MUHBİR (Tamamlandı)

26-Yüzük

Hoş geldiniz ❤

Bir süredir maalesef ne kitapla ne hesapla ilgilenebildim ama çok kısa süre sonra döneceğim. Yorumlarınıza tek tek cevap vermek için heyecanlıyım 🙂

Sabah uyandığımda kısa bir duşun ardından saçlarımı kuruturken kapı çaldı. Gelen Emre'ydi. Elinde kahvaltılık bir şeylerle geçti içeri.

"Çayı demle, hemen geliyorum." diyip yatak odasına geçtim ve kuruturken kabarmış saçlarımı topuz yapıp döndüm mutfağa.

Emre ne çay koymuş ne de oturmuş. Elindeki bir şeye odaklanmış dikiliyordu öylece.

"Ne oldu?" dediğinde bana döndü. Elinde dün aldığım ertesi gün hapının kutusu vardı. Dişlerini o kadar sıkmıştı ki alnındaki damarın attığını gördüm.

"Bu ne?" dedi elindeki kutuyu tiksinir gibi göstererek. Uranyum sanki ne ne?

"Hiçbir şey." diyip elinden almaya çalıştım ama engel oldu.

"Bu ne Kiraz?" diye kükredi. Ben hâlâ elindekini almaya çalışıyordum ama uzanamayacağım şekilde yukarı kaldırdı. Diğer eliyle çenemi tutup yüzünü yüzüme hizaladı.

Boynumdaki morluklara kaydı gözü. Gözlerinden ateş çıktı yemin ederim. Sanki ejderhası var...

"O herif mi yaptı bunları?" dedi gözü hâlâ boynumdayken.

Yüzümü elinden kurtarıp geri çekildim. "Üf Emre. Ne boş yaptın? Çayı da demlememişsin." diyip onu umursamıyor gibi çaydanlığa su doldurmaya başladım ama içten içe ürpermedim dersem yalan olur.

"Sana inanmıyorum ya... Nasıl yaptın bunu?" diyip elimdeki hap kutusunu masanın üstüne fırlattı.

"Onu seviyorum, biliyorsun."

"Biliyorum, Allah kahretsin ama biliyorum!" diye bağırdı.

"Kes bağırmayı! Sevemez miyim?" diye karşılık verdim aynı ses tonuyla.

"Yıllardır gözünün önündeyim senin! Sabırla bekledim, incitmedim, zorlamadım seni! Beni sev diye bekledim ama sen o iki günlük adamla yattın!" dediğinde kendine zor hakim oluyordu.

Bir şey demeyip sakinleşmeye çalıştım. Ben de çok sinirliydim ama o delirmenin eşiğindeydi.

"Ben seni seviyorum Kiraz! Neden görmüyorsun beni?" diye sordu. Bilmediğim bir bilgi değil ama duymak afallattı beni. Ben cevap vermeyince tekrarladı. "Seni seviyorum!"

"Ben Akın'ı seviyorum." dedim tüm sakinliğimle.

"İhanetini öğrenince vereceği tepkiye rağmen sevecek misin onu?" dedi sinsi bir gülüşle. Beni tehdit ediyor!

"Sen ne demeye çalışıyorsun?"

"Akın öğrense diyorum..." dedi bana yaklaşırken.

"Anneni karnındaki bebeğiyle katleden babana kazık atıp beni mi ifşalayacaksın?" dedim acımasızca.

"Gözüm dönmeye görsün. Babamı da tanımam." dediğinde hâlâ bana yaklaşıyordu.

"Saçmalamayı kes."

"Eminim dün gece ona yalvarmışsındır yaptığı şeyi kesmemesi için." diyip boynuma morlukların üstünde gezdirdi parmak uçlarını.

"Çabuk çık dışarı." dedim ifadesiz sesiyle ama durmadı eli. Beni açıkça taciz ediyordu. Geriye çekilip olanca gücümle bağırdım. "Çabuk defol!"