18-✴RÜYA✴

25.7K 728 533
                                    

O gün yaptığın gibi sarıl bana.

Cehennemden kurtulmuştum sanki.

Senin için bu, benim için değil.

__________________💦


Arabanın siyah camından ormanlık alandan ana yola girmiş yolda ilerlerken etrafın belirli bölgelerinde dağınık halde olan binalarda göz gezdiriyordum.

Kısacık süren uykum Serhat'ın arabayı sürerkenki sarsıntıları yüzünden, hafif olan uykumdan beni uyandırmış, tekrar uyumak istesemde uykumun kaçtığını anlayıp, kolumu cama yaslayarak, etrafı izlemeye koyulmuştum.

Bugün yaşadığım kötü anılarımı nasıl unutacağımı düşünürken, bir çaresini bulamamaktan yorulmuştum. Hayatıma nasıl devam edecektim? Her gözlerimi kapadığımda aklıma o kötü sahne geliyordu.Peki ya Tuğçe'ye ne olacak, Ali ona ne yapacaktı? Her şeyi söylersem rahatlarım diye düşünmüştüm ama aksine daha da kötüleştirdim.

Bu kötü histen nasıl kurtulacağım? zaman geçtikçe kalbime daha fazla ağırlık yapıyor, beni güçten düşürüyordu.

Arabanın durmasıyla daldığım yerden bakışlarımı çekip Serhat'a çevirdiğimde Serhat yerinde yoktu. Nereye gittiğini anlayamazken bir an da yanımdaki kapının açılmasıyla irkilip bakışlarım kapıyı açmış olan Serhat'a ilişmişti.

"Efsun hanım geldik."

Eliyle dışarıyı gösterdiğinde usulca arabadan çıkmış etrafımı süzüyordum. Karşımda koskocaman bir rezidans görmeyi hiç beklemiyordum. Yanında bir karıncadan farkım yoktu. Rezidansın etrafı ağaçlar, süslü ışıklandırmalar, ve görkemli havuzla eşsiz bir görüntüye sahipti.

İleriye doğru bir kaç adım atarak, ilerlediğimde Serhat arabayı kapatmış, beraber rezidansın girişine doğru ilerledik. Giriş kapısına ilerlerken, altın renginde,rezidansın orta kısmından, aşağı doğru 'ALTINSOY' Yazıyordu.

Ne yani bu rezidansın sahibi
Ali miydi?

Serhat ile birlikte içeri girdiğimizde gözlerimi etrafta dolandırdım. Rezidansın duvarından tut, her yer altın süslemeleriyle kaplıydı. Çok ferah ve huzur verici havasıyla içimdeki sıkıntıdan kurtularak, rahatlamamı sağlamıştı.

Serhat benim ona ayak uyduramayışımı farkedip arkasını döndüğünde hızla yanına ulaşarak, tekrar yan yana olmamızı sağlamıştım. Etrafın güzelliğinden gözlerimi alamıyor, bazen önümü görmekte bile zorlanıyordum.

Serhat ile beraber asansöre ulaşıp durduğumda, Serhat düğmeye basarken, ben hala gözlerimi etrafta gezindirip duruyordum. Hayatımda ilk defa böyle harika bir yere gelmiştim. Doya doya unutmamak istercesine her tarafa bakıyordum.

Gece yarısı olduğu için pek kimse yoktu. Bu benim için iyi bir şeydi. Kimse benim bu şaşkın bakışlarıma kafa yormazdı.

Asansörün açılış sesini duyduğumda hemen önüme dönerek, benim binmemi bekleyen Serhat'ın yanından geçip, bindim. Usulca kenara yürüyerek durdum. Serhat gelip yanımda durduğunda, parmağını en son katın düğmesine bastırıp, geri çekilmişti.

Bir süre öylece olduğumuz yerde durduk. Asansörün zil sesiyle kapılar açılınca önce ben çıktım. Serhat'ın yolu göstermek adına, önüme geçmişti. İlerideki siyah kapıya doğru gidiyorduk. Serhat arka cebinden, siyah bir kart çıkarıp, kapı kenarında duran cihaza okutunca kapı hafif bir tıkırtı sesiyle açılmıştı.

Serhat kenara geçip içeriye girmem için içeriye doğru kolunu uzatınca bekletmeden içeri girmiştim. Eve girdiğim an Serhat kapı kenarında duran ışık düğmesine basınca her yer aydınlanmış ev tüm güzelliğiyle önüme sunulmuştu.

TUTSAK  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin