Different Worlds /Farklı dünyalar |MYG|

•21•

Çantamı açtığımda not defterim fırlayıp yere düşmüştü. Bunun burda ne işi var ki? Not defterimi hep çantadaki gizli cepte saklardım. Hemen çantamı tamamen açarak içine baktığımda tişörtümün olmadığını farkettim. Resmen kaybolmuştu.

Geldiğimizden beri ben bu çantadan hiçbir şey almamıştım ve şuan tişörtüm  yoktu. Bu sadece bir anlama geliyordu birileri çantamı karıştırmış ve tişörtümü almıştı. Ben şimdi ne yapacaktım?

Giyecek başka bir şeyim yoktu. Üzerimdeki gömlek ve tişört tamamen ıslanmıştı ve bu havada kuruması çok zaman alırdı. Havluyu alarak vücuduma sarıp beklemiştim. Düşün, Marita düşün. Ne yapabilirsin. Ayrıca geziden sonra takım oyunu vardı. O yüzden hemen birşeyler bulmalıydım...

Tam yirmi dakika havluya sarılı bir şeyler düşünüp bulmaya çalışmıştım ama aklıma birşey gelmiyordu.

'Marita... orda mısın?'

Yoongiyi duyduğum anda önümü  kapatarak eğilmiştim.

"Evet burdayım. Sakın içeri gelme"

'Bir sorun mu var? Hocalarla beraber seni bekliyoruz. Gelmediğin için merak ettiler'

Şimdi ne söyleyecektim?

"Yoongi ben gelemem"

'Sorun ne? Bekle geliyorum'

"Hayır hayır sakın girme"

Biran içeri dalacak diye ödüm kopmuştu. Sonuçta yapmadığı şey değildi. Gece birşey söylemeden içeri girmişti.

"Birisi çantamdan tişörtümü almış. Ve o yüzden şuan giyecek başka birşeyim yok"

'Haa yani şey... yani çıplaksın'

Allahım önemli olan bu muydu? Tişörtümü almışlar diyordum. Bana çıplak mısın diyordu?

'Bekle birazdan geleceğim'

Zaten beklemek zorundaydım. Böyle nasıl çıkabilirdim ki?

Olduğum yerde havluya sarılı beklemeye devam ettim. Hala dönmemişti.

'Marita... şimdi burayı birazcık açıp sana tişört uzatacağım hemen alıp giyin'

"Tamam. Sakın çok fazla açma"

'Ordan bakınca sapık gibi mi gözüküyorum. Neden fazla açayım'

"Tamam söylemedim say"

Elini içeri uzattığında tuttuğu beyaz tişörtü alarak hemen giyinmiştim.

'Benim tişörtüm olduğu için biraz bol olabilir ama şuan sadece bunu  bulabildim'

Ahh demek kendi tişörtüydü. Hemen kendim kendime sarılarak aptal apatal gülümsemiştim.

"Teşekkür ederim Yoongi"

'Önemli değil. Ben gidiyorum'

Saçlarımı havluyla sararak kurulamaya çalışıyordum. Islak kalırsa tişörtüde ıslatacaktı ve hasta olacaktım. İnanamıyorum şuan resmen onun tişörtünü giyiyordum ve onun gibi kokuyordum.

Yine kendi kendime çadırın içinde sevinçle yuvarlanarak gülümsüyordum.

Saçlarımın kısmen kuruduğuna emin olduğumda ıslak kıyafetlerimi ve havluyu alarak çadırdan çıkmıştım.

Yoongi ve Taehyung'u karşımda gördüğümde Taehyung üzerime bakarak gülmeye başlamıştı.

Th-Sana Yoongi hyungdan daha çok yakışmış...