M-Yine aynı şeyleri söyledi fakat bu sefer kendinde değil gibiydi. Size teşekkür ederim isminiz neydi.
'Yoongi'
Elini uzatarak Yoonginin elini sıkarak bana bakmıştı.
M-Bıçağı aldığın için sana da teşekkür ederim Marita. Onu ortadan kaldırmam gerek.
Bıçağı ona uzatarak Yoonginin yanına geçmiştim.
"Önemli değil. Onun durumu iyi olacak mı?"
Minhyuk üzgün bir şekilde bize bakarak Kangjun'un yanındaki sandalyeye oturmuştu.
M-Bilmiyorum. Cidden ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
Elini Kangjunun yanağına koyduğunda bu dokunuş bana pek arkadaşça bir dokunuş gibi gelmemişti.
Yoongiye baktığımda o da aynı zamanda bana imalı bir bakış atmıştı.
Minhyuk'un biranda çocuğun dudağından öpmesiyle ikimizde ağzımız açık izlemiştik.
M-Bunu o ayıkken muhtemelen yapamazdım. Özür dilerim Kangjun ben Haniyi değil seni seviyorum
Ayağa kalkmış ağlayarak tezgaha yaslanmıştı. Gerçekten burda ne dönüyordu? Garip bir aşk üçgeni vardı.
M-Hani ikimizinde ortak arkadaşı. Fakat Kangjun ondan hoşlanıyordu. Hani ise benim Kangjunu sevdiğimi bildiği için ve Kangjuna karşı duyguları olmadığı için ona yakın davranmıyordu. Yanlış anlayıp üzülmesini istemiyordu. Kangjun bizim bir birimizi sevdiğimizi ve onu dışladığımızı düşündü. Öyle birşey olmadığını ona defalarca anlatmaya çalıştık ama bir faydası olmadı. Bu hale gelebileceğini asla düşünmezdim. Hani'yi bu kadar çok sevdiğini bilmiyordum
'Bana kalırsa sinirinin sebebi Haninin sevgisi değilde senin onun arkadaşlığına ihanet ettiğini düşünmesi. Yani bir nevi bildiğin halde onun sevgisini elinden aldığını düşünüyor. Bence birşeyleri açıkça söylemek daha iyidir'
Çocuk bize doğru dönüp umutsuzca omuz silkmişti.
M-Ne söyleyebilirim? Aslında onu sevdiğimi mi? Bu sefer tamamen kaybetmez miyim?
"Zaten şuanda pek sizinleymiş gibi durmuyor. Haline baksanıza kendi arkadaşını yaralayabilecek bir durumda hem de herkesin arasında. Bu normal birşey değil. Arkadaşınız olduğu için onu koruyorsunuz ama seni öldürebilirdi Minhyuk"
M-Haklısın sanırım onu hastaneye götürmem gerekecek. Hani sen burda kal. Bizim şoförlerden biri seni evine bırakır. Tamam mı?
+Tamam benim için endişelenme.
M-Siz ikinizede teşekkür ederim. Babana selam söyle Marita.
"Peki, dikkatli olun"
Çocuğun kolundan tutup kaldırarak kolunu omzuna atmış ve gitmişlerdi.
'Hadi biz de gidelim'
Kapıdan çıktığımız anda Minhyuk'un annesi ve benim babamı görmüştük. Minhyuk Kangjunla beraber önlerinde duruyordu. Anlaşılan bizimkiler olanları duymuştu.
M-Anne lütfen izin ver şimdi gitmem gerek.
×Ne gitmesi? Delirdin mi sen? Duydum herşeyi. Bu çocuk sana saldırmış ve şuan sen onunla sarılmış onu bir yere götürüyorsun.
Babam beni gördüğünde ne yapacağımı bilememiştim. Yoongi hemen yanımda kolunu omzuma atmış durduğu için heyecandan kalbim maratona çıkmıştı.
'Sanırım baban seni almak için gelmiş. Hadi git güzelim'
Sakin bir şekilde konuşarak kolunu indirerek ellerini ceplerine koymuştu.
Görünen o ki Minhyuk annesini ikna etmeyi başarmış ve Kangjunla beraber gitmişti.
Annesi babamla beraber bize doğrru geldiklerinde bizde bir kaç adım ilerlemiştik.
"Baba erken gelmişsin...."
-Evet arkadaşlarından biri burda sorun çıktığını söyleyince bende seni almak için gelmiştim ama anlaşılan boşuna endişelenmişim.
Son kelimeleri Yoongiye bakarak söylediğinde ne diyeceğimi bilememiş, bakışlarımı kaçırmıştım.
+Ahh bu çocuk beni delirtecek efendim. Kaç kez dedim o çocukla arkadaşlık yapma diye. O sana göre biri değil dedim kaç kere ama dinlemiyor. Kimse umursamaya bilir ama aile durumları uyuşmayınca böyle oluyor.
Minhyuk'un annesi konuşmaya başlamış ve durmamıştı bir türlü ve konuyu nereye getirmek istediği belliydi. Açık açık kendilerinin zenginliğinden dolayı o çocukla uyuşmadıklarını söylüyordu. Acaba oğlunun o çocuğa aşık olduğunu bilseydi ne düşünürdü?
-Sakinleşin, bakın Minhyuk ve diğeri hepsi iyi. Bence iyi oldukları için mutlu olmalıyız. Hem arkadaşlar arasında olur öyle şeyle. Belli ki çocuk kendinde değildi.
Babam kadını sakinleştirmek adına birşeyler söylemişti ama belliki faydası yoktu.
+Tamam haklısınız ama hep böyleydi. O çocuk serserinin tekiydi. Minhyuk efendi bir çocuktur. Onunla arkadaş oldukları zaman bile şaşırmıştım. Minhyuk-a hep söyledim öyle insanlar hep senin gibilerden birşey koparmak niyetindedir. Öylelerinden uzak dur dedim.
-Tamam anlıyorum sizi ama anlayış göstermemiz gerek. Bırakın onlar kendi aralarında çözsün.
Kadın eliyle alnına vurarak bıkkınca nefes vermişti.
+Ahhh az kalsın unutuyordum. Kavgayı senin yatışdırdığını söylediler. Çok teşekkürler gerçekten.
Kadın elini Yoongiye doğru uzatarak konuşmasına devam etmişti.
+Anlamışsındor ben Minhyuk'un annesiyim tekrar teşekkürler.
Yoongi kadının elini sıkarak hafiften öksürmüştü.
'Memnun oldum, bende öyleleri diye nitelendirdiğiniz kişilerden Yoongi'
Söylediği şeyle yüzüne baktığımda yamuk bir gülümsemeyle elini geri çekmişti. Böyle laf sokmalarının hastası olabilirdim.
🕸🕷♟
🕸🕷♟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Different Worlds /Farklı dünyalar |MYG|
FanficDudaklarımı kanlı dudaklarına bastırdığımda gözlerindeki ifadeyi hiç bir zaman unutmayacağımı biliyordum. Büyük ihtimal o da bu öpücüğü asla unutamayacaktı. Gözlerimi kapattım ve o bakışları sonsuza kadar zihnime kazıdım İki farklı karakterin kendi...