Selaammm!!! Yazarınız geri döndü. Valla bir süredir bölüm gelmiyordu, çoook özür dilerim sizden. Ama cidden çok hastaydım (ki hala öyleyim) Neyse, sonunda yazdım. Multideki şarkıyı sakın açmayı unutmayın, bölümde bir yeri var 😉 Bir de temsili olarak Kumsal var. O zaman bölüm sonunda görüşürüz, İyi okumalar
Mert'ten...
Ayla, Defne ve Ege birlikte konuşurken aklıma gelen şeyle "Ayla kızım, Asenaları ara gelsinler." dedim. E bir konuşma yapmak zorundayım yani. Bir de Deniz'in söylediği sözler bayağı ağırdı. Sonuçta çocuklar yanlış bir şey yapmıyorlar ve tamamen bizim gözetimimizdeler. Sanki bize güvenmiyormuş gibi konuşmuştu. Onun çocuklarını kendi çocuklarımızdan asla ve asla ayırmadığımızı bilmiyordu sanki! Ona söylememeleri büyük hataydı ama biz nereden bilebilirdik ki? Defne de oldukça üzülmüştü ama belli etmemeye çalışıyordu, görebiliyordum.
Kısa süre sonra Asena ve Onur da gelirken hepsi koltuklara dizilmişti. "Ne söyleyeceksin baba?"
Onur sorarken hepsi de merakla bana bakıyorlardı. "Oğlum, sizin aranızda bir şey mi var?"
Direkt olarak onlara bakarak sorduğumda ikisi de bir an donakalsa da Onur uzanıp Asena'nın elini tuttu. "Evet, sevgiliyiz. Daha çok yeni olduğu için söylemeye fırsatım olmadı."
Defne uzanıp ikisine birden sarılırken gülmeye başladım. Yahu şurada ciddi bir şey konuşamıyorum ya!
Defne nihayet geri çekilirken boğazımı temizledim. "Bunu Deniz'e söyleyeceksiniz değil mi?"
Onur kısa bir an Asena'ya baktıktan sonra tekrar bana baktı. "Daha yeni dedim baba. Ama en yakın zamanda söyleriz."
Başımı salladıktan sonra "Söyleyin, sonra bir de onun için dayak yemeyelim." diye mırıldanmıştım.
Ne yapabilirim yani, kaç yıllık arkadaşımın bana bu şekilde davranması ağrıma gidiyordu! Tamam, konu çocukları olunca hassas oluyordu ama bir şey yoktu ki bunda! Ne yani, o görevdeyken böyle bir şey için mi oyalasaydık onu?
Bizimkiler kısa sürede sohbetlerine dönerken Defne de yanıma gelmişti. "Canım, sen çok mı bozuldun Deniz'e?"
Omuz silkerek yanıma oturduğu için belinden sarıldım. "Biraz. Sonuçta kızlarına bir şey olmaması için elimizden geleni yapacağımızı bilmemesine bozuldum daha çok."
Defne yavaşça yanağımı okşadı. "Boşver Mert. Bir anlık sinirle söyledi onu. Alparslan ve Kumsal'ın sevgili olduğunu öğrensen sen de aynı tepkiyi vermez misin?"
Söylediği şeyle gözlerimi devirdim. "Vermem. Çünkü Alparslan da bizim oğlumuz sayılır."
Defne hafifçe gülerek "Umarım bunu onlar kardeşler diye bağlamazsın." deyince ben de ufak bir kahkaha attım.
"Yok artık. Demek istediğim; Alparslan da bizim oğlumuz sayılır. Gayet de iyi biri. Gidip saçma sapan, tanımadığımız biriyle olsa daha kötü olur. Yani... Alparslan ile sevgili olmasa da iyi olur ama..." derken elimi salladım. "Aman boşver. Zaten sevgili değiller. Boşuna konuşmayalım."
Defne de başını sallayıp bana sarıldı. "Kırılacak bir şey yok hayatım. Eminim Deniz de pişman olmuştur. Hem şöyle düşün: Sence sana gerçekten güvenmiyor olsa bu olayın üzerine kızlarını alıp çekip gitmez miydi?"
Kısa bir an durduktan sonra devam etti. "Giderdi. Ama yapmadı. Kızlarını bize bırakmayı seçti."
Uzanıp yanağımı öperken yavaşça "Yani endişelenecek bir şey yok." diye mırıldandı. "Deniz sana güveniyor..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuklarım
Fiction généraleDefne, çocuklarına aşık bir kadın. Şefkatli, merhametli... Oğulları Onur ve Ege için canını bile verir. Bu onun hikayesi...