52- Çatışma

5.3K 521 637
                                    

Bugün biri bana dedi ki; "Sen kalem savaşçısısın." Daha önce hiç bana böylesine uyan kelime duymamıştım.

Keyifli okumalar cadılarım 🪐

Keyifli okumalar cadılarım 🪐

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 
52-Çatışma

"Bırak hayat içeri girsin."

Bir sonraki gün; Bora, Zahra, Peri ve Can'ın geleceği söylendi. Kendimi hiç bu kadar mücadeleye hazır hissetmemiştim.  Savaşım yalnızca avcılar ve vampirlerle değildi, evin içindekilerle de büyük bir savaş içindeydim.

Barlas'a olabildiğince yaklaşmamaya çalışıyordum. Tamamen kontrolsüzlüğe yatkın biriydi ve aynı alanda durmak bile beni geriyordu. Alara ile son konuştuğumuz andan sonra aramızdaki buzlar yavaş yavaş erimeye başlamıştı. Yine de o benim için değil, kuzeni için buradaydı; bunun oldukça farkındaydım. Evren ise yanımda olmaya çalışıyordu, onu kırmamak için çok büyük bir uğraş veriyordum.

İşin zor kısmı ise Yankı'ydı. Her geçen zaman diliminde ölüyordu, benim için kendi grubuna karşı çıkmıştı; çok uzun süre dayanamazdı. Evren'in onu kurtarması için büyük bir güce ihtiyacı vardı ve bu güç de çember oluşumu ile gerçekleşebilirdi.

Bunu yapmak istemiyordum, çember beni annem gibi uyumsuz yapacaktı. Kendimi zaten bu dünyaya ait hissetmiyordum, bir de ruhumu bir çembere bağlamak istemiyordum. Yankı, oluşabilecek kötü şeyleri inkar etmemişti. Ve şimdi, bugün; o çember için ilk adım atılıyordu. Bora, Peri ve Zahra da gelince tamamlanmış olacaktım.

''Can neden geliyor?'' Dudaklarımdan çıkan soru, hepimizin oturduğu salonda bakışları bana çevirdi. 

Teo, önünde durduğu pencerenin perdesini kapattı ve bakışlarını içeriye çevirdi. Yankı ise salonun uzak köşesinde duran masada oklarıyla bir terzi gibi ustalıkla ilgileniyordu. Alara, bacak  bacak üstüne atmış kadehindeki şarabı içiyordu. Kimseyi umursadığı yoktu.

Evren, ''dijital olarak bize yardımcı olacak.'' dedi. 

''Burada kalmayacak.'' dedi Yankı. Başımı çevirip dikkatle okun ucunu en sivri hale getirmesini izledim. ''Bir süre burada olacak ama onu başka bir cepheye göndereceğiz.''

''Öyle bir şey olmayacak!'' dedi Teoman. ''Can burada kalacak, burası onun için en güvenli yer.''

''Ona başka yerlerde ihtiyacımız var.'' dedi Yankı. Okları toplayıp kılıfına koydu ve çantasına atıp sırtına yerleştirdi.

Teo, ''Can'ı istediğin gibi oradan oraya götüremezsin. Gelecek ve burada kalacak.'' dedi. Küçük kardeşini korur gibi davranması bir yana söylediklerinde haklıydı. Can için bu savaş çok tehlikeliydi.

''Teo haklı.'' dedi Alara. ''Can'ın işin içine bile girmemesi gerekiyordu.''

''Gidip önce onları alsak nasıl olur?'' diye sordu Yankı. Her ne kadar iyi görünmese de gidip onları Teo ile birlikte almak istiyordu. Böyle daha güvenli olur diye düşünüyordu. Ama başına bir şey geldiğinde zor duruma gireceğini biliyordum.

KÖTÜLÜK KELEBEKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin