Tutsak insan, pasif kaldıkça birileri tarafından hep yönetilecektir.📍
________________________💦"Ölene kadar benim emrim altında senin için bir hapishane görevini üstlenen evim de Ali Altınsoy'un yanında
benim bir tutsağım olarak yaşayacaksın!"Böyle bir hayatı kabul edemezdim. Tüm ömrümü bu evde tıkılı, her yerde siyah giyimli adamların bulunduğu ortamda nasıl kalabilirdim ki... Bu acımasızlıktı.
"Teklifini kabul etmiyorum. Buradan gitmek istiyorum. Asla kalmayacağım. Beni zorla burada tutamazsın."
"Sana düşünceni sormadım. Ben ne söylediysem öyle olacak."
"Asla kalmam burada, gideceğim. Gidiyorum da!"
Arkamı dönüp kapının kolunu tuttuğum an da kolumdan tutup, sırtımı sertçe kapıya yasladı.
"Tekrar söylemeyeceğim!
Sen artık benim tutsağım oldun. Artık kaçışın yok. Burada yaşayıp bir hizmetli gibi işlerimi görecek, bana asla karşı gelmeyeceksin! Çünkü ters tarafımı görmek istemezsin.'Hayır, bu dediklerini yapmayacağım gitmek istiyorum.' Diyorsan bu evden sadece cesedin çıkabilir.
Seçim senin yaşamak mı? ölmek mi? Kararını verip aşağı in!"Ben söyledikleri karşısında kendime gelemezken o ise beni kapı kenarından yana ittirip, kapıyı açarak dışarı çıkmıştı. Olayın heyecanı içerisinde, nefes almakta zorlanıyordum. Bir süre derin derin nefesler alarak kendime gelmeye çalıştım. Güçten yoksun olan bedenimi destek almak istercesine sırtımı duvara yasladım. Ama bu bile beni ayakta tutabilecek güçte değildi.
Yavaşça duvara sürtünüp yere oturdum. Dizlerimi kendime çekip kollarımı bacaklarıma sardım.
"Dayanamıyorum kalbim acıyor. Öyle ki kalbime keskin bıçak darbeleri atılıyormuş gibi. Tüm bu olanlar bedenime çok fazla gelmiş, omuzlarım hızla çökmüştü.
Bu hayatı zor yaşarken şimdi de bu berbat hayatıma, bir de hapis
hayatı mı eklenmişti yani!
Nasıl bir günah işlemiş olabilirim ki
beni böyle cezalandırıyorsun Tanrım?
Ben hiç mutlu olamayacak mıyım? Bataklığa saplanmış olan bu hayatım daha ne kadar dibe batacak? Tam 'Daha kötüsü olamaz' derken omuzlarıma daha da büyük bir yük yüklenmesinden yoruldum.Başımı dizlerime yasladım.
"Baba, sana bu hayatı doyasıya yaşayacağım. Dünyanın en mutlu, en huzurlu insanı olacağım demiştim. Olmadım Baba, olamadım. Sen gittikten sonra benden çok şey gitti. Elimden umutlarım, hayallerim, huzurum, sevincim de gitti Baba. Şimdi benden geriye bir özgürlüğüm kalmıştı. Onu da bu adam ellerimden almak istiyordu.
Bu hayatta, bi kendinden aciz ruhum bir de bedenim kaldı. Yaşamak için bir sebebim bile kalmadı. Aldılar elimden!
Yanınıza gelebilir miyim baba? Annem ve sen beni çok özlemişsinizdir. Biliyor musun? ben sizi çok özledim. Sizinle olmak istiyorum. Babacım...
Başımı dizlerimden usulca kaldırdığımda gözlerim karşımdaki Babamın yansımasını buldu.
"Baba..."
Babam karşımdaydı. Yerde bağdaş kurarak oturmuş, annemin ölümü üzerine beyaz olduğunu hatırladığım saçları şimdiyse kömür gibi karaydı.
Beyaz gömleği, siyah pantolunu ve Zeytin gibi simsiyah olan gözleri buğulanmış, beni izliyordu."Efsun'um, güzel kızım."
Elini kaldırıp başımı okşadı.
"Seni çok özledim, güzel kızım."
Elini saçlarımdan usulca indirip yanağımda ki gözyaşımı baş parmağıyla sildi.
Hasret giderirmişçesine yüzüme bakıyordu. Onu çok özlemiştim. Şimdi ise karşımdaydı. Benim babam ölmüştü. Şimdi nasıl olur da karşımda olurdu?
"Bu bir hayaldi." Dudaklarım arasında fısıltıyla söylendim. Çok özlediğim için hayalini görüyordum. Hayali bile güzeldi. Hiç gitmesin istedim. Hep yanımda kalsın istedim. Ama bu mümkün olamayacak kadar hayaldi.
