Bölüm smut içerir rahatsız olanlar atlayabilir
Baktım herkes üzülmüş ağlıyor burda kesilmez bölüm diye bende bari bir partını atayım dedim...
"Durmanı istemiyorum...
Yüzünde oluşan kendinden emin gülümsemeyle belimden tutuğu gibi kaldırarak kucağına oturtmuştu.
Bakışları biranda o kadar değişmiştiki onu daha önceki yakınlaştığımız zamanlarda bile böyle görmemiştim.
Ellerini belime yerleştirip yavaşça aşağı kayarak kalçamın üzerinde durmuştu.
Aniden sıktığında istemsizce omuzlarından tutarak yükselmiştim.
Yüzüne baktığımda gülerek ellerini karnıma koymuş ve tenimde geziye çıkmış gibi yavaşça yukarı çıkarak göğüslerimde durmuştu.
'Otur hadi. Öyle mi duracaksın?'
Nasıl tepkiler verdiğimin farkında bile değildim ki.
Göğüslerimi avuçlarının arasına aldığında bir şey söylememe izin vermeden dudaklarımı kendi dudaklarına hapsetmişti. Az önceki küçük öpücükler yerine bu sefer dudaklarımı büyük bir tutkuyla emmeye başlamıştı.
Anlık kollarında duran ellerim göğüslerimde duran ellerinin üzerine kaymış ve ellerini sıkmıştım.
Gülümseyerek bu sefer kendi tekrar sıktığında omuzlarından tutarak acısını dudaklarından çıkmıştım.
Islak dudaklarını yanağıma ve boynuma bastırarak dudaklarının arasına hapsettiği tenime kendince zulüm etmişti ama acısı bile can acıtan türden değildi. Boynumun nerdeyse tamamını emerek köprücük kemiklerime ve yavaşça aşağı geçmişti.
Avuçlarının arasında bir süredir oynadığı göğüslerimi serbet bırakarak az önceki gibi beni yatırmıştı.
Battaniyeleri tamamen alıp ön koltuğa fırlattığında saçlarını eliyle karıştırarak üzerime eğilmişti.
Küçük dudakları göğüslerimle buluştuğunda gerilmiştim. Kollarından tutarak nefesimi sabit tutmaya çalışsamda işe yaramıyordu.
"Ahhh lütfen...
'Ne? Lütfen ne?'
Duraksayarak bana baktığında dudaklarımı ıslatarak başımı sağa sola sallamıştım.
"Bilmiyorum sadece biran nefes alamayacakmış gibi hissettim"
Gülümsemesinin ardından biraz sakinleş diye fısıldayarak tekrar devam etmişti. Dilinin bu kadar güzel hissettirmesi normal miydi? Kendimden geçmiş ve uyuşmuş gibi hissediyordum.
Kollarını o kadar çok sıkmıştımki tırnaklarımı geçirdiğimi farkettiğimde hemen ellerimi çekerek kollarımı yanıma bırakmıştım.
Ahh çıkardığı sesler, mırıldanmalar yüzünden içimde sanki bir ateş oluşuyor ve patlayacakmış gibi duruyordu.
Başımı hafifçe kaldırarak ona bakmaya çalıştığımda bana bakarak göğüs ucumu dudakları arasında çekiştirmişti. Sikeyim böyle bir görüntüden sonra nasıl sakin olabilirdim ki?
Omzundan ittirdiğimde neye uğradığını şaşırarak doğrulmuştu.
Duraksayıp nefesimi düzene sokmak için gözlerimi kapatmıştım.
'Ben özür dilerim. Canını çok mu yaktım?'
Ahh özrünü sikeyim Yoongi. Üzerine çıkarak omuzlarından turup geriye itmiştim.
Yüzünde neler oluyor dercesine bir bakış vardı.
"Özrü... siktir et"
Uzanarak dudaklarımı boynuna bastırdım. Onun kadar bende onu öpmek ve tenini hissetmek istiyordum.
Boynunu emmek için dudaklarımı araladığımda sesli bir şekilde nefes alarak başını geriye atmıştı.
