20. "Barışma"

1.1K 67 43
                                    

Boynumu kırparak ellerimi önümde birleştirdim. Karşımda yirmiden fazla kız vardı. Giriş katı olduğu için camdan bakanlar, beden eğitimi dersi olanlardı. Bazıları kavgayı öğrenince derslerini ekmişti. İşsizler.

"Karan'ı ayarttın, değil mi?"

Gözlerimi devirdim. He, ayarttım. "Saçmalıyorsun. Oradan bakılınca nasıl duruyorum bilmiyorum ama sevgilisi olan erkekler ilgim dışında."

Bana göz devirdi. Birkaç gün önce, henüz Karan bizimle takılmaya başlamadan önce, Baran ile dedikodu yapmıştık. Allah affetsin. Ece de benim gibi okula yeni kayıt yaptırmıştı. Tek farkı bir yıl önce olması.

O zamanlar Karan'ın yine bir sevgilisi varmış ve Ece, kıza etmediğini bırakmamış. Sonunda da Karan'dan ayırıp okuldan postlamış.

Arkadaşlar, takıntı kötü bir şeydir.

Bana öfkeli bir bakış atıp bir kaç adım uzağımda durdu. "Ne ima ediyorsun?"

Kaşlarım havaya kalktı ve ağzımdan alay dolu bir 'Hah!' sesi çıktı. "Sen beni nasıl anlıyorsun acaba? Dediğimden ima yaptığımı nasıl düşünürsün, gerçekten merak ediyorum!"

Alayla kurduğum cümle ile nefret dolu bir gülümseme gönderdi ve elini havaya kaldırdı. Arkasındaki bir avuç aptala mı güveniyordu?

Bana tokat atacağı sırada bileğinden tuttum. "Salak saçma triplere gireceğine, sevgilinle konuşup aranı düzelteceğine, benimle vakit geçiriyorsun. Aptal mısın nesin?"

Tiksintiyle kurduğum cümleden sonra onu iterek kendimden uzaklaştırdığımda, hemen arkasını dönüp kızlara bağırmıştı. Hepsi üstüme çullanacaktı galiba. Şükür ki Baran ve Karan'la aynı anda dövüşüyordum ve ikisi de yerde inliyor oluyordu.

Tanımadığım kızlar, bir anda üstüme yürürken kısa bir durum analizi yaptım ve bana atılan kızı bacağından tutup etrafımda döndürerek diğerlerinin üstüne attım.

İyi alıştım ha, ben de gülle atmaya.

Onunla beraber altı-yedi kişi nakavt olurken diğerleri de gelmeye devam ediyordu. Hayır, hem korkuyor hem geliyorlar. Neden lan neden?

En son dokuzuncu sınıflardan gördüğüm biri, bana yumruk atmaya çalıştı. Elini tutup büktüm. Onu kıvrandırırken diğerlerine döndüm. "Doğruyu söyleyin. Ece sizi zorla mı benimle kavga etmeye çağırdı?" Başlarını iki yana salladıklarında güldüm. "Ben de tam, çünkü bir insan bu kadar aptal olamaz, diyecektim."

Bana sinirli olsalar da korkuyorlardı. Ece'den korkup da karşıma çıkmaları da büyük ironiydi ya.

Elini büktüğüm kızı ters çevirip sırtına tekme atarak diğerlerinin yanına postladım. "Acele edin. Ders biter birazdan."

Bundan sonrası çok hızlı gelişmişti. Benim onları haşat etmem ama toplam bir yumruk, bir tokat ve sağ bacağıma tekme yemem, Ece'nin durmadan bağırması, kızların acılı inlemeleri ve daha birkaç olay daha...

Sağ bacağımdaki ayak izine bakıp kızlara döndüm. Yerde yatıyordu hemen hepsi. Diğerleri de sıraların üzerinde bir taraflarını tutmakla meşguldü. "Kimin ayak izi, bu?"

Herkes bana korkulu bakışlar atıp başlarını iki yana salladıklarında iç çekerek parmaklarımı kırptım. Ece neredeydi bilmiyorum. Burada bir yerlerde saklandığından emindim sadece.

"Bir daha karşıma çıkarsanız, bu kadarla kalmam. Ece'ye de bahsedin bundan. Gördüğüm yerde iyi bir konuşma yapacağım." Evet, yumruklarımla.

Bana başlarını sakladıklarında, derin bir nefes alıp kapıya yürüdüm. Yarım saatim çöp olmuştu ve kapının önünden, bir dolu insan sesi çıkıyordu. Sıkıntıyla soluyup kulpu çevirdiğim gibi sesler kesildi ve dışarı çıkınca herkes bir adım geri gitti. Arkamdaki kızlar acı içindeydi ve hepsinin yerdeki görüntüsü pek iç açıcı değildi. Bunu gören herkes bana korkuyla bakıyordu. Sanki haksız yere insan dövermişim gibi.

ÜSTEĞMENİN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin