20- Kolye

7K 681 558
                                    


Keyifli okumalar cadılarım 🐞

"Nefretim kirli bir vasiyet gibi bedenimden soluk soluk akıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Nefretim kirli bir vasiyet gibi bedenimden soluk soluk akıyor."

Teoman, ormanın içinde kendinden emin bir şekilde duruyordu. Üzerinde siyaha çalan koyu yeşil bir mont vardı, yüz ifadesi oldukça sakindi. "Yanıma gel." dedi bakışlarını karşıdaki adamdan çekmeden. Duruşu öyle sağlamdı ki, kızıl gözlü upire bakıp geri adım attım.

Sol elimde inanılmaz bir acı vardı, sırtımda ve kaburgalarımda da öyle. Başım hâlâ çarpmanın etkisiyle acıyordu ama en azından kanamadığı için şükrediyordum. Başım dönerken Teoman'ın yanına doğru ilerledim.

Teoman'a bakıp "Onu öldürdün." dedi iri adam. Sesindeki nefreti daha önce hiçbir yerde duymamıştım. Teoman birkaç adımla önüme geçti, ona yaklaşmasını engellemek için koluna dokundum. Elimdeki kan montuna değerken tavrını bozmadı.

"Geri çekilmeni öneririm." dedi sakin bir şekilde. "Aksi halde aynısı sana da olacak."

Upir, yüzünde oluşan mide bulandırıcı gülümsemeyle sert adımlar attı ve Teo'nun yanına doğru ilerledi. O ilerledikçe ben geri çekilme isteğimi durduramadım. Ona zarar vermesini istemiyordum, canını yakmasını ve öldürmesini...

Korku dolu sahneler zihnimde belirirken Teoman kendisine atılan upirden çevik bir hareketle kurtuldu ve yönünü değiştirdi. Ardından gelen yumruklar ve sert darbeler arasında hayretle olduğum yerden onları izledim.

Teoman bir profesyonel gibiydi. Her hareketi sükûnet ile rakibine darbe olarak iniyordu ve rakibi öfkeden deliye dönüyordu. Çekik gözleri tetikteydi hep, siyah gözbebeklerinin arından bir sonraki hamleyi tartar gibi bakıyordu.

Upir, büyük yumruklarını kaldırıp ona savurduğunda Teoman bileğinden tuttu ve beni şaşkına uğratan bir güçle dizini onun karnına geçirdi. Bu hareketi upiri daha öfkelendirmiş olacak ki, karnını tutan adam doğruldu ve hızla kafa atmak için başını kaldırdı.

Teoman, ona doğru gelen başı tuttu ve diz kapağına sertçe vurdu. O vurdukça benim başımın ağrısı arttı. Kendime gelmeye çalışarak onları izlemeyi bıraktım ve hızla etrafına baktım. Kitap çok da uzakta değildi, yaprakların arasında duruyordu.

Tıpkı rüyamdaki gibi...

Dikkatle kavgaya bakıp adımlarımı kitaba doğru yönelttim. O an ne oldu bilmiyorum ama adam Teoman'a sert bir darbe indirip yerden sürüklenerek uzaklaşmasını sağladı. Olduğum yerde durup ona baktım, yara almamış gibi doğruldu ve üzerindeki yaprakları attı.

Yoluma devam edip kitabın olduğu yere ulaştım. İçimdeki korku nabzımı deli gibi hızlandırmıştı, kendimi bayılacak gibi hissediyordum. Elimdeki kan kurumuş, yaranın oluştuğu çizik belirginleşmişti.

KÖTÜLÜK KELEBEKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin