41- Anne-Baba

2.9K 179 85
                                    

Geçen bölüm, duygulandıran yorumu için : asiridozmelankoli11 ithafen ❤

Hoş geldiniz ❤ ❤

Ben donuk bakışlarla duvarı izlerken zil çaldı. Hızlı adımlarla kapıyı açtığımda Akın sıcak bir gülümsemeyle beni bekliyordu. Dudakları yukarı doğru kıvrılmıştı ama gözlerinin içinde ağır bir durgunluk vardı. Bahse varım abisi benden önce onu darlamıştı.

İçeri geçip mutfağa elindeki paketleri bırakırken konuşuyorduk.

"Nasıl geçti günün? Ağrın var mı?"

"Ben kararımı verdim." dedim bir solukta.

"Ne?"

"Bebeğimizi doğurmak istiyorum." dediğimde elindeki meyve paketi çaresizce yere düştü.

"Akın..." dedim soran bir sesle. Akın tepki vermiyor.

"Akın... Hey!" diyip elimle gözünün önünde el sallar gibi yaptım. Hâlâ ses yok.

"Pişt!" diyip işaret parmağımla omzunu dürttüm.

"Kiraz!" dedi dehşet içinde açılmış gözleriyle.

"Efendim..."

Üzüldü mü sevindi mi anlamıyorum ki. Sadece şok oldu bunu görebiliyorum.

"Sen... Bizi... Bizim bebeğimiz..." dedi kesik kesik nefesler alırken.

"Evet." dedim. Ama sanırım her ne dersem diyip asla umrunda olmayacaktı çünkü bana kollarını sımsıkı sarması için kelimemin tam bitmesini bile beklememişti.

O kadar sıkı sarıldı ki ayaklarım yerden kesildi. Çok sevindi tamam ama benim biraz canım yanıyordu. "Akın..." dedim acıyla çıkan sesimle.

Kollarını serbest bırakıp belime sakince yerleştirdi. "Özür dilerim." dedi ama yüzündeki gülücük her acıya bedeldi. Gözü sürekli gözlerim ve karnım arasında mekik dokuyordu.

"Dur, ben sana bir şey verecektim. Sen şey yap..." diyip sağa sola bakındım.

"Otur. Aynen sen otur. Ben hemen geliyorum." diyip dış kapıya yöneldi.

"Nereye?" diye seslendim ama duymadı beni. Kapıyı açık bırakıp gitti, hemen gelecek belli ki. Mutfaktaki dört kişilik ama bir tarafı duvara dayandığı için üç sandalyeli masanın balkona bakan sandalyesine oturup onu beklemeye başladım.

Çok geçmeden elinde bir hediye paketiyle geldi ve yanıma oturdu. Sandalyemi iyice kendine yaklaştırıp bacaklarımı, bacaklarının arasında kalmasını sağladı. Ben hediye paketine kaçak bakışlar atarken Akın tatlı bir tebessümle bakıyordu yüzümdeki heyecana.

"Önce şunu bir aradan çıkartalım." dedi elini cebine soktu.

En son emniyette nezarete girmeden elimden alınan ve sonrasında da kaçış ve kovalamadan bir daha elime geçmeyen yüzüğüm, evlilik teklifi aldığım gün olduğu siyah kadife kutusunda açıldı gözlerimin önünde.

Akın nazikçe sağ elimi tuttu ve yüzüğümü parmağıma geçirdi. Parmaklarıma ardı arkası kesilmeyen öpücükler kondururken "Bir daha hiç çıkmasın..." diye fısıldıyordu.

Ben gözlerim dolmasın diye kaçak bakışlarla derin nefesler alırken, Akın'ın eli bu sefer hediye paketine uzandı.

"Açmak ister misin?" dedi bana uzatırken. Meraktan ölüyordum zaten, hemen aldım elinden.

MUHBİR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin