Sorsan ikimiz de maviydik.
Ama birimiz deniz,
birimiz gökyüzü...
_________________💦
Ellerimi sıcak bedenin üzerinde ileri geri hareket ettirirken, uykulu gözlerimi açacak gücü bulamıyordum. Bir de yatağın içerisi sıcacık olduğundan çok rahat hissediyordum. Uzun süre aynı pozisyonda durduğum için boynumun ağrıdığını hissedince yavaşça olduğum yerden diğer tarafa dönüp uykuma devam etmiştim.
Belimde bir el hissedince gözlerimi bir anda açmış neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Belimdeki elin ardından bedenime yaslanan kaslı göğüsle Ali ile uyuduğum aklıma gelmişti. Sıkıca sarıldığı yetmezmiş gibi bir de bacağından birini ayaklarımın arasından geçirip aramızdaki mesafeyi sıfıra indirmişti.
Başımı yavaşça arkaya çevirdiğimde Ali'nin dudaklarıyla karşı karşıya kalmıştım. Gözlerim yüzünün her tarafını dikkatlice izlerken gözlerim Ali'nin omuzlarından aşağı doğru baktığımda üzerimde sadece sütyen olduğunu gördüğüm an gözlerim hiç olmadığı kadar şaşkınca açılmıştı.
Noluyo ya! Benim üzerim neden çıplak? Nasıl geceliğimi giymeden uzandım ben?
Dün yaşadıklarım teker teker zihnime doluşurken her şeyi anlamıştım. Dün gece çok fazla uykulu olduğumdan üzerimi bile değiştirememiş benim yerime Ali üzerimdekileri çıkarmıştı.
Dün gece odanın karanlık olmasından belki vücudumu iyice görememiştir diye düşündüm. Bu yüzden erkenden kalkıp Ali'ye görünmeden odama gidersem benim bu iç çamaşırlı halimi görmezdi.
Tekrar Ali'nin gözlerine baktığımda hala uyuyordu. Önce bacaklarımı Ali'den kurtarmam gerektiğini düşünüp usulca sağ bacağımı, çıplak bacakları arasından çekmiştim.
Bir dakika... Ben çıplak bacak mı dedim. Ne?!
Üzerimizdeki siyah örtüyü yavaşça baktığımda iç çamaşırlarımla olduğumu gördüğüm an hemen örtüyü tekrar örtmüştüm. Ali uyanmadan kalkıp gitmeliydim. Beni bu halde görürse utancımdan yerin dibine girebilirim.
Belime sarılı kolunu yavaşça çözüp sessizce bacağımı yataktan sarkıtarak, kalkıyordumki belimden tutulup yatağa devrilmiştim. Ali'nin maviliklerini üzerimde gördüğümde ellerimle yüzümü kapatmıştım. Deli gibi utanıyor kaçışımın olmadığını bilerek öylece bekledim.
"Efsun ne yapıyorsun?"
"Utanıyorum."
"Neden?" Ellerimi hızla yüzümden çekip bakışlarımı Ali'ye diktim.
"Çünkü çıplağım!" Diyerek tekrar yüzümü kapadım.
"Efsun zaten her şeyi gördüm." Ali uzanıp ellerimi yüzümden çekip iki yanımdan tutarak üzerime çıkmıştı.
Şaşkın bakışlarla ne yaptığını anlamaya çalışıyordum.
"Ali kalk üzerimden." Yana doğru dönmek istesemde her iki yanımdan tutulan ellerim ile hareketlerim kısıtlanmıştı. Ali'ye baktığımda gözleri her zamanki bakışından çok farklıydı. Nedenini bilmiyorum ama ürpermedim değil.
Ali cevap vermeden aramızdaki mesafeyi yaklaşarak, kapatmaya çalışırken kaçabileceğim her bahaneyi söylüyordum.
"Ali benim gitmem gerekiyor bırak beni. Hadi ama Ali..." dudaklarım Ali'nin dudaklarıyla birleştiği an gözlerimi sıkıca kapamıştım. Ali'nin dudaklarına daha fazla tepkisiz kalamayarak, kendimi kaptırıp Ali'ye karşılık verirken aklımdaki her şey uçup gitmişti. Ellerimi Ali'nin elleri arasından kurtarıp omuzlarına sıkıca bastırıp kendime çektim.
Ali'nin eli olduğu yerde durmayıp önce omzumda oyalanmış ardından aşağı doğru hafif dokunuşları arasında göğsümün üzerinden usulca geçmişti. Ali öpüşmeyi derinleştirip bedenini daha fazla bastırınca elim ensesinden hafif baskı uygulayarak kendime daha fazla çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
Teen Fiction"Benden seni özgür bırakıp gitmeni isteyeceksin ama bu mümkün değil" "Neden? Polise ihbar etmeyeceğim benden ne istiyorsun!" "Seni bırakamam bu zamana kadar işlerimde bir pürüz çıktığında hemen hallederdim. Ama ben kararımı sana bir şans vermekte kı...
