16-✴KAPALI KAPI✴

24.9K 757 337
                                    

Ey! Sol yanıma düşen, ince sızım,
Öyle tepkisiz kalma.
Yaktığın yürektir,
Çıra değil...

Nazım Hikmet
________________💦

"Ben Baran Havas!.."

"Tamam. Kalk şimdi!"

Tuğçe'yi ileride bakışları telefonunda bana doğru gelirken gördüm. Öne doğru eğilip;

"Kalksana be adam arkadaşım geliyor!"

"Off senin sohbetine de doyum olmuyor. Neyse başka sefere görüşürüz güzelim."

Göz kırpıp, oturduğu yerden kalkarken, serserice sırıtarak, heybetli görünen vücuduyla, yanımdan geçip gitmişti.

Kendime çekidüzen verip geriye yaslanarak oturdum. Tuğçe yanıma gelip adının Baran olduğunu öğrendiğim adamın, az önce kalkmış olduğu sandalyeye oturmuştu.

"Sipariş verdin mi Efsun?"

"Hayır vermedim. Seni bekledim."

"Peki. O zaman ne yiyelim?"

"Hamburger olabilir."

"Bende ondan alacağım. Sen burada bekle gidip sipariş verip geliyorum."

Tuğçe oturduğu sandalyeden kalkıp hamburger almak için karşıda siparişleri alan bölüme gitmişti. Bende tek kolumu masaya yerleştirip çenemi avucuma yerleştirmiş onu izliyordum.

Tuğçe iki kişilik hamburger menüsü sipariş edip, tekrar yanıma gelip oturmuş, elindeki telefonuyla ilgileniyordu. Serhat'ın geleceğini söyleyip gelmediğini farkederken etrafımda göz gezdirdiğimde, meğersem Serhat bizi rahatsız etmemek adına yürüyen merdivenin karşısındaki büyük cama, kollarını birbirine bağlamış, gözleriyle etrafı tarıyordu.

Yemeklerimizin önümüze konulmasıyla gözlerimi Serhat'tan ayırmış önümdeki hamburgere çevirmiştim. Tuğçe ile birlikte yemeklerimizi hiç konuşmadan etraftaki insanları izleyerek yemiş, kalkmıştık.

Alışveriş merkezinden çıktığımızda hava kararmaya yüz tutmuş haldeydi. Çok uzun kalmış olmalıyız. Siyah arabaya ilerleyip, Serhat'ın yardımıyla tekrar arabaya binmiştik. Yola çıkmadan etrafımıza pencereden göz gezdirdiğimde hemen arkamızda siyah bir arabada dört koruma daha vardı. İlerlediğimizde arkamızdaki siyah arabada peşimizden geliyordu.

Arkama bakmayı kesip önüme dönerken, başımı geriye yasladım. Günün yorgunluğunu gözlerimi dinlendirerek geçirmek için gözlerimi kapadım.

Bugün yaşadığım tatsız olayda gerilmiştim. Ama uzun zaman sonra tekrar dışarıda olmak iyi gelmişti. Hem o adam bugün beni rahatsız etmek zorundamıydı. Ben gerçektende şansız ve bahtsızdım.
Kimdi o acaba neden bu kadar takıntılı davranmıştı ki?

Uykuya dalmadan önce aklıma Ali'nin Baran diye birinden konuştuğu anıları hatırlar gibi olsamda uyku dayanamayarak teslim olmuştum.

__________________zzzz

"Efsun Hanım." omzumun hafifçe dürtülmesiyle gözlerimi usulca açıtığımda karşımda Serhat'ı bulmuştum.

"Geldik. İnebilirsiniz."

Yaslandığım koltuktan doğrularak, hemen arabadan çıktığım an da dengemi kaybederken, ayağımın burkuk olduğunu unuttuğum için hemen Serhat'ın koluna sıkıca tutunmuştum.

"Efsun Hanım iyi misiniz?"

Başımı yukarı kaldırıp Serhat'ın endişeli bakışlarıyla karşılaştım. Düşmemek adına tuttuğum kolunu yavaşça bırakırken doğruldum.

TUTSAK  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin