Seelaammm!!! Birazcık, çok azıcık gecikmiş olabilir bölüm ama bence bunu görmezden gelebilirsiniz dgskdgkshsk
Bizim hoca bir proje ödevi verdi ki oturdum kara kara düşünüyorum ne bok yicem diye, vallahi bıktım artık bu derslerden.
Neyse, bölüme geçelim. Multideki şarkıyı açmayı unutmuyorsunuz, iyi okumalar...
Kumsal'dan...
Uçaktan indikten sonra valizimi sürükleyerek ilerlerken telefonumu çıkarıp Alparslan'ı aradım. Haber vermeyince kızıyordu çünkü.
Kısa sürede açılırken çabucak "Sevgilim, geldim ben haberin olsun." dedikten sonra ekledim. "Bizim yeni anne ve baba olacak çiftimiz ne yapıyor bakalım?"
Hafifçe gülerek "İyiler cinsiyeti belli olacakmış ufaklığın, ondan gittiler. Bu arada ben de iyiyim, sen nasılsın?" diye sitem edince gülmeye başladım. "Hadi canım! Vay be! Ay bana da söyleyin ya! Halası olarak bir şeyler alacağım ben." Sonra tekrar söylediği şeyi unuttuğumu fark etmemle hemen ekledim. "Ayrıca özür dilerim ya, kafa mı kaldı bende."
Hafifçe gülerek "Bana bak, ben senin yokluğunda kimseye bakmam da sen de dikkat et, olur mu?" deyince iç çektim. Yurda geldiğimi fark ederek "Olurum sevgilim de benim şu an kapatmam gerekiyor." dedim. "Tamam canımın içi, bir de, ben uyuyacağım şimdi, kaç gündür yoruldum. Ararsan ve açamazsam kusura bakma." deyince gülerek "Tamam, görüşürüz." dedim ve kapattık.
Yurdun içine girip odama girdiğimde Eren'i görmemle gözlerim parlamıştı.
Koşarak yanına gittiğimde o da ayağa kalkıp bana sarıldı. "Çok özledim seni ya!"
Ege'den...
Gözlerimi açmamla Ayla'nın yanımda olmadığını fark etmem bir olmuştu.
Telaşla yatakta doğrulup oturma odasına gittim ama orada yoktu. Çabucak mutfağa geçtiğimde dolabın önünde olduğunu fark etmemle derin bir nefes vererek arkasından gidip sarıldım. Bir anda panikleyince tam yumurtaları düşürüyordu ki hemen elini tutarak "Güzelim sakin." dedim ve ekledim. "Ayrıca kendini yorma, annemlere gideceğiz kahvaltı için."
Yumurtaları alıp geri dolaba koydum. Tam arkamı dönmüştüm ki Ayla'nın çatık kaşlarıyla karşılaştım. Ne oldu birden?
"Ne oldu güzelim?" Şu sıralar bayağı bayağı duygusal olduğu için alacağım cevaptan korkarak sorduğumda gözleri dolmuştu. Hay ben...
O sandalyeye otururken iç çekerek ben de karşısına oturdum. "Güzelim, hadi söyle bana, ne oldu? Bak ağlama sakın, çocuğumuza bir şey olacak."
Omuz silkerken gözünden bir iki damla yaş düşmüştü. Ne yapacağımı bilemez bir halde karşısında oturuyordum. "S-sen beni sevmezsin artık. Şu halime bak ya!"
Söylediği şeyle gülümseyerek gözyaşlarını silip elini tuttum. "Ne varmış halinde? Sen bir can taşıyorsun güzelim. Hem neden sevmeyeyim seni? Aksine her geçen gün sana olan sevgim artıyor güzelim."
Söylediklerim hiçbir etki etmezken tekrar omuz silkti. "A-ama televizyonda kadın hamileydi, adam da onu aldatmıştı, hatta en yakın arkadaşıyla. Ç-çok kötüydü biliyor musun?"
Kendimi tutamayarak gülmeye başladım. Ah o diziler...
"Sen yine mi dizi izledin? Güzelim şöyle diziler izleme, bak çocuğumuz da etkileniyor. Hem ben senden başkasına bakar mıyım?"
İkna olmuş olacak ki başını iki yana salladı. "Neyse dur, geç kalacağız. Aşkım bir de sen de üstüne bir şeyler giy, bugün kontrol var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuklarım
Ficción GeneralDefne, çocuklarına aşık bir kadın. Şefkatli, merhametli... Oğulları Onur ve Ege için canını bile verir. Bu onun hikayesi...