54-Özel Bölüm Part-4 🦋Solan Çiçek🦋

2.2K 117 14
                                    

Bütün vedalar nasıl olursa olsun insanların kalbinde bir iz bırakır. İnsanların günlük hayatta çektikleri ıstırap, acı, keder, ve yalnızlık. O yüzden artık veda etmek zorunda kalmak istemiyorum.🥀



Kalbinizin parçalara ayrıldığını hissedersiniz ama aslında kalbiniz hala iyi durumda olur ya işte! Tam da öyle bir duygu silsilesi içerisindeyim. Kalbim acıyor. Deli gibi ağlamak istiyorum ama bunu bile yapacak gücüm yoktu. Gözlerimden yaşlar usulca akıyor, olduğum yerde öylece duruyor, çaresizce onu izliyordum. Ellerim cama yaslanırken ona dokunamamak, canımı yakıyor, ona bir şey olursa diye ödüm kopuyordu. Her saniyem endişeyle geçiyor mahvoluyordum.

Bebeğimin durumu kritikti. Bu birkaç günü sağ salim atlatabilirse iyileşecekti. Böyle bir zamanda ona destek olamıyordum. Her şeyi kendisinin yapması gerekiyordu. Güçlü olması için Dua ediyordum. Ama bir yanım bir kez olsun ona sarılabilmek için can atıyordu. Hayatta kalmalı ve bana geri dönmeliydi. Beni bırakıp hiçbir yere gidemez. Ona ihtiyacım var...

Belime sarılan kollar ile düşüncelerimden sıyrılırken, bebeğime camın ardında bakmaya devam ettim. Ali başını omzuma yaslarken, benim baktığım yere baktı. Onunda benden farkı yoktu. O da üzülüyor öyle ki sadece bebeğine değil bana da üzülüyordu. Hastaneye geldiğimden beri kendimde değildim. Düzgün uyuyamıyor, acımdan iyileşemiyordum. Ali için ikimize bakmak zor olmalıydı. Her iki tarafta da güçlükle dayanmaya çalışan iki beden vardı.

Uzun süre ayakta kalmamam gerekiyordu. Doktor defalarca dinlenmem için beni uyarsa da onu dinleyemiyordum. Aklım hep bebeğimdeydi. Ayakta durmak bile bir eziyet olmaya başladığında kendimi Ali'ye yasladım. Ondan destek almam gerekiyordu.

"Efsun odaya gidelim."

"Gelmek istemiyorum."

"İyi değilsin. Gidip biraz dinlenmen lazım. Birşah burada kalacak hadi."

Ali kollarımı tutarken beni ilerletmeye çalıştı ama gitmedim. Buradan hiçbir yere gitmek istemiyorum. Bebeğimin bana en çok ihtiyaç duyduğu anında yanında olamamak düşüncesi beni kahrederken gidip dinlenemezdim. Bunu haketmiyorum. Onun yanında kalmalıdıydım.

"Efsun söz dinle!"

"Hayır! Gelmeyeceğim. Bebeğimin bana ihtiyacı var. Yalnız bırak beni."

Ellerini itelerken cama yaslanmaya devam ettim. Burada bebeğimin yanında kalacaktım. Onun bana ihtiyacı vardı.

"Kendine bile bakamıyorsun! Ona nasıl bakacaksın?"

Aniden bacaklarımda hissettiğim kolların ardından kendimi Ali'nin kucağında bulmuştum. Yaşlı gözler ile ona bakarken beni bırakması için kıvrandım. Beni umursamayarak ilerlemişti.

"Bırak beni! Bebeğimin yanında kalmak istiyorum bırak!" Gözlerimden hızla akan yaşlar görmemi engellerken tüm gücümle beni bırakması için çabaladım ama bu hiçbir işe yaramadı. Yeni doğum yaptığım için vücudum onun yorgunluğu ve yaraları etkisi altındayken gücüm yoktu. Şu an böyle davranmam her ne kadar vücuduma ağrı verse de kendime engel olamıyordum. Tek istediğim bebeğimin yanında olabilmekti. Ben ona her ne kadar dokunamasam da onu görmek istiyordum.

Ali'ye olan engellemelerime rağmen beni bırakmaktan asla vazgeçmeyip odam getirmişti. Sol tarafta bulunan banyo kapısını açıp, beni yere bıraktığında hızla yönümü karşıda ki aynaya çevirdi. Ayna da kendi yıkık yansımamı gördüğüm an tüm direnişlerim sona ermişti. Harabeydim. Gerçekten bir harabeydim. Yaşlı gözlerimin altı, uykusuzluktan mosmor olmuş, yanaklarım yaşlarla doluydu. Şu birkaç gün içerisinde güçten düştüğüm, zayıflayan bedenimden belliydi.

TUTSAK  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin