İlk gün olduğu için ve hocalar ders işlemediği için oldukça mutluydum. Çünkü tüm gün bahçede yaşananları düşünüp durmuştum. Benim suçum yoktu ama onlar benim bilerek yaptığımı düşünüyordu. Beni kendini beğenmiş biri olarak tanımalarını istemiyordum.
-Hey Marita?..
Ahh yine mi bu çocuk. Her seferinde sınfımı arayıp bulmak için neden bu kadar uğraşıyordu?
"Efendim Siwon"
-Bizim çocuklar söyledi seni şu hamamböceklerinin yanında görmüşler. Bir sorun mu var? Hemen halledelim.
"Hamam böcekleri mi?"
-Evet işte şu statü olarak bizim çok altımızda olan insancıklardan bahsediyorum. Ayrıca neden beni öldürecekmiş gibi bakıyorsun?
"Sizi bana seçerek mi yolluyorlar? Gerçekten en son birinizin katili olacağım. Halledecekmiş... bahse girelim seni tek hamlede yere serir onlar"
-Oooo şimdide hamamböceklerini mi savunuyorsun? Annen biliyor mu bunu? Bilirsin annemle kendileri çok yakındır
"Beni tehdit mi ediyorsun? Ucuz numaralar"
Siwon tekrar birşey söyleyecekken zilin sesi duyulmuştu. Ellerini ceplerine yerleştirerek kendince havalı bir yürüyüşle sınıftan ayrılmıştı. Aptal...
Anlamıyorumki onlarla dertleri neydi? Tamam bizim gibi zengin değillerdi ama onlarda insandı ve bu şekilde muamele yapmaları çok çirkindi.
Üstelik onları tanımıyorduk bile. Gerçi farklı bölümlerde olsalar bile genellikle kız erkek hepsi beraber takılıyordu. Demekki arkadaşlıkları bizimkinden daha iyiydi.
Acaba Yoongiyi tekrar görme şansım var mıydı? (Yazar ben olduğum için var tabi)
Kesinlikle ondan tekrar özür dilemeliydim. Tişörtünü mahvetmiştim. Ahhh neden tam bir yıldır hoşlandığım kişiyle bu şekilde tanışmalıydım ki? Gerçi buna tam olarak tanışmak denemezdi.
Çok güzel ya gerçekten hayatın boyunca kimseye aşık olma ve en sonunda ailenin asla izin vermeyeceği hatta belki sırf ünlü birinin kızı olduğun için sana bakmayacak birini sev.
Ahh benim suçum neydi ya? Neden onu sevdin ki? Hey seninleyim? Evet evet sen kalbim? Neden o?
Mh-Marita burda yalnız ne yapıyorsun? Az önve zil çaldı. Neden diğer sınıfa gelmiyorsun?
"Ah şey ben dalmışım. Geliyorum hemen"
~
İşte son bir ders daha ve sonra yine o eve geri dönecektim. Acaba başka derslerede girme gibi bir şansım var mıydı... Ahh şansımı sikeyim...
Sonunda yine dönüp dolaşıp buraya gelmiştim işte. Zile bastığım anda kapı hemen açılmış ve hizmetli kadın üzerimdeki ceketi almıştı.
-Hanımefendi anneniz sizi salonda bekliyor. Acele etmenizi söyledi.
Hemen hızlı adımlarla salona yönelmiştim. Acaba yine ne olmuştu.
Karşısına geçip beklediğimde elindeki kahvesinden bir yudum daha alarak nazikçe bırakmıştı.
-Tam beş dakika geç kaldın. Sınıftan çıkarken hızlı toparlanmanı söylemiştim.
"Benim suçum değildi sadece şoför geç-
-Kural bir. Bahane kabul edilmiyor. Bunu biliyorsun. Şimdi tekrar et.
"Bahane kabul edilmiyor"
-Güzel, şimdi odana çıkıp üzerini değiştir. Hızmetli senin için yemek getirecek hemen ye ve saat üçde piyano öğretmenin gelecek. Bu gün bir saat ders alacaksın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Different Worlds /Farklı dünyalar |MYG|
FanfictionDudaklarımı kanlı dudaklarına bastırdığımda gözlerindeki ifadeyi hiç bir zaman unutmayacağımı biliyordum. Büyük ihtimal o da bu öpücüğü asla unutamayacaktı. Gözlerimi kapattım ve o bakışları sonsuza kadar zihnime kazıdım İki farklı karakterin kendi...