'Ben de sana bu önemli kısımları öğreteceğim ve sende sadece biraz çalışacaksın. En fazla bir ay sonra değişimi farkedeceksin'
Eğer gerçekten söylediği gibi olacaksa bu oldukça iyiydi. Gizli saklıda olsa sanırım ilk defa yaptığım bir şey benim için işe yarayacaktı.
Çalışmamız bittikten sonra çantamı alarak odadan çıkmıştım. Sanırım annesi gittiğimi anladığı için koridorda beni bekliyordu.
'Ben anahtarları mutfağa bırakmıştım. Hemen alıp geliyorum'
-Tamam oğlum.
Yoongi yanımızdan ayrıldığında annesi bana doğru yaklaşarak önüme geçmişti.
-Çalışmanız nasıldı? Yoongi öğrenmede iyi mi?
"Evet hemde oldukça iyi. Bu şekilde devam eder ve kendiside çalışırsa bir ay içinde ingilizcesi çok iyi olacaktır"
-Çok güzel buna sevindim. Umarım seni daha çok görürüm Marita
Ahh sanırım mutluluktan havaya uçacaktım.
Yoongi mutfaktan çıkarak kapıya yöneldiğinde bende gitme vaktinin geldiğini anlamıştım.
"Hoşçakalın bayan Min"
-Hoşçakal Marita.
Hafifçe eğilerek tebessüm etmiş ve hemen Yoonginin peşinden gitmiştim.
'Eve nasıl döneceksin?'
"Taksiyle giderim"
Ellerini ceplerine koymuş yüzündeki garip bir ifadeyle yanımda yürüyordu.
'Sana ana yola kadar eşlik edeyim. Bu sokağın sağı solu belli olmuyor'
"Peki teşekkür ederim"
Peki neden bu kadar çekinerek söylüyordu. Acaba onu yanlış anlamamdan mı korkuyordu?
Ana yola varana kadar hiçbir şey konuşmadan benimle beraber gelmişti. En sonunda bir taksi durdurarak hemen geçip oturmuştum. Arabanın kapısına yaklaşarak camı açmıştım.
"Hoşçakal Yoongi"
'Hoşçakal Marita'
Araba harekete geçtiğinde camı kapatarak arkama yaslandım. Bu gün oldukça uzun olmuştu. Bu kadar uzun sürmesine sebep onunla olmamdı.
Aslında sanırım buraya gelebilmemde en büyük yardımı babam yapmıştı. Tamam onlara Minahlarda ders çalışacağız diye bir yalan söylemiştim ama sonuçta gerçek olsaydı bile annem asla izin vermezdi.
Babamdan rica etmiştim ve doğum günüme az kaldığı için böyle bir şeyi kabul ederek annemle konuşmuştu. Minah ise yalanıma uyarak soran biri olursa onlarda olacağımı söyleyeceğine dair söz vermişti.
20gün sonra~
Nerdeyse bir aya yakın bir süredir her gün Yoongiyle olan ingilizce derslerine devam ediyorduk. Artık oldukça iyiydi. Hatta benimle normal bir şekilde ingilizce konuşabiliyordu. Gerçekten çok çalışkan biriydi.
Benimde dövüş derslerim oldukça iyi gidiyordu. Yani bir sürü şey öğrenmiştim. Artık birileri saldırdığında korkup kaçmama gerek yoktu. Hatta ona karşı bir atak yapmadan bile kendimi koruyabilirdim.
Evi bildiğim için artık eve kadar kendim geliyordum. Bu gün spor kiyafetler giymemiştim çünkü bu gün eve biraz erken dönmem gerekiyordu. Babamın işleri vardı ve tekrar Amerikaya dönecekti o yüzden o dönmeden yetişmem gerekiyordu. Yoonginin derslerini aksatmak istemiyordum o yüzden gelmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Different Worlds /Farklı dünyalar |MYG|
FanficDudaklarımı kanlı dudaklarına bastırdığımda gözlerindeki ifadeyi hiç bir zaman unutmayacağımı biliyordum. Büyük ihtimal o da bu öpücüğü asla unutamayacaktı. Gözlerimi kapattım ve o bakışları sonsuza kadar zihnime kazıdım İki farklı karakterin kendi...