ÜSTEĞMENİN KIZI

52. "Arkadaslar" Batu ve Baran 4

Baran

Önce sağıma sonra soluma baktım. Bir dakika... Tam tersi miydi lan?

Tamam, önce soluma sonra sağıma baktım.

Bu da beni kesmedi. Bir kere daha soluma bakayım.

"Geçsene işte, ne bekliyorsun?"

Kafamın arkasına hafifçe vuran Emir'e tip tip baktım. "Ya bir tır gelip beynimizi pekmeze çevirirse?"

Beni ensemden kedi gibi tutup karşıdan karşıya geçirdiğinde, aynı anda da cevap vermişti. "Bakmanda sıkıntı yok, salak. Beş kez bakınca yolda tır oluşmuyor."

Ona göz devirip eline vurdum ama canı acımış gibi değildi. "Tırmalama."

"Bıraksana lan." Hâlâ koluyla cebelleşirken aniden bırakıp bir adım geri çekildi. Tip tip ona bakarken neyden korktuğunu pek anlamamıştım ama kim bu durumu suistimal edecek? Tabii ki de ben!

"Korktun demi? İşte böyle geri çekilirsin."

Bana bakmaması önemli değildi. Herhangi bir şeyden korkmuştu. Ne olduğu zerre umrumda değildi çünkü ben hiçbir şeyden korkmazdım.

Birden Emir, "Arkanda kedi var." Diye fısıldadığında, gözlerim kocaman açıldı. Küfürler ederek hızlıca arkasına saklanıp yüzümü sırtına yapıştırdım. "Dağ gibi çocuksun kediden mi korktun, gerizekâlı!" Diye bağırdım.

Gülerek yanıtlaması da umrumda değildi! "Arkama saklanmışsın, sence korkan ben miyim?"

"Sus konuşma!"

"Baran, çık arkamdan."

"Benim kedi fobim var."

"Yalan söyleme."

"Senin kirli ve terli sırtına yapışmamın başka bir açıklaması yok, duydun mu beni?!"

"Kabul etmiyorum, ağır tahrik var." Diye sinirle konuştuğunda, kiminle konuştuğunu sorgulamam gerekiyordu galiba?

Pff, kimin umrunda?

"Baran," Diye seslendi, ilahi bir ses. "Gel yanıma." Diye de devam etti, aynı etkileyici ve mükemmellik akan duruluk.

Ya bu dünyada sevgilini övmek kadar güzel tek bir şey var; sevgilinin seni övmesi!

"Batu," Dedim, hafif titreyen bir sesle. Oyunculuk yüzde bir milyar anasını be!

"Baran," Dedi tekrar o ilahi ses ve barındırdığı endişe beni oldukça memnun etmişti. "Ne oldu?" Kolumdan tutup beni kendine çektiğinde, çoktan onun evinin önünde olduğumuz için bahçeye giriş yapmıştık.

"Ben seni çok özledim." Parmak uçlarımla oynarken kurduğum cümleye karşı adı Emir, bendeki kod adı: Dili tutulasıca, arkada homurdandı. "Ya tabii, daha yarım saat önce konuşmuş olmanız dışında sıkıntı yok."

Batu'nun bakışları ona döndüğünde, Emir'e sinsi bir gülüş atıp kollarımı Batu'nun koluna dolayarak sarıldım. "Ne kadar seviyorsam, bir saniye fazla geliyor."

"Pekâlâ!" Diye bağırdı, ellerini havaya kaldırıp başını çevirerek. "Bu yeterince vıcık, cıvık ilişkiyi görmek istemiyorum."

Sırıtarak yanağımı yeniden Batu'nun koluna sürttüğümde, Emir'in yüzü biraz daha buruştu. "Sanırsın belgesel çekiyoruz; dişi aslan erkeğine yaranmaya çalışıyor."

"Aslan mı?" Dedim, kaşlarımı havaya kaldırarak. Bana tip tip baktı. "Takılman gereken nokta bu değil."

Kaşlarım çatık ona baktığımda, bir saniyeliğine Batu'ya bakıp göz devirdi. "İyi, erkek aslan Krala yavşıyor."