34- Yerin: Toprağın Altı

2.6K 215 89
                                    

Hoş geldiniz ❤

Diğer bölüm Akın'dan olacak 😍

Yatağımda heyecanla uzanırken biraz dinlenmek için kitap okuyordum. İçim içime sığmıyor, aynı sayfayı birkaç defa bile okumak zorunda kalıyorum. Ben kendi kendime gülümserken kapı çaldı. Saat biraz geç ama...

"Kim o?" diye seslendim kilitli kapının arkasından.

"Aç!" dedi Akın.

"Akın! Bu saatte beklemiyordum." dedim şaşkın şekilde kapıyı açtığımda.

Gözlerindeki sinir beni olduğum yere çiviledi. Ona bakarken arkasındaki Yusuf'u gördüm, o da Akın'dan farksız değildi.

"Beyler, neyiniz var?" dedim muzip bir sesle. İkisinin de çıtı çıkmadı. Bir adım dışarı atıp diğerlerini görünce, Akın ve Yusuf'un yüzlerindeki sinirin nedenini anlamak zor olmadı.

Kapının yan tarafında altı yedi kişilik üniformalı polis vardı. Üniformalı dediysem gayet operasyona hazır şekildeler. Baya, baskına hazır...

"Bu kadar mutluluk bize fazlaydı zaten değil mi?" diye fısıldadı iç sesim. Sessiz ol, haklı haklı konuşma iç ses.

Sessizce kapıyı sonuna kadar açıp ellerimi önümde birleştirdim. Evin içine polisler girerken biri önümde durup belinden kelepçeyi çıkardı. Diğerleri adeta baskına gelmişler gibi evi talan etmeye başlamıştı. Buldukları her şeyin altına bakıyor, her yeri talan ediyorlardı. Korkudan kalbim çıkacak gibi atıyordu.

"Kiraz Göksu. Organiz..." diyip tutuklanma sebebimi anlatacaktı ki kelepçeleri takmak üzere olan polis, olduğu yerde kıpırdamayan Akın "Açıklama yapma. Ters kelepçe tak araca götür." diyip eve girdi. Başımı asla kaldıramadığım için yanımdan geçişini kokusundan ve adımlarından fark ettim.

Polis kendisine emir verildiği şekilde ellerimi arkadan kelepçeledi ve beni ekip arabasına doğru götürdü. Evim aranıyordu ekip tarafından, ben arabada dizlerime bakarken.

Arabanın kapısı açıldığında yanıma oturan Yusuf oldu.

"Yapmadım de!" dedi sinirle. Cevap veremedim.

"Sana yalvarıyorum, yapmadım de. Ben de gidip Akın'ı ikna edeyim. Yalvarırım Kiraz." dedi bitik bir sesle.

"Sen bunu yapacak bir kız değilsin. Bağır, çağır, itiraz et! Akın'a da iftira attılar, şimdi ben iftiraya kurban gidiyorum de!" diye benim sessizliğime kızıyordu.

"Bilmediğiniz çok şey var ama yaptım." dedim başımı kaldırmadan.

"Allah kahretsin!" diye bağırıp önündeki koltuğa sinirle bir yumruk geçirdi ve çıktı arabadan.

Ekip evi ararken arabanın şoför koltuğuna Akın oturdu. Yusuf da onun yan koltuğuna oturduğunda  emniyete doğru yola çıktık. Kimsenin çıtı çıkmıyordu. Hele Akın, nefes bile almadı belki de.

Ne oldu? Kim neden bozdu bu mutluluğu bilmiyorum. Kursağımızda kaldı anlaşılan. Hani kurtulunca bitti diye bağırmıştım ya, şimdi bittim diye fısıldamanın tam zamanıydı. Sesszice...

MUHBİR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin