47- Dönüşü Yok/Final

4.7K 207 157
                                    

Final şarkımız, ayakları üstünde duran, yaktığı gemilere rağmen kendini yeniden büyüten, kendine uzak olduğu fark ettiğinde kor ateşlerde yürüyen kadınlara gelsin. Sizi çok ama çok seviyorum. Her birinizi ayrı ayrı...

Ne gemiler yaktım
Ne gemiler yaktım
O kadar yandı ki canım
Sonunda karşıdan baktım
Ne göreyim
Kendime yıldızlardan daha uzaktım

Bu kızı yeniden büyütmeliyim
Kor ateşlerde yürütmeliyim
Değirmenlerde öğütmeliyim
Farkındayım
Farkındayım

Havuza bakan ferah veranda da kahvelerini içiyorlardı. Akın da kameraları kontrol etmiş ve korumaların birinden günlük rapor alıyordu. Koruma bilgi verip çekilince Kiraz girdi söze.

"Korumaları çek kapının önünden."

"Neden? Açık hedef olmak için mi? Herif ruh gibi dolanıyor evin, okulun etrafında."

"Çek dediysem çek." dedi Kiraz, Akın'ın yüzüne bakmadan. Koskoca Başkomiser nasıl da dize gelmişti ama? Anında emri yerine getirdi ve kapıdan çekilen korumalar, kamufle bir şekilde gizlenip evi korumaya devam etti.

"Emre gelecek birazdan." dedi Kiraz normal bir şeyden bahseder gibi.

"Ne?" dedi hayretler içinde Akın.

"Ulaştı bana. Ben de eve gel konuşalım dedim. Korumaları çektireceğim falan dedim. Ön kapıdan gelecek. Beni seviyor, zarar vermez ama silahsız geldiğinden emin olduğumda içeri alacağım. Siz de zahmet olmazsa yakalarsını artık. Ayağınıza kadar getirdim."

"Kiraz sen delirdin mi? Ne demek sana ulaştı?" dedi Akın delirmiş gibi çıkıyordu sesi.

"Telefondan." dedi. Kiraz'ın bu sakinliği Akın'ı çığrından çıkartacaktı!

"Senin telefonun taki..."

"Edememişsiniz demek ki telefonumu takip! Ama Allah'tan ben sana ve dolayısıyla senin kurduğun ekibe güvenmediğimden kendi tedbirimi kendim almıştım."

"Kiraz çıldırtma beni. Resmen seni koruma kalkanına aldım. Nasıl ya? Aklımı kaybedeceğim!" dedi ayağa kalkıp elini sinirle ensesine götüren Akın.

"Ofisteki telefonumu da takibe almışsın ama sekreterin telefonunu umursamamışsın. Oradan ulaştı. Normal bir şekilde konuştuk, sözleştik."

"Yok ben delireceğim!" diyip sandalyeye tekme attı Akın.

"Üf!" diyerek göz devirdi Kiraz. Şu an tam da senin yapacağın iş ancak bu kadar olur diyip o göz bebeği işinden etmek için çok uygun bir andı ama diyemedi. Kıyamamış mıydı acaba? Neden? Akın ona pekala kıymıştı!

Akın volta atarken Kiraz'ın telefonu çaldı. Arayan Emre'ydi. Kiraz telefonu açıp sesi hoparlöre verdi.

"Sevgilim!" dedi Emre. Bu adam cidden kafayı kırmış! Kiraz'a her ulaştığında ona sevgilim diyor, sen Akın'la evlenmedin, sen de bana aşıksın diyordu.

Akın sinirle dudağını dişlerken susmak çok zor gelmişti ona.

"Geldin mi?" dedi Kiraz ikisini de umursamadan.

MUHBİR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin