum ama bu eve dönmüş olmama rağmen rahatlamıştım. Başka bir yerde, tanımadığım kişilerle de olabilirdim.
"Derin..." dedim kuruyan boğazımla.
''Günaydın, küçük kaçak.''
Parça parça hatırladıklarımla uzandığım soğuk yataktan yavaşça doğruldum. Başıma saplanan ağrıya rağmen odamda olduğuma emin olmak ister gibi çevreme bakındım. Güçsüz kollarıma destek olan kuzenim dikkatle yüzüme bakıyordu. ''ateşin var ama düşer birazdan, nasıl hissediyorsun?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜLÜK KELEBEKLERİ
FantasyWattys 2022 Paranormal/Fantastik Kazananı 🏆 •Vampirler, cadılar ve avcılar • Herkesin söylediğinin aksine kalbinde hiç sevgi taşıyor musun, Teo? Donuk bakışların ve sert tavırların etrafındaki herkesi uzaklaştırırken bundan öyle memnun görünüyorsun...