MUHBİR (Tamamlandı)

10- Av Mevsimi

Hoş geldiniz ❤

Sonunda Akın geldi. Medyada o var ve sık sık fotoğrafını koyacağım artık bölüm içine de. Her zamanki gibi Akın'ı da özenle seçen @minikpoca 'ya minnettarım ❤

"Eve geçme, babam çağırıyor seni." dedi Emre. Tedirgin oldum. Uğur'u para teslimi haricinde hiç görmezdim.

"Sıkıntı mı var hayırdır?" diye sordum.

"İnan bilmiyorum ama acil gelsin dedi babam."

"Sen dedin mi annesine gitti falan diye?" sordum.

"Hayır, evde biliyor seni."

"Hastaymış serum yiyor diye bir yalan kıvır ben hemen geliyorum." diyip kapattım.

Bir yanlış yapmadım ki? Ne işle ilgili ne özel hayatımla ilgili bir yanlışım olmadı. Sorun neydi?

Ben endişe içinde gaza yüklendim ama iki saatlik yolu ancak yarım saat kısaltabildim.

Uğur'un evinin önüne gelince arabayı kabaca park edip hemen eve doğru yürümeye başladım. Hava çok soğuktu ama Emre dışarda bekliyordu beni.

"Neymiş derdi?" dedim hızla eve girmek için yürürken.

"Bilmiyorum söylemedi. Sen hastaneden geldin az bitkin görün." dedi yalanımız ortaya çıkmasın diye. Ben telaşla omuzlarım dik ve sert adımlarla gidiyordum oysa o uyarmasa.

Kapıyı tıklatıp açılmasını bekledik. Ben yüzüme bitkin bir surat ifadesi takınıp omuzlarımı düşürdüm. Yarın hemen Flash Tv'den oyunculuk teklifi bekliyorum.

Çalışma odasındaymış beyfendi. Merdivenlerden hızla indik, Emre odanın kapısını tıklatınca "Gel!" dedi Uğur.

İçeri girdiğimizde yine masasının başındaydı. Sarı da onun yanında ayakta duruyordu. Sarı: paketleri aldığım pek kıymetli üstüm. Hiç Uğur'un yanında görmedim onu. Aslında Uğur'un yanında kimseyi görmedim.

"Hoş geldin İs." dedi kalın sesiyle.

"Bir sorun mu var?"

"Hasta halinle neden acil çağırdım merak ettin tabii. Geçmiş olsun." dedi yine Uğur. Sadede gel be adam.

"Sağ ol sağ ol da neden çağırdın?" dedim sabırsızca.

"Görev teslimi." dedi. Ne?

"Ne?" dedim şaşkınlıkla.

"Artık mekanlara gidip milletin ayağına götürmeyeceksin paketleri. Kuryeler gelip senden alacak. Sonunda seni istediğim yere koyacak kadar geliştirdin kendini ama bu daha başlangıç " diye açıkladı yine Uğur.

"Yani Sarı'nın işini yapacağım."

"Aynen öyle. İleride daha da yükseleceksin. Sana güveniyorum. " dedi. Sarı'nın işi benden daha kolaydı. Bir eve gider, konumları atar ve arkasına yaslanırdı. Benim neler çektiğimi bi' Allah bi' ben bilirim.

"Neden böyle bir değişiklik gereği duydun?" diye sordum.

"Terfi gibi düşün. Endişelenecek bir şey yok." dedi ve Sarı'ya döndü Uğur.

"Sarı sen çıkabilirsin. Artık gümrük girişleri senin sorumluluğunda." diyerek Sarı'yı gönderdi. Sarı da terfi almıştı, artık malların direkt ülkeye girişinden sorumluydu.