Yoongi
Etrafta bir süre tek başına dikilerek onu beklemiştim. Telefonumu açmıyordu buraya da gelmiyordu nereye gitmişti ki?
Onu anlıyordum bana inansa bile kötü hissetmekte çok haklıydı ama elimden şuan bir şey gelmiyordu ve sanırım beni görmek onu daha çok kızdırıyordu. Ama bu şekilde gidemezdim artık bizde kalmayacaktı ve onunla daha yeni bir araya gelmişken herşey bir anda bozulamazdı. Buna izin veremezdim.
Hemen tüm masaların etrafına dikkatle bakarak onu aramaya başlamıştım. Hava çoktan karamış ve etrafı süsleyen tüm işıkları yakmışlardı. Havuzun etrafında dolanarak tüm masalara bakmıştım. Birinin omzuma dokunduğunu hissettiğimde hemen arkama dönmüştüm.
-Acaba birini mi arıyorsunuz?
Baştan aşağı inceleyerek kim olduğunu anlamaya çalışmıştım ama tanımıyordum.
'Evet'
-Peki aradığınız kişi tam olarak nasıl biri yada ismi ne?
'Sevgilim. Sanırım kendim halledebilirim'
Arkamı dönüp gidecekken -İsmi Marita mı? diye arkamdan seslenmişti.
Hemen durup tekrar geri dönmüştüm.
'Evet nerden biliyorsun? Yoksa ona bir şey mi oldu?'
-Hayır hayır. Sadece az önce tanıştık arkabahçede yalnız oturuyordu. Eğer hala ordaysa belki bulabilirsin.
'Tamam teşekkürler'
Hemen etraftaki görevlilere sorarak arka bahçeye doğru koşmuştum ama etrafta kimse yoktu. Ahh Marita nereye kayboldun?
Görevlilerden birinin buraya doğru geldiğini görünce hemen yanına giderek karşısına geçmiştim.
'Pardon burda az önce bir kız oturuyordu onu gördünüz mü acaba?'
-Ahh evet lavaboya gitti.
'Lavabo mu?'
-evet içeri... girişe izin var lavabolar evin içinde ikinci katta merdivenlerden çıkar çıkmaz yatak odaları var.
'Tamam teşekkürler'
-Ama efendim kadınlarla erkekler için farklı.
'Peki peki'
İçeriye girmek için kapıya yaklaştığımda görevlilerden birisi geri çekilerek eliyle geçmem için işaret etmişti.
-Erkekler için lavabo merdivenlerden sonra 2. Kat soldaki ilk yatak odası odalardan biri doluysa diğerine geçebilirsiniz.
Tamam tamam anladık artık. Burda kaç tane yatak odası vardı ki? Hızlı adımlarla medivenleri ikişer ikişer çıkarak aşağıdaki görevlilere bakmıştım tamam buraya bakmıyorlar. Erkekler için olan sol odaysa demekki sağ tarafında kadınlar için olma ihtimali büyük.
Kapıyı önce birazcık tıklatarak hemen içeri girmiştim. Gerçektende devasa bir yatak odası vardı.
Sanırım burası bizim evden bile büyüktü. Kim kendine saray gibi bir yatak odası yaparki? Etraftaki i mıbilyalara ve garip duvar kağıtlarına bakarak dalmıştımki biranda odadaki diğer kapının açılmasıyla hemen kendime gelmiştim.
Onun yüzünü gördüğüm an sonunda içimi büyük bir mutluluk kaplamıştı.
"Yoongi? Senin burda ne işin var?"
'Ben her yerde seni arıyordum ve burda olduğunu öğrenince gelme kararı aldım. Marita lütfen konuşalım yada istersen hiçbir şey söylemeden sadece birbirmize bakalım ama artık uzak kalmak istemiyorum'
Yüz ifadesi sabahkine göre daha ılımlı duruyordu. Baştan aşağı güzelliğini izleyerek en sonunda bakışlarımı yüzüne odaklamıştım. Hadi lütfen güzel birşeyler söyle.
"Tamam olur. İstersen bahçede oturalım ne dersin?"
Ahh şükürler olsun. Sonunda iyi birşey söylemişti.
Kapıya doğru yöneldiğimizde kapının açılacağını görür görmez Marita kolumdab tutarak hemen çekiştirmeye başlamıştı.
'Ne yapıyorsun?'
"Şuan kadınlar için ayrılmış bir alandasın. Bir kadın seni burda görürse sorun çıkar"
Ahh çok haklıydı hele bu kişi onların statüsünde biri değilse kesinlikle kötü şeyler olurdu.
'Nereye saklanacağız?'
Kapı açıldığı anda beni çekiştirerek en az bizim mutfağın yarısı kadar olan koca dolabın içine sokmuştu. Kendi de girdikten sonra dolabı kapatmıştı.
"Lanet olsun ben neden giriyorumki? ahhh kafayı yedim gerçekten"
Bu haline gülerek dolabın bir köşesine geçmiştim.
"Gülme gerçekten kafam gitti doğru dürüst düşünemiyorum bile"
Gülmemi durdurduğumda ikimizde duyduğumuz garip seslerle birbirimize bakmıştık.
'Şey bu sesler sana da biraz garip gelmedi mi?'
"Sanırım öyle"
Dolabın kapısını birazcık açarak ikimiz de dışarıya bakmaya çalışmıştık ama Marita gördüğü şeyle hemen geri çekilmişti.
'Ne oldu ne var?'
"Müdüre hanım ve bir adam~ Öpüşüyorlar"
Fısıltıyla konuşarak dolabın kapısından uzaklaşmıştı
Dalga mı geçiyor diye düşünerek ben de bakmıştım ama gerçekten haklıydı. Resmen öpüşmeyi bırak bu durum sevişmeye doğru gidiyordu. Ve müdüre hanımın eşi yoktuki o zaman bu adam kimdi?
"Dur bir dakika senin klostrofobin var. Ne yapacağız şimdi. Onlar ordayken nasıl çıkacağız? ahh lanet olsun"
'Tamam sakin ol. Henüz bir sorun yok ve ben iyiyim. Biraz sonrasını birazdan düşünürüz'
Ona olumlu konuşsamda git gide kötüleşiyordum.
"Yoongi iyi misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Different Worlds /Farklı dünyalar |MYG|
FanfictionDudaklarımı kanlı dudaklarına bastırdığımda gözlerindeki ifadeyi hiç bir zaman unutmayacağımı biliyordum. Büyük ihtimal o da bu öpücüğü asla unutamayacaktı. Gözlerimi kapattım ve o bakışları sonsuza kadar zihnime kazıdım İki farklı karakterin kendi...