"Baba gerçek değilsin dimi? Sen bir hayalsin."
Babam 'Evet' dercesine usulca başını eğip kaldırdı.
"Olsun baba, hayaline bile muhtacım senin. Baba... Efsun'nun sözünü tutamadı. Hiç mutlu değil. Benimle gurur duyacağın bir mesleğim bile olmadı. Seni kaybedince elimde hiçbir şey kalmadı. hayatım alt üst oldu, baba. Şimdi ise daha berbat oldu. Bir bedenim kalmıştı. Onu da kaybediyorum. Bugün annem'in ve senin yanına geleceğim. Mutlu olursunuz dimi?"
"Gelme Efsun, daha çok gençsin. Önünde çok uzun bir zaman, hayallerin, umudun var. Ben seni yaşaman için büyüttüm Efsun."
"Ama baba yaşamama izin verilmiyor. Hayallerime karşı duvar örüyorlar.
Biliyor musun? Sadece bedenim değil, ruhum da yoruldu.""Efsun. hayat belirsiz ve tahmin edilemezdir. İşte bu yüzden yaşamaya değerdir. Yaşamanı istiyorum Efsun. Ne olursa olsun asla pes etme!"
Babamın bedeni giderek kayboluyor, beni tekrar bu dünya da bir başıma bırakıyordu.
"Gitme baba, dur gitme, benide al. Babaaa..."
Elimi uzattım ama görünmez oldu. Babamın bi hayali vardı elimde,
onu da kaybettim. Yine bir başıma kalakalmıştım.Hangi tarafı seçecektim.
Babamı dinlemeyip hayatıma son mu vermeliyim? ya da bu evde, bütün hayatım boyunca tutsak olarak mı yaşamalıyım? Ömrümün daha baharındayken, istediğim bir çok şeyi yapamamışken öylece ölmeyi seçebilir miyim ki...
Hayallerime ne olacaktı. Hepsi bir bir kaybolurken, ellerim kalbime gitti. Sızlıyordu. Umutsuz bir vakaydım hayatımın neresinden tutarsam tutayım elimde kalıyordu. Mutlu, huzurlu bir hayat yaşamak neden bu kadar zordu...
Kararımı vermiştim. Başımı duvara yaslayıp, gözyaşlarımı sildim. Sildikçe yenileri ekleniyor durmak bilmiyordu. Çaresizlikle Duvara tutunup ayağa kalktım. Kapıyı açıp kasvetli bir havası olan koridora girdim. Yavaş adımlarla ilerledim. Merdivenlerin başında durup içime derin bir nefes alıp, merdivenlerden aşağıya inerken gözyaşlarımın akmaması için yukarı doğru bakıyor, kendime gelmeye çalışıyordum..
Merdiven sonuna ulaştığımda etrafa bakındım. Büyük evin içerisindeki siyah
L koltukta, geriye doğru yaslanan, ayaklarını üst üste atmış, ensesi bana dönük oturmuş Ali'yi gördüm.Onun olduğu tarafa omuzlarımı dikleştirerek yürüdüm. Ayakkabılarımın parkelerde çıkardığı adım sesleri, ona doğru ilerlediğimin bir habercisi gibiydi. Koltuğun kenarından geçip tam karşısında durdum. Bu benim hayatım. Hayatımın sonuna kadar güçlü görünüp güçlü olmalıydım. Yutkundum. Ne söyleyeceğimi kafamda kurmuştum ama bunu onun karşısında dile getirmekte zorluk çekiyordum.
Ali'nin bakışları camların ardındaki, ağaçlarla dolu bahçeden, bana döndüğünde, ayağı kalkıp aramızda bir adımlık mesafe bırakarak karşımda durdu.
Mavilikleri gözlerimdeyken ona kararımı söylemeden önce usulca bir nefes çektim, açıkladım;
"Teklifini kabul ediyorum."
Ben Estella
Oy verenlerin parmakları dert görmesin❣
Bir sonraki bölüm için altaki yıldıza basmayı unutmayın. Takip ve yorum yaparak bana destek olabilirsiniz sağlıcakla kalın💎
Efsun Kılaç🌟

Ali Altınsoy⭐

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
Teen Fiction"Benden seni özgür bırakıp gitmeni isteyeceksin ama bu mümkün değil" "Neden? Polise ihbar etmeyeceğim benden ne istiyorsun!" "Seni bırakamam bu zamana kadar işlerimde bir pürüz çıktığında hemen hallederdim. Ama ben kararımı sana bir şans vermekte kı...