Hafif üşüyerek gözlerimi aralamıştım. Sarılıp uyuduğum kişiye daha yakından bakmanın verdiği mutlulukla gözlerimi tekrar kapatıp derin bir nefes aldım. Herşey gerçek olamayacak kadar güzeldi. Gözüm elime takıldığında parmağımda parlayan yüzüğü görmemle aniden doğrulmuştum. Bu yüzden Yoongi de uyanmıştı.
"Bu yüzük?..."
'Ahh evet o....
Doğrularak üzerine çeki düzen vermiş ve ellerimi tutmuştu.'Bunun için belki de erken ya da belkide şuan yeri ve zamanı değil bilemiyorum ama bir gün hazır hissettiğinde hayatının geri kalanını benimle geçirir misin? Yani benimle evlenir misin Marita'
Ellerini bırakarak sıkıca sarıldım karşımdaki sevgiyle dolup taşan kişiye.
"Evet Yoongi, Hayatımın geri kalanında ölünceye kadar olmak istediğim tek kişi sensin"
Gözyaşlarım görüş alanımı kapattığında başımı boynuna gömerek sessizce ağlamaya devam etmiştim.
'Mutluluktan bile olsa ağlamanı istemiyorum Marita. Bundan sonra hep gül lütfen'
"Bu seferlik, sadece bu seferlik izin ver lütfen..."
Etraftan soyutlanmış gibi hissetmiştim. Biranda renkler git gite solmaya ve sesler duyulmayacak hale gelmeye başlamıştı.
"Yoongi?...
Seslenişim bu sefer cevapsız kalmıştı.
"Yoongiii!!...
Tüm sesler yok olurken hayakırırcasına ismini bağırmıştım.
"Yoongii....."
Boğulurmuşcasına olan duygu kaybolmuş ve derin bir nefes alarak gözlerimi açmıştım.
-Marita, Marita kızım uyandın demek?
Tatlım, gözlerini açtı. Hemen buraya gel tatlım."Yoongi....
Konuşacak halim yokmuşcasına sesim duyulmayacak derecede kısık çıkmıştı.
-Kızım ne söylemeye çalışıyorsun? Bak burdayım annen burda kızım?
"An-ne?"
Beynim karman çorman olmuş bir haldeydi. Tüm anılarım sanki bir birine karışmıştı.
"Anne Yoongi o nerde?"
-Yoongi mi? O kim kızım arkadaşın mı?
"Yoongi, O....
Evet o, gerçektende o kimdi? Nasıl biriydi? Nasıl görünüyordu? Kendimi zorlamaya çalıştım aklımda bir sürü canlanan anılar vardı ama bir türlü yüzünü hatırlayamıyordum.
-Ah işte tatlım baban da geldi.
Telaşla yanıma koşan babam hemen elimi tutarak yanıma çökmüştü.
+Sonunda uyandın kızım. Geçirdiğin trafik kazasından sonra bir haftadır gözlerini açmanı bekliyoruz. Hiç uyanmayacaksın ve bizi arkanda bırakacaksın sandık.
-Tatlım yapma ama böyle, üzeceksin birtanemizi daha yeni uyandı. Doktor da kontrol etti herşeyin yolunda olduğunu söyledi. Sadece bir süre sessiz ortam oluşturmamız ve dinlenmesi gerekiyormuş.
Bir süre yanımda bekleyen annemle babam odadan ayrıldığında etrafıma bakmıştım. Benden başka kimse yoktu. Gözlerimi kapatarak aklımda dolanan tüm şeyleri tekrar düşünmeye çalıştım. Tekrar gözlerimi açtığımda dikkatim komidinin üzerine yönelmişti. Siyah üzeri gümüş detaylarla kaplı kalın bir kitap vardı. Yavaşça kalkıp kitabı dikkatle aldım.
"Different worlds"(Farklı dünyalar)
Kapağında yazan yazıyı okduğumda biranda farklı görüntüler hatırlamaya başlamıştım.
Evet, bu benim okumayı en çok sevdiğim kitaptı, zengin sorunları olan bir kızla durumu pekte iyi olmayan bir çocuğun ilişkisinden bahsediyordu. Ama o zaman şu an aklımda olan tüm o anılar? Hepsi kitaptan etkilenerek gördüğüm rüyalar mıydı? Sanki aylarca bu anıları yaşamış gibi hissediyorum.
Yani tüm bunlar ve o, sadece bir hayal miydi? Sanki farklı bir dünyadaymışım gibi hissediyorum. Ve boyutlar yada evrenler arasında sıkışmış gibiyim.
Ama bu kadar gerçekçi hissettiren bir rüya mümkün müydü?Rüyamda bu kitapta okuduğum kız karakter bendim. Peki ya o kimdi? Nasıl gözüküyordu?
Yoongi.... bu isim dışında onu analatabilecek hiçbir şey hatırlamıyordum. Nasıl göründüğü, ses tonu, kokusu.... hiçbirşey hatırlamıyordum.İstemsizce göz yaşlarım yanağımdan süzülmüştü. Elimin tersiyle göz yaşlarımı silerek kitabı sıkıca kucaklamıştım.
"Sen kimdin? Sadece uzun bir rüyadaki hayal ürünüm mü?"
Kalbimdeki sızıyla ağlamam daha da şiddetlenmişti. Ağzımı kapatarak sesimin duyulmaması için elimden geleni yapmıştım.
"Eğer....eğer sadece bir rüyaysan, o zaman neden kalbim bu kadar acıyor? Neden sanki seni yıllarca beklemiş gibi özlem hissediyorum?"
Anlayamıyordum, hissettiğim tüm bu karmakarışık duygular sadece kazanın sonucunda olan bir yanılsama mıydı? Bu kadar gerçekçi.... Bu kadar acı verici...
Kitabı komidinin üzerine koyarak dikaktli bir şekilde tekrar uzanmıştım. Belkide sadece beklemeliyim. Belkide şuan yeni uyandığım için tüm bunlar oluyordu.
Belkide bir kaç gün ya da bir kaç saat sonra tüm bunları unutacaktım tıpkı uyandığın uykudan sonra hala hatırladığın rüyayı geçen her dakikada unutmak gibi. Böylece tüm bu acı ve kalbimi sıkıştıran bu duygular geçip gidecekti. Değil mi?
Peki neden unutmak istemiyorum. Onu unutmak istemiyorum. Yüzünü, sesini, kokusunu hatırlayamadığım o adamı unutmak istemiyordum. Sanki onu hayatımın sonuna kadar seveceğim kişiymiş gibi kalbimde taşıdığımı hissediyordum. Bu belirsizlik acısına dayanabilir miydim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Different Worlds /Farklı dünyalar |MYG|
FanfictionDudaklarımı kanlı dudaklarına bastırdığımda gözlerindeki ifadeyi hiç bir zaman unutmayacağımı biliyordum. Büyük ihtimal o da bu öpücüğü asla unutamayacaktı. Gözlerimi kapattım ve o bakışları sonsuza kadar zihnime kazıdım İki farklı karakterin kendi...