Hoş geldiniz ❤
Şu an koltuğa sırt üstü uzanmış, ayaklarım aşağı sarkarken şaşkınlıkla üstümdeki Akın'a bakıyordum. Çok yakındı. Kollarıyla kenardan destek alıp ağırlığını tamamen üstüme vermemeye dikkat ediyordu.
"Şey... Dizin... Dizin acıyor sanırım." dedim. Ayağının üstüne basıyordu çünkü. Ben kekeliyordum.
"Şu an senin dışında hiçbir şey hissetmiyorum." dediğinde nefesi dudaklarıma değdi.
Sağımda duran eli nazikçe yanağıma dokundu. Baş parmağıyla yavaşça çenemi okşarken belli belirsiz dudağıma değdi.
Kendime engel olamadım, sertçe yutkundum. Hayır ya, yapmamışsındır bunu Kiraz! Yutkunmak ne kızım? Of!
Akın fark edince gözlerini kapatıp gülümsedi bana.
Kafasını sağa sola sallayıp yavaşça kalktı üstümden. Sanırım ben az önce eriyip sıvı bir maddeye dönüştüğüm için şu an kalkamayabilirim. Akın bunu anlamış olacak ki elini uzatıp kalkmama yardım etti.
Akın yatınca üstünü örtüp hemen kendim için hazırladığım yatağa girdim. Tenim alev alev yanıyordu hâlâ. Koltuklar karşı karşıya birbirini görüyordu. Sırtımı dönüp uyumaya çalıştım. Pek mümkün gibi değil ama denedim.
Sonunda uykuya zor da olsa dalmış uyurken üstümde hissettiğim bir dokunuşla uyandım. Uyku sersemi gözlerimi açtığımda Akın'ın üstümü örttüğünü fark ettim.
"Niye ayağa kalktın sen?" dedim gözlerim kapalıyken.
"Üstünü açıyorsun."
"Ama sıcak. Bir şey olmaz ki." dedim. Zaten yaz ayındaydık, sıcak ve nemliydi. Kendi evimde üstüme hiçbir şey örtmeden uyuyordum. Açmam çok normal.
"Ama çok açıyorsun." dedi.
Gözlerimi aralayıp "Ne?" diyebildim. Karanlıkta gözlerim gözlerini buldu. O an fark ettim sweatshirtün neredeyse bacaklarımdan tamamen yukarı sıyrıldığını. Çamaşırım görünecek kadar...
Hemen üstümdekini indirip battaniyeyi sıkı sıkı örttüm üstüme. Akın bir şey demeden zor da olsa kendi yerine geçti ve uyudu. Bu gece utançtan uyku yok sanırım bana.
Sabah uyandığımda Akın hâlâ uyuyordu. Çıt çıkarmadan mutfağa gidip kahvaltı hazırlamak istedim. Mükellef bir sofra olmasa da idare ederdi sanırım. Gururla baktım hazırladığım masaya. Akın gelemem derse götürürdüm içeri sorun yok.
Salona geçip sessizce yatağımı toplarken Akın "Günaydın." dedi. Sesi çok uykulu ve çatallı çıkmıştı.
"Günaydın." diyip gülümsedim ona.
"Çok güzel kokular geliyor mutfaktan."
"Kahvaltı hazırladım."
"Gerçekten mi? Uzun zamandır evde kahvaltı etmedim." diyince gülümsedim ona.
"Buraya mı getireyim mutfağa mı geçmek istersin?" diye sordum.
"Biraz daha yatarsam kendimi imha edebilirim. Mutfağa geçelim." diyip ayaklanmaya çalıştı. İçimden koşup yardım etmek geldi ama yapmadım. Biraz da intikam...
Ama o da yardım istemedi. Yine de ayağının üstüne basınca acıyla inledi sessizce.
"Yardım ister misin?" dedim kendimi bozmadan.
"Lütfen. İhtiyacım var."
"Niye? Hissetmeye mi başladın yoksa?" diyip dün gecenin hatırlatmasını yaptığımda çok utandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUHBİR (Tamamlandı)
Action+18 içeren bölümler vardır. Bölüm adı yanında belirtilmiştir. -Bir gün ölürsem, günlüğümü okumadan gömmeyin beni. ~~~ "Eyvah!" diye bağırdı taksici, adamın aracının halini görünce. "Çek sağa! Yardım edelim!" dedim telaşla. "Abla görmüyor musun? A...