9-✴KORKU✴

32.3K 945 709
                                    

Acılarımız da gözyaşı dökerler.

~Vergilius~
__________________💦

Gözlerimi usulca açtığımda beyaz tavanı gördüm. Neredeydim ben? Gözlerimi tavandan ayırıp etrafı süzdüğümde odamda, yatağım da uzanıyordum.

Yalnızdım.

Ne olmuştu bana, nasıl buraya gelmiştim? Kalkmaya çalıştım. Ama ellerimin acısı durmamı sağladı. Gözlerimi ellerime çevirdiğimde iki elimde sargı bezleriyle sarılmış sızlıyordu. O an her şeyi hatırladım. Tuğçe ellerime sıcak suyu boca etmişti. Peki ben buraya nasıl gelmiştim?

Odanın kapısı açıldı. Bu Ali'ydi. Uyandığımı görüp yanıma geldi. Yatağımın kenarına usulca oturup, sağ elini kaldırıp saçlarıma koydu. Yavaşça okşaması mayışmamı sağladı.

"İyi misin, ellerin acıyor mu?"

Cevap verecektim ki odamın kapısı tekrardan açıldı. Üzerinde dizlerine kadar uzanan, kol kaslarını kaplamakta zorlanan beyaz gömlekli; kumral saçlı, genç, pürüsüz yüzlü bir adam girdi.

"Efsun uyanmışsın."

Başımı hafiçe salladım. Bakışlarım ise mavi gözlerindeydi.
Bu evde neden herkesin gözleri mavi?
Yürüyüp yanıma geldiğinde ali saçlarımı okşayan elini usulca çekti. Ali'nin sorduğu soruyu bu kez de o bana yöneltmişti.

"Nasılsın, ellerin acıyor mu?"

"Evet, sızlıyor." gözlerim tekrar dolmuştu.

"Ağrı kesici yapmıştım. Etkisi azalıyor olmalı, bir kez daha yaparım"

Başımı salladım.

Ali gözlerini gözlerimden ayırmıyor, öylece beni izliyordu.

Doktor olduğunu bildiğim adam elindeki siyah çantasından iğne ve küçük, içinde beyaz sıvı olan bir şişe çıkarmıştı. Yanıma yaklaşıp, yavaşça kolumdan tuttu.

"Bir haftaya sargılarını çıkarırız ama her gün pansuman yapılmalı. Ben her sabah gelir yaparım. Sen de iş falan mümkün olduğunca yapmamalısın. Tamam mı?"

İğneden korkmazdım. O yüzden hafif acısından yüzümü ekşitip cevap vermiştim

"Tamam ama ev işleri nolucak?

Ali "sen bunları kafana takma, Efsun. Dinlen sadece."

Başımı usulca salladım.

"Tamam o zaman ben çıkıyorum sende iyice dinlen. İyi geceler"

"İyi geceler. Ellerim için teşekkür ederim, Doktor bey."

"Rica ederim. Ayrıca bana Alp demen yeterli. Tekrar iyi geceler"

Kapıya yürüyüp dışarı çıkmıştı. Ali'yle tekrar yalnız kalmıştık.

Neden gözlerini benden hiç ayırmadan bakıyor? Anlayamıyordum.
Hem benim üzerimi değiştimem lazımdı. Ellerim bu haldeyken nasıl yapacaktım.

"Şeyy... benim üzerim ne olacak? Böyle yatamam..?" Mırın kırın ederek söylemiş, gözlerimi maviliklerine dikmiştim.

"Tuğçe'yi çağıracağım. O değiştirmende yardımcı olur. Sen sakın kıpırdama, bekle!"

"Tamam." ardından vücudumu bir kez süzüp yataktan kalktı. Arkasına bakmadan dışarı çıkmıştı. Odada tekrardan yalnız kalmıştım. Ellerimin acısının, Alp'in yaptığı ağrı kesici iğne sayesinde azaldığını hissediyor gibiydim. Etkisini gösteriyor olmalı.

Aniden kapım açılınca ürktüm. Gözlerim kapıya çevrildiğinde, gelenin Tuğçe olduğunu fark ettim.

Ellerime sıcak suyu kesinlikle bilerekten döktü. Aksi takdir de bunun yanlışlıkla yapabileceğini sanmıyorum. Bardağı doldururken yavaşça değil, bir anda eğdiğinden kapağı açılmış ve ellerim kaynar sudan nasibini almıştı.

TUTSAK  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin