"...haa bu arada Yoongiden uzak dur demiştin... Yoongiye yaklaşan ben değilim"
Arkamı dönüp gideceğim sırada bana küfrettiğini duymuştum. Umrumda bile değildi sadece küfür etmeyi beceriyordu anlaşılan.
Ne güzel sakince oturmuştum gelip beni rahatsız etmeyi başarmıştı gerçekten. Kamp alanına giderek sinirle kütüklerden birinin üzerine oturmuştum. Yoongi de diğer arkadaşlarıyla beraber voleybol oynuyorlardı. Ahh çok sıkıcıydı....
Oynamaya ara verdiklerinde neye baktıklarını anlamak için odaklandıkları yöne dönmüştüm. Az önceki italyanların geldiğini görmüştüm.
Az önce bana yolu soran adamın elinde çok güzel çiçekler vardı. Acaba şelalenin olduğu yerde mi bulmuştu? Ben hiç görmemiştim.
Bana doğru geldiklerini farkettiğimde acaba arkamda biri mi var ona mı bakıyorlar diye arkama dönüp bakmıştım.
Lucas tam önümde durduğunda bende ayağa kalkmıştım.
-Bunlar sizin için teşekkür olarak lütfen kabul edin...
"Ben...gerçekten gerek yoktu fakat teşekkürler"
Çiçekleri aldığımda gülümseyerek durmaya devam etmişti. Yanındaki arkadaşlarına gitmelerini söylediğinde hala neden beklediğini merak etmiştim.
"Bir sorun mu var?"
İtalyanca komuştuğumuz ve kimse bizi anlamadığı için oldukça mutluydum.
-Aslında bu size garip gelebilir sadece ben sizin enerjinizi çok sevdim. Yani sevdiğiniz biri yoksa bana bir şans verir misiniz?
Böyle bir şey beklemiyordum o yüzden çok şaşırmıştım. Yani beni sadece bir kez görmüştü o yüzden böyle bir şey diyeceği aklımın ucundan bile geçmezdi.
"Aslında gerçeği söylemek gerekirse benim sevdiğim biri var. O yüzden teklifinizi kabul edemem"
-Ahhh anlıyorum. Peki o burda mı? Yani sevdiğiniz kişi?
"Evet burda"
-Hangisi?
Aslında bu kadar meraklı olması beni birazcık rahatsız etsede başımla diğerlerinin voleybol oynadığı tarafı işaret etmiştim.
-orda bir sürü kişi var...
"Elinde topu tutarak şuan buraya bakan kişi"
-Şimdi neden öyle baktığı anlaşıldı. Herşey için teşekkürler Marita. Sizi rahatsız ettiysem özür dilerim. Kendinize iyi bakın..
"Siz ve arkadaşlarınızda dikkatli olun"
El sallayarak arkadaşlarının gittiği yöne doğru ilerlemişti.
Büyük kupalardan birini alarak içine su doldurarak çiçekleri kupanın içine yerleştirdim. Oldukça güzellerdi ve hemen solmalarını istemezdim.
Biranda masanın üzerine gelen topla kupa yere düşerek kırılmış ve tabi çiçeklerde yere saçılmıştı.
Dönüp baktığımda Yoongi koşarak buraya geliyordu.
'Üzgünüm. Bilmeden oldu'
Bilmeden olmuşmuş. Kafama atsaydın...
"Peki işte top orda alabilirsin"
Çiçekleri yerden toplayarak masanın üzerine dizmiştim.
'Bakıyorumda oldukça sevmişsin çiçeklerini. Yüzünde de güller açıyor'
"Ne alakası var? Kim çiçekleri sevmez ki? Çok güzeller"
'Haa yani az önceden beri böyle gülümsemene neden olan şey bu çiçekler kesinlikle o adam değil öyle mi?'
"Neden o adam yüzünden gülümseyeyim ki? Çiçekleri çok sevdim sadece"
Omuz silkerek topunu alarak karşıma geçmişti. Topu biranda attığında havada kaparak tekrar geri atmıştım.
'Oynamak ister misin? Gerçi bunu sormam biraz riskli malum sakar olduğun için'
Hem teklif ediyor hemde sakarsın diyor. Derdi neydi bir anlasam?
"Voleybol mu?"
'Evet'
Kalkıp gömleğimi giyerek önünü iliklemiştim.
'Bu ne için?"
"Tişörtün kirlenmemesi için"
Diğerlerinin yanına gittiğimizde hepsi gülümsüyordu. Ne yani onlara katılmıyor ola bilirdim ama bu oynayamadığım anlamına gelmiyorduki.
-Şimdiden söyleyeyim. Ben o kızı takımıza almam. Yemeğine iddiaya girdik. Kaybetmek istemiyorum.
Aralarından bir kız konuşmuştu.
'Tamam tamam. Ben kendi takımıma alıyorum. Taehyung, Ben ve Marita siz dördünüze karşı. Tamam mı?'
+Yoongi şimdiden paraları hazırlayın bize güzel bir akşam yemeği ısmarlayacaksınız.
Yoongi topu alarak öne geçmişti. Dört kişiye karşı üç kişi nasıl olurdu bilmiyorum ama beni daha tanımıyorlardı.
Yoongi atışını yaptığında karşı taraftan çok güzel bir atak gelmişti ve oldukça iyi oynuyorlardı. Sorun şu ki Yoongi ve Taehyung benim oynamama bile izin vermeden tüm topları kendileri karşılamaya çalışıyorlardı o yüzden bir kaç sayı geri düşmüştük bile.
Yine Yoongi topu aldığında yanına giderek topu çekip almıştım.
'Ne yapıyorsun?'
"2 yıl lise voleybol takımında oynadım Yoongi. Liberoydum... o yüzden yenilmek istemiyorsun benim de oynamama izin ver"
Arkadaşlar libero takım içinde kendi takım arkadaşlarından farklı renk giyinen kişidir ve görevi çoğunluk topları yakalayıp arkadaşlarına yönlendirmektir. Yani oraya buraya kaçan topları kendisi yerlerde yuvarlansa bile yere düşmesine izin vermeden yakalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Different Worlds /Farklı dünyalar |MYG|
FanfictionDudaklarımı kanlı dudaklarına bastırdığımda gözlerindeki ifadeyi hiç bir zaman unutmayacağımı biliyordum. Büyük ihtimal o da bu öpücüğü asla unutamayacaktı. Gözlerimi kapattım ve o bakışları sonsuza kadar zihnime kazıdım İki farklı karakterin kendi...