"O zaman durma"
Söylediğim şeyle komut almış gibi elleri sırtıma doğru çıkmaya başlamıştı.
Başımı boynundaki boşluğa yerleştirmiş tenini koklamaya devam ederken elbisemin fermyarının sesini duymuştum.
Hemen ardından ellerini çıplak tenimde, sırtımda hissettiğimde bu sefer nefessiz kalan bendim.
'Sakin ol... bu şekilde nefes alman beni daha da delirtiyor. Nefes alışların bile baştançıkarıcı'
Söylediği şeye gülerek başımı boynundan kaldırmıştım.
"Senin kendinden haberin var mı? Tek etkilenenin sen olduğunu mu sanıyorsun?"
Söylediğim şeye gülümseyerek elbisemin omuzlarından birini aşağı indirmişti.
'Nee sen de benim gibi dayanamıyorum mu diyeceksin?'
İnanmamış gibi yüzüme bakarak gülümsemişti.
"Evet dayanamıyorum"
İşaret parmağını dudağıma bastırarak tekrar nefeslenmeye başlamıştı.
'Böyle şeyler söylememelisin. Tehlikeli güzelim. Burdan çıkamayız'
Dudaklarını ısırarak söylediği şeyle bacaklarının üzerinde iyice yukarı kayarak tamamen yüzüne yaklaşmıştım.
"Söylüyorum ve söyleyeceğim. Umrumda değil"
'Demek öyle'
"Aynen öyle"
Elbisemin diğer omzunu çekmesiyle doğrularak dudaklarını boynuma bastırmıştı.
Dudakları tenimle her buluştunda vücudumu saran karıncalanmayla beraber saçlarını avuçalrımın arasına almış tamamen ona sinmiştim.
Öpücüklerinin yerine ıslaklık ve sıcaklık hissettiğimde vücudum yanmaya başlamıştı sanki istemsizce saçlarını sıkarak üzerinde yükselmeye çalışıyordum.
'Sana demiştim güzelim sınırlarımı zorlama demiştim'
"Sınırlarını sikeyim seni istiyorum"
Söylediğim şeyin farkına vardığımda artık çok geçti ve onun dudakları boynumdan köprücük kemiklerime doğru inmişti. Islak saçları boynumu kıdıkladığı için saçlarını durmadan geri itmeye çalışıyordum.
'Onlara dokunmama izin var mı?
Başını kaldırarak sorduğu şeyle yutkunamamıştım. Duraksamış ve ne söylemem gerektiğini bilememiştim. Utanıyordum ama sorduğu şeyi yapmasın ıstiyorudum.
"Onlar mı?"
Neyi kastettiğini biliyordum ama neden böyle şey sormuştum bilmiyordum. Sadece sarhoş gibi hissediyordum.
'Anladığını biliyorum' diyerek burnunu göğsümün sütyenden açıkta kalan kısımlarına sürttüğünde omuzlarından tutarak daha da yükselmiştim.
'Bende böyle düşünmüştüm. Bu şey nerden açılıyor'
Gerçekten mi bilmiyordu? Elini sürterek birşeyler aramaya çalışmıştı ama bulamayınca sütyenin omuzlarını indirerek ve aşağı çekiştirerek isteğine ulaşmaya çalışmıştı. Yapamayacağını düşünsemde dudaklarını tenimde hissettiğimde gömleğinin yakasından tutarak gözlerimi kapatmıştım.
Nefesini hissettiğim an tüm vücudum titremeye başlamıştı. Kendime gelemiyordum.
'Sakin ol tamam mı? Onları öpmeme izin ver'
Elinin birini belime koyarak rahatlatmaya çalışır gibi yavaşça okşamaya başlamıştı.
Öpücüğünü göğüslerimde hissettiğimde dudaklarımı ısırarak nefesimi tutmuştum.
Dudaklarının arasına aldığı anda tekrar kendimi kaybetmiştim. Nefes alışlarımın arasında kısık kısık inlediğimi farkettiğimde bir kaç saniyelik kendi halime şaşırmıştım.
Tüm vücudum titremeye başlamıştı ve kendimi kontrol altına alamıyordum.
"Yoongi ben..."
'Herşey yolunda korkma'
Emmeye başladığı anda kendimi toparlayarak gözlerimi açıp yavaşça aşaşı bakmıştım. Dudaklarının arsında tenimi emdiğini gördüğüm an inleyerek kucağına sertçe oturmuştum.
Bu sefer ondan duyduğum sesle gözlerine bakmıştım.
'Güzelim, nereye oturduğuna dikkat etmelisin'
Elimde değildi vücudumu bile kontrol edemiyordum.
'Şuan öyle bir etkiye kapıldık ki bundan kurtulamayız'
Yüzümü avuçları arasına alarak söylediği şeyle toparlanmaya çalışarak sütyenimi çekmeye çalıştığımda eliyle engelleyerek başını göğsüme yaslamıştı.
Engel olmadan kollarımla sararak beklemiştim.
'Ama ben daha bitirmemiştim'
Geri çekildiğinde yüzündeki ifadeye bakakalmıştım. Elbisemin omuzlarını kaldırdırsığımda yüzünde memnun olmayan bir ifade oluşmuştu.
Omuzlarından ittirerek duvara yasladığımda önce sorgularcasına bakmış sonra dudaklarını ısırarak başını geriye atmıştı.
Gömleğinin düğmelerinin hepsini açarak tamamen önünü açığa çıkarmıştım.
Dudaklarımı çenesine bastırdığım anda elini yanağıma koymuş ve yanağımı okşamıştı.
Bense beyaz teninde önce boynuna ordan köprücük kemiklerine kadar ilerlemiştim.
Burnumu tenine sürterek minik minik öperken göğsünden öptüğüm anda ellerini saçlarımın arasına geçirerek gözlerini açmıştı.
"Neden öyle bakıyorsun?"
Bölüm sonu🌱
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Different Worlds /Farklı dünyalar |MYG|
FanfictionDudaklarımı kanlı dudaklarına bastırdığımda gözlerindeki ifadeyi hiç bir zaman unutmayacağımı biliyordum. Büyük ihtimal o da bu öpücüğü asla unutamayacaktı. Gözlerimi kapattım ve o bakışları sonsuza kadar zihnime kazıdım İki farklı karakterin kendi...