"Bence bu gün için öğretmenle konuşabilirsin. Sizin çadırdakilerden birini başka çadıra yollayabilir böylece çok fazla kişi olmaz ve sende Taehyungla rahat bir şekilde uyursun. Ayrıca Taehyungu yalnız bırakmamalısın hasta olmuş olabilir. Sana ihtiyacı olabilir. Kısacası gitmelisin"
'Çok konuşuyorsun'
O kadar söylediklerinden sonra şuan birde bana çok konuşuyor musun diyordu?
"Bana bak Min Yoongi. Sinirimi zorlama benim de sabrım bir yere kadardır"
'Öyle mi?'
"Evet öyle"
Sinirle gözlerine baktığımda gülümsemeye başlamıştı gerçekten derdi neydi?Acaba sinirden bu çadırı başına yıkmamı mı istiyordu?
"Gidiyor musun? Yoksa ben mi çıkarayım"
'Tamam gideceğim ama önce önemli bir şey var'
"Şu takım görevini kast ediyorsan merak etme kazandık. Herkesten önce resmi çekip hocaya gösterdim. Rahatça uyuyabilirsin"
'Kast ettiğim o değildi?'
"Ne o zaman.?"
Biranda üzerime gelerek sarıldığında ne olduğunu anlamadan kollarım havada kalmıştı.
'İşte bu...'
Kollarını daha da sıktığında hiçbir şey yapamadan beklemiştim. Bu ne içindi şimdi?
'O günkü konu sinirlendiğim birşeydi o yüzden onu sorunca o gün olanlar aklıma geldi ve boşu boşuna sana çıkıştım. Üzgünüm seni üzmek istememiştim'
Acaba bu çocuğun çoklu kişilik bozukluğu falan mı vardı? Bir kötülüyordu bir üzmek istemiyordum diyordu.
"Önemli değil. Ben alışığım haksız yere suçlanmaya. O yüzden sorun yok"
Söylediğim şeyle kollarını çekerek bir süre öylece bakmıştı.
'O çocuk o gün kendi yemek artıklarını önümüze dökerek hadi yiyin domuzlar dediğinde kendimi tutamamıştım. Ve o kadar sinirliyken sen karşıma dikildiğinde nefretimden sana da kusmuştum biliyorum.
Bir kaç kez belkide sana karşı gerçekten kaba davrandım ama istediğim bu değil. Sadece biliyorsun sen ve ben burdaki öğrenciler biz aynı değiliz ve ben dahil çoğu seni gördüklerinde onlara hayvanmış gibi davranan o insanları hatırlıyor ve sana kötü davranıyor'
"Sebebiniz bu mu? Gerçekten çok saçma. Yoongi ben o günde dediklerini bu günde dediklerini haketmedim anlıyor musun? Hiçbir şey söylemiyor ve susuyorsam bu kabul ettiğimden değil sadece karşımdaki kişileri incitmek istemediğimden.
Ama önemli değil. Yani bu gün dediklerinde hiçbiri önemli değil. Dediğim gibi bunlara alışığım. Bu kadar. Söyleyeceklerim bu kadar"
Th-Yoongi orda mısın Yoongi?
Taehyung'un sesini duyduğumuzda ikimizde sesin geldiği yöne bakmıştık.Th-Öğretmen geliyor. Hemen saklan yada bir şey yap bilmiyorum. Seni orda görürse sorun çıkacak. Az önce çadırların birinde Heechul ile Eunjiyi öpüşürken yakalamışlar o yüzden tüm çadırlara bakıyorlar.
'Hemen çıkıyorum'
Th-Çıkamazsın sen ortalarda olmayınca ormanda o dedim.
İkimizde birbirimize doğru dönerek içinde olduğumuz duruma küfretmiştik.
"Çabuk uyku tulumunun içine gir. Çabuk ol"
Yoongi beni duyar duymaz hemen ceketini çıkararak uyku tulumunun içine sokulmuştu bende ceketini çantama saklamıştım.
'Marita...öğretmen demeyecek mi? Kim o uyku tulumunun içindeki? Ya bakarsa?'
Çantaları uyku tulumunun üzerine koyarak hemen Taehyunga seslendim.
"Çadırlara bakan kadın hoca mı?"
Th-Evet bayan Sang. Ben gidiyorum. Buraya varıyor.
"Yoongi sakın buraya bakma"
'Ne? Neden?'
"Dediğimi yap işte"
Tişörtümü hemen çıkararak kendi gömleğimi giyerek önünün bir kaç düğmesini iliklemeden bırakmıştım.
-Marita... çadırına bakmam gerekiyor.
"Şey öğretmenim ben üzerimi değiştiriyorumda"
-Sorun değil öylece bakıp çıkacağım.
Hemen uyku tulumunun karşısına geçerek oturmuştum.
Öğretmen içeriye baktığında bilerek açık bıraktığım düğmeleri iliklemeye başladım. Zaten sadece iki düğme açıktı ve bir şey gözükmüyordu. O yüzden bana ve benim olduğum tarafa değilde diğer tarafa daha çok odaklanmış ve hemen gitmişti.
Ahhh ucuz atlattık.
'Sen az önce üstümü mü değiştiriyorum dedin?'
"Bakma sakın. Kendi tişörtümü giyineceğim. Giyinince sana seslenirim"
'Meraklı değilim...'
"Güzel. Sevindim"
Hemen gömleği çıkararak kendi tişörtümü giyindim. Üzerimden çıkardığım gömleği güzelce katlayarak kalkması için seslendim.
Hemen üzerindeki çantaları alarak tulumun içinden çıkmıştı.
'İyi plandı. Oldukça zekisin'
"Ne sanıyorun ki? O dereceyide babamın parasıyla aldığımı mı?"
O söylemese bile çoğu böyle düşünüyordu. Bölüm birincisi olduğum için çoğu bunu babamın parasıyla sağladığımı düşünüyordu.
'Şimdi görünen o ki bu gecede burdayım'
"Hiç üzgün durmuyorsun"
'Tabiki üç kişiyle uyumak varken rahatça uyuyorum. Neden üzüleyim'
"Güzel o zaman sana iyi uykular. Haa bu arada tişört için teşekkürler. Yıkayıp geri vermek isterdim ama burda pek mümkün değil"
Tişörtünü uzatarak almasını beklemiştim.
'Sorun değil' diyerek alarak katlı bir şekilde başının altına koymuştu.
'Güzel bari başım için yumuşak bir şeyler buldum'
Artık kimsecikler yorum yazmıyor
Sonra yazar neden yb atmıyon demeyin bana🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Different Worlds /Farklı dünyalar |MYG|
Fiksi PenggemarDudaklarımı kanlı dudaklarına bastırdığımda gözlerindeki ifadeyi hiç bir zaman unutmayacağımı biliyordum. Büyük ihtimal o da bu öpücüğü asla unutamayacaktı. Gözlerimi kapattım ve o bakışları sonsuza kadar zihnime kazıdım İki farklı karakterin kendi...