Işte güzel tenin dudaklarımın arasında Yoongi. Dilimle köprücük kemiklerine bir yol çizerek bu sefer ben onu ittirip yatırmıştım.
Şaşırmış ve gülmeye başlamıştı.
'Böyle birşey beklemiyordum'
"Bende içimde böyle duygular ve istekler taşıdığımı bilmiyordum"
Parmaklarımla dudaklarını kapattığımda parmaklarımı öperek kollarını başının altında birleştirmiş tamamen benim için tüm vücudunu sunmuştu. Parmağımla çenesinden karnına kadar yol çizerek baksırına varınca durmuştum.
Eğilerek öpmeye başladığımda sabit duramayıp kıpırdanmıştı.
Göbeğine vardığımda biranda beli gerilmiş ve beni tamamen üzerine çekmişti.
Doğrularak kapıya yaslanıp gelmem için beklemişti. İsteğini kırmadan gidip tekrar kucağına oturmuştum.
Elini belime koyarak daha çok kendine doğru çekerek oturmam için kendince bir yer belirlemişti. Yada direkt ona temas etmemi istediği için yapmıştı.
Öyle mi diye anlamak için biraz daha yaklaşarak bastırmıştım. Anında değişen yüz ifadesi düşündüğüm şeyin doğru olduğunu kanıtlamıştı.
Elini yanağıma koyarak okşamış ve işaret parmağını dudaklarımın üzerinde dolaştırmıştı.
'Gerçekten bakışların doğruyu söylüyormuş'
"Bakışlarım mı? ne söylüyor onlar?"
Dudaklarımı aralayarak parmağını hafifçe ısırdığımda gülümseyerek kafasını cama yaslamıştı.
'Kesinlike bana karşı yaramaz olduğunu... bana öyle geliyor sanıyordum ama gerçekten öyleymiş'
Yavaşça öne doğru hareket ederek bacaklarımı açarak sürtündüğümde belimden tutarak dudaklarımın üzerinde duran parmağını sertçe bastırmıştı. Dudaklarımı aralayarak parmağını ağzıma aldığımda başını anında kaldırarak doğrulmuştu.
'Sikeyim sen....
Parmağını emdiğimde yüzündeki ifadenin bu kadar hızlı değişmesi hoşuma gitmişti. Çünkü utandığım için bana gülümseyip duruyordu şimdi gülme sırası bende Yoongi.
Parmağını emerek üzerinde sürtünmeye devam ettiğimde inleyerek koltuğa tutunmuştu.
'Benim üzerimdeki etkinin bu kadar fazla zevkverici olabileceğini tahmin bile edemezdim'
"Bende öyle"
Parmağını serbest bıraktığımda ıslak parmağını göğüs ucuma bastırarak kalçamdan tutup beni durdurmuştu.
'Bu duyguları seninle deneyimliyor olduğum için mutluyum. Ve bir ömür seninle olacak'
Biranlık böyle ciddi konuşmasına şaşırmak istiyordum ama göğsümle oynayan parmağı buna izin vermiyordu.
'Sana gerçeği söylememi ister misin?'
Başımla onaylayarak dikkatle odaklanmıştım.
'Ben her geçen gün seni daha fazla istiyordum. Her geçen gün ruhum ve vücudum senin tarafından kuşatılarak ele geçiriliyordu. Sadece susuyordum. Tüm kulelerimi kuşatmanı izliyordum çünkü biliyordum bu yenilgi aslında bir zaferdi'
Okurları baştan çıkaran yoongi videosu da ekleyeyim
Hadi hoşçakayınn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Different Worlds /Farklı dünyalar |MYG|
FanfictionDudaklarımı kanlı dudaklarına bastırdığımda gözlerindeki ifadeyi hiç bir zaman unutmayacağımı biliyordum. Büyük ihtimal o da bu öpücüğü asla unutamayacaktı. Gözlerimi kapattım ve o bakışları sonsuza kadar zihnime kazıdım İki farklı karakterin kendi...