Gözleri gökyüzüm, kokusu baharım.
________________💦
Heycanım tavan yapmış, kalp atış hızım hiç olmadığı kadar artmış o an öleceğimi düşündüm.
"Seni sevdiğimi söylemekte zorlanıyor olabilirim. Ama seni öpmek sevdiğimi söylemek kadar zor değil Efsun."
"Efendim..."
"Hayır Efsun. efendim yok. Ali var sadece Ali."
Ali itiraz etmeme müsaade etmeyerek, bana yaklaşıp alnımı öperek geri çekilmeyip, hafiften çıkmış, sakallı yanağını yanağımdan süreyerek başını boynum ve omzumun arasına koymuş, ağırlığını fazla vermeden sıkıca sarılmıştı.
Gözlerim sonuna kadar açılmış siyah tavandan gözlerimi ayıramıyordum. Günlerce beni sevmediğini düşünerek kendimi üzüp durdum. Halbuki Ali'de beni seviyormuş. Heycanım Ali'nin bana sarılmasıyla üç kat daha artmış artık karnımda kelebekler uçuşuyordu.
Uzun zaman sonra tekrar mutluyum. Bugüne kadar çok şey yaşadım hep acı çekip durdum. Bunun sonu nereye varacak, ne zaman mutlu olacağım? Diye kendime hep sorular soruyordum. Ama bu gece hayatımın dönüm noktası oldu.
Ellerimi Ali'nin beline sıkıca dolarken, başımı onun yaptığı gibi boynuna sokup derin bir nefes çektim. Usulca aldığım nefesimi verirken Ali'nin kendine has, odunsu kokusu içimi huzurla kaplamıştı. Gözlerimi kapayıp uyumak isterken bu anın hiç bitmemesini istedim.
✴
Karanlık odanın içerisinde uyku ve uyanıklık arasındayken, üzerime uzanan Ali'nin bedenini artık vücudumun taşıyamayacağını belirtircesine nefes almakta zorlanıyordum.
Ali'nin boynundan başımı çıkarıp, etrafa baktığımda pencereden etrafı aydınlatmaya devam eden parlak ay gözüme ilişti. Uzun süredir böyle uyuyor olmamızdan belim acımaya başlamıştı. Bu anın bozulmamasını çok istiyorum. Ama bedenim daha fazla Ali'nin ağırlığını kaldıracak gibi değildi.
"Ali."
Diye seslendiğimde o sanki bu anı beklermişçesine hemen boynumdan başını kaldırıp, maviliklerini gözlerime dikti.
"Noldu Efsun bi şey mi oldu?" Uykulu sesiyle bana gözlerini dikerek sorduğu soruya hemen cevap verdim.
"Uzun zamandır böyle uyuyoruz ağırlığından belim acımaya başladı. Bu yüzden uyandırdım." Utana sıkıla söylediğim cümlelerimin ardından kendime hayran kaldım. Böyle bir şeyi takılmadan söylediğim için.
Ali yavaşça üzerimden kalkıp kendini yana attığında aniden gelen rahatlama hissiyle nefes alıp verdim. Ardından Ali'ye sırtımı çevirerek gözlerimi kapayıp uyumak istedim. Belime sarılan Ali'nin koluyla, bedenimi yatağın içerisinde, geriye doğru çekerek, sırtımı göğsüne bastırdım. Önceden yaptığı gibi tekrar başını boynuma gömerek sıkıca sarılırken, bugün hiç bitmeyecekmiş gibiydi. Uykulu gözlerimi kapatarak, kendimi Ali'nin kolları arasında uykuya bıraktım.
✴
Güneşin parlak ışıkları uyanmamı sağlarken, gözlerimi açtığımda dün gecenin aksine etraf aydınlık, siyah olan odaya huzur getirmişti. Belime sarılı olan kolları hissederek, arkama bakmak istedim ama dönemedim. Ali dün geceden beri beni bırakmayıp, bu da yetmezmişçesine bana sıkıca sarılmıştı.
Ellerim uzanıp, Ali'nin elini tutarak, ayırmak istediğimde Ali izin vermeyip aksine daha sıkı sarılmıştı. Bir kez daha şansımı deneyip tekrar elini çekmek istedim. Ama bu kez de Ali'nin sert uyarı dolu sesine maruz kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
Teen Fiction"Benden seni özgür bırakıp gitmeni isteyeceksin ama bu mümkün değil" "Neden? Polise ihbar etmeyeceğim benden ne istiyorsun!" "Seni bırakamam bu zamana kadar işlerimde bir pürüz çıktığında hemen hallederdim. Ama ben kararımı sana bir şans vermekte kı...