•65•

1.4K 163 45
                                    

Marita

Ahhh annemlerin bu misafir merakını hiçbir zaman anlamıyordum. Merak ettiğim tek kişi Yoongiydi ve umarım gelirdi. Aslında gelmez olursa kötü hissederdim ama onu da anlıyordum. Ondan neredeyse nefret eden her saniye aşağılayan insanların arasına gelmek istemeyebilirdi

Bu sefer giyeceğim elbiseyi  babam seçtiğinden midir bilmem ama çok sevmiştim. Oldukça sade ve şıktı. Beyaz bilekten bağlamalı topuklularımla berâber giydiğimde gerçekten çok uyumlu olmuştu. Kısa saçlarım biraz uzadığı için uçlarını hafif dalgalı yaparak yeniden o kısa görüntüyü yakalamıştım. Sade ama uyumlu bir makyajın sonunda geçip yatağıma oturdum.

Acaba onu arayıp sormalı mıydım? Ahhh yaaa kendini kötü hissederse. Bekle Marita sonuçta  partiye gelmese bile illaki seni görmeye gelecektir. Evet öyle...

Çaşışanlardan biri kapıyı tıklattığında hemen ayağa kalkmıştım.

"Girin"

-Babanız geldi hanımefendi.

"Tabi içeri gelsin"

Babam kapıdan girer girmez beni baştan aşağı süzerek tatlı bir şekilde gülümsemişti.

+Kızım tam bir peri olmuş. Doğum günün kutlu olsun birtanecik güzel kızım.

Yanıma gelip kocaman sarılarak ellerimi tutmuştu.

+işte bu hediyen. Umarım beğenirsin

Minik kutuyu teşekkür ederek alıp açtığımda içinden anahtarlar çıkmıştı. Ama araba anahtarı değildi.

+Buraya ilk geldiğin zamanlarda tatile gitmiştik ya hani orda yazlıkta çok sevdiğin bir ev vardı hiç dönmek  istemezdin. Burası o villanın anahtarları. Orası artık  senin

Cidden orayı o kadar çok severdim ki bana garip bir şekilde çok  küçük olduğum zamanları hatırlatırdı. Kutuyu kapatarak tekrar sıkı sıkı sarılmıştım.

"Gerçekten çok teşekkür ederim. Normalde bu kadar büyük bir hediyeyi kabul etmezdim ama bunu asla geri çeviremem"

+Zaten öyle bir seçiminde yok. Orası artık senin.

Elini omzuma koyarak uzunca bakmış ve kapıya yönelmişti.

+ İstersen misafirlerimizi çok bekletme... Haa bu arada seninki gelmiş o da aşağıda seni bekliyor.

Kapıyı kapatarak gittiğinde biranda heyecanlanmıştım. Benimki mi? Yoongiden bahsediyordu değil mi? Hemen anahtarı minik beyaz çantama koyarak yanıma almıştım.

Merdivenleri tutunararak yavaş yavaş zorda olsa inmeye çalışıyordum. Şu topluluklarla merdiven inip çıkmak gerçekten zordu.

Son bir kaç basamak kala biranda herkes gürültüyle alkışlamaya ve o meşhur doğum günü şarkısını söylemeye başlamıştı.

Tamam nerdeyse çoğunu annem davet etmiş olsada bu şekilde gülümseyen yüzler görmek güzeldi.
Ama benim gözlerim başkasını arıyordu. Üstelik babamın dediği şeyden sonrada sakin duramıyordum 

Beni masanın başına doğru yönlendirerek hepsi etrafıma toplandığında hala konukların arasına bakarak onu görmeye çalışmıştım.

Herkes masanın üzerindeki kocaman pastanın sevinciyle kes kes diye bağırıyordu, bazılarıysa dilek tutmamı söylüyordu . Elime tutuşturdukları bıçağı alarak bir şeyler dilemiştim ama o nerdeydi? eğer geldiyse nerdeydi gerçekten?

Sol bileğimde hissettiğim dokunuşla hafifçe soluma dönmüştüm.

'Hadi etrafa bakınma herkes pastayı kesmeni bekliyor'

Ne yani hemen arkamda mıydı az önceden beri? Ona doğru çok dönemesemde hafif bir tebessüm ederek sol elimi arkama götürerek elinden tutmuştum.

Pastayı kestiğimde herkes mutlu bir şekilde alkışlayarak yanıma gelerek bazıları hediyelerini masanın üzerine bırakmıştı. Bir şeyler söylüyorlardı ama ben pek duymuyordum sadece gülümsüyordum.

Sonunda işıkları kapatıp renkli ışıkları açtıklarında arkama dönmüştüm.

"Gelmişsin..."

'Aksi imkansızdı'

Kollarını açarak beklediğinde hiç düşünmeden sarılmıştım. Ahh gerçekten o kadar ferah kokuyorduki hiç uzaklaşmak istemiyordum. Ayrıca takım elbise giymemesine rağmen diğer herkesten şık duruyordu.

'Çok güzel olmuşsun gibi bir klişe söylemeyeceğim çünkü her zaman güzelsin ama bu sefer üzerinde farklı  bir işık var bunu neye borçluyuz'

"Mutluyum. Sanırım o yüzden"

Yavaşça uzaklaşarak dikaktle yüzünü incelemiştim. Ve daha o an müzik çaldığını farketmiştim.

'Sen dans etmek istemiyor musun?'

"Ahh tabiki isterim"

Elini uzattığında hemen tutarak yaklaşmıştım.

'Pek iyi değilim o yüzden eğer yanlışlıkla ayağına basarsam kesinlikle sende bana acıma'

"Sorun değil basmayacağını biliyorum"

Gülerek başını sallamıştı ve elini belime yerleştirmişti.

Kolumu omzuna koyarak başımı göğsüne yaslamıştım. Bu şekilde etraftan soyutlanmış gibi hissediyordum. Sanki sadece ikimiz vardık.

'Uyumuyorsun değil mi?'

Söylediğine gülerek omzuna yalandan vurmuştum.

"Tabiki hayır. Öyle birşeyin olması imkansız. Böyle bir anı uyuyarak kaçıramam"

Dokunuşu bile beni mutlu ederken tüm sıcaklığını hissetmek içimi huzurla dolurmuştu

Eğilerek kulağıma yaklaşıp bir süre beklemişti. Bir şey söylemesini beklemiştim ama sessizce duruyordu.

"Yoongi?"

'Birazdan seni kaçıracağım o yüzden nerden çıkabiliriz onu söylemelisin'

Yoongi Dark Aesthetic🕷

Yoongi Dark Aesthetic🕷

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Different Worlds /Farklı dünyalar |MYG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin