perinin_dunyasi Bu bölümü sana ithaf ediyorum.
Önemli olan özgürlügü istemek değil, onu devam ettirebilmektir.
___________________💦*YKS sonuç günü*
"Yenge! Hey yenge." Kulağımın dibinde duyduğum bağırışlarla gözlerimi hızla açtım açmasına da güneş ışığının gözlerimi acıtmasıyla gözlerimi kısarak yatakta sola doğru döndüm. Yatağın kenarında bana seslenen Barış'ı farketmemle yavaşça doğruldum.
"Neler oluyor Barış? Neden bağırıp duruyorsun?!" Gözlerimi açarak ona baktım. "Yenge sınav sonuçları açıklanmış hadi kalk! Hemen bakalım." Barış'ın dediğinin hemen ardından üzerimdeki ince, siyah örtüyü sağa doğru atarak ayağa kalktım. Hızla ayağı kalktığım için bir an başım dönerken olduğum yerde durdum. Kolumda hissettiğim baskıyla Barış'a baktım. Gözlerinde ne olduğuna dair sorgulu bakışı vardı.
"İyiyim." Tuttuğu kolumu bırakmadan beraber kapıya yürüdük. Odadan çıkıp kendi odama girdiğimde adımlarımızı hemen çalışma masamın üzerinde açık duran leptopuma ilerlettik. Barış benim için sandalyeyi hızlıca geriye çektiğinde hemen oturmuştum. Ösym kişisel bilgilerimi yazıp açarken hemen sonucuma tıkladım. Gördüğüm sayıyla hızla ellerimi birbirine çarparak yüzümü kapattım. Kazanmıştım. Yıllarca hayalini kurduğum doktorluğa artık bir kaç adımım kalmıştım. Çok mutluyum Babama verdiğim sözü tutabilirim.
"İşte bu ya! Benim birtanecik yengem."
Arkamdan boynuma sarılan Barış'a karşı ayak uydurarak ellerimi boynumdaki koluna yasladım. Yüzümdeki gülümseme mi bozmadan ekrana bakmaya devam ediyordum. Ağzıma gelen tuzlu tat ile ağladımı o an anladım.
"Mutlu olman gerekirken neden ağlıyorsun?"
"Bu gözyaşlarım mutluluğumdan Barış."
Hafifçe kıkırdayarak başını yanı başımda bana sarılı olan Barış'a çevirdim.
"Abime haber verelim."
O an Ali'nin yanımda olmadığını yeni farkettim.
"Sahi Ali nerede?" Barış omzumdan yaslanmayı bırakıp doğruldu. Çalışma masama omzunu dayayarak bana baktı.
"Sabah şirkete gitmesi gerekti. Toplantı varmış."
Ali'nin bu mutlu günümde olmaması biraz canımı sıksa da bunun onun elinde olmadığını biliyorum. Hem sonuçların açıklanmasından haberi bile yoktu bilseydi asla gitmezdi. Heyecanıma ortak olurdu.
"Hadi arayalım onu." Barış'ın isteği üzerine başımı onaylayarak salladım. Barış arka cebinden telefonunu çıkarıp bir kaç tuşa basarak Ali'yi aradı. Hoparlöre alıp masanın üzerine koydu.
"Meşgule atarsa hala toplantıda olmalı."
Barış'ın sözleriyle yüzüm düşse de açılmasını bekledim. Telefon 5'inci çalıştan sonra açıldı.
"Söyle Barış." Ali'nin uyandığımdan beri sonunda duyabildiğim sesiyle asılan yüzüm yeniden canlanırken, içimdeki heyecan duygusu daha baskın hale gelmişti. Bir an önce ona kazandığımın haberini vermeliydim.
"Abi yengemin sana söylemesi gereken bir haberi var."
"Yoksa hamile mi?!"
Duyduğum Ali'nin yüksek sesle sorduğu soruyla gözlerim hızla şaşkınca açıldı. "Ne!" Ağzımdan yüksekçe çıkan sesime engel olamadım. Barış hızla büyük bir kahkaha patlatırken ben utançla yerin dibine girmek istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
Novela Juvenil"Benden seni özgür bırakıp gitmeni isteyeceksin ama bu mümkün değil" "Neden? Polise ihbar etmeyeceğim benden ne istiyorsun!" "Seni bırakamam bu zamana kadar işlerimde bir pürüz çıktığında hemen hallederdim. Ama ben kararımı sana bir şans vermekte kı...