Bir kaç gün sonra pastanedeki işimi bir ginlük arkadaşıma devrederek bende olan ve onun verdiği kitabı alarak yola koyulmuştum. Hatırlıyordum, o kitapları nerden aldığımı hala hatırluyordum. Hava hafiften kararmaya başlamıştı ama yinede geç olsa bile oraya gitmeliydim.Yaklaştığımda kitapları çantamdan alarak eski kitapçının kapısını açtım. Hala kapatmadıklarına sevinmiştim.
Tek istediğim kitap hakkında bir kaç bilgi almaktı. Ama işe yarayacak bir bilgi alamamıştım. Hava tamamen karardığı için vazgeçerek dışarı çıktım.Kapıyı kapatarak arkamaa döndüğümde hayal görüp görmediği sorgulamaya başlamıştım.
"Sen....
'Garip, yine karşılaştık'
Elimdeki kitaplara bakarak gülümsemişti.
'Sanırım siz de bu kitabı biraz garip bulmuş olmalısınız?'
O kadar yakın duruyorduki söylediklerini dinlemeyi unutup sadece gözlerine bakıyordum.
'Kitabı okurken çok garip hissetmiştim. Sanki her okuduğumda kendimi kitabın içinde buluyordum aslında öyle fantastik bir konusu da yoktu ama nasıl anlatsam bilemedim'
Söyşediklerine karşılık olarak ne demeliydim? Seninle hiç tanışmıyoruz ama sana aşığım? Hayır bu şekilde deli olduğumu düşünebilir. Yada kitaptaki tüm hikayeyi hatta fazlasını onunla yaşadığımı? Ahhh hayır nasıl anlatılabilir ki?
'Üzgünüm, öyle biranda konuşmaya başladım sanırım siz gidiyordunuz?'
"Hayır hayır, sadece... hmm evet yani bende öyel hissetmiştim kitabı okurken"
'Anlıyorum. Tamam o zaman belki yine tesadüfen görüşebiliriz'
Belki? Ama şuan kalbimin ne durumda olduğunu bilsen inanki iyiliğim için bunu istemezdin.
"Hıhı belki, hoşçakal"
'Hoşçakal'
Bir kaç adım attıktan sonra durup arkama dönmüştüm.
"Afedersin. İsmini sorabilir miyim?"
Bana doğru dönerek tebessüm etmişti
'Yoongi, Min Yoongi'
Derin bir nefes alarak ağlamamak için dudağımı ısırıp kendimi tutmuştum."Ahh tamam, ben Marita tanıştığımıza memnun oldum. İyi günler Yoongi"
'İyi günler'
Kekeleyerek konuşmuş ve hemen kitapçıya girmişti.Arkamı dönerek yürümeye devam etmiştim. Yutkunamamıştım. Bu kadardı.... her şey buraya kadardı. Burada onunla sadece iki yabancıydık.
Ağlamaktan görüş alanım bulanıklaştığı için yürümeye devam edememiştim. Onu belkide son kez görüyordum o yüzden biraz daha fazla görmeyi dilerdim. Hayır bu daha da kötü olurdu. Ahhh lanet olsun seni seviyorum, çok seviyorum. Sarılmak öpmek istiyorum ama..... ama yapamıyorum, yapamam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Different Worlds /Farklı dünyalar |MYG|
FanfictionDudaklarımı kanlı dudaklarına bastırdığımda gözlerindeki ifadeyi hiç bir zaman unutmayacağımı biliyordum. Büyük ihtimal o da bu öpücüğü asla unutamayacaktı. Gözlerimi kapattım ve o bakışları sonsuza kadar zihnime kazıdım İki farklı karakterin kendi...