Herkese selam! Tatil nasıl gidiyor? Umarım iyisinizdir.
O zaman bölüme geçelim hemen, sizi tutmayayım. İyi okumalar...
"Kumsal, uyan hadi güzelim. Vardık bak, hadi uyan."
Yavaş yavaş gözlerimi araladığımda Ata sıkıntıyla bana bakıyordu. "V-vardık mı?"
Tir tir titrerken ayağa kalkmama yardım etti. "Geldik. Ben taksi çağırmıştım zaten, hadi gel." Başımı sallayarak beni koltuktan kaldırmasına izin verdim. Her uyandığımda daha kötü oluyordum sanki.
"Hadi güzelim, son bir adım daha." Uçağın merdivenlerden hızlı hızlı indikten sonra aynı hızla havaalanından çıktık.
Ata'nın çağırdığı taksi bizi kapıda beklerken dikkatlice bindik. Ayakta duracak halde değildim, tüm ağırlığımı Ata'ya vermiştim zaten.
Taksi ilerlerken ben de hastanenin adını söyledim ve gitmeye başladık.
Bana asırlar gibi gelen ancak arabadaki küçük ekrandan gördüğüm kadarıyla yarım saat içinde hastaneye varmıştık.
Arabadan inerken Ata'ya tutundum zar zor. "Ata, ben yürüyemeyeceğim."
Ata çaresizce kolumu omzuna atıp beni yürütmeye başladı. Savaştan çıkmış gibi göründüğümüze emindim. Zaten öyle de hissediyordum.
Danışmaya doğru ilerlediğimizde kapanmak üzere olan gözlerimle "A-Alparslan Korkmaz k-kaçıncı katta?" diye sordum.
Kadın garip garip bakarken katı söyledi ve Ata ile ilerleyip asansöre bindik.
"Kumsal..." Kulaklarım uğuldamaya başladığı için ne dediğini duyamıyordum. O kadar heyecanlıydım ki Alparslan'ı göreceğim için...
Asansörden çıkıp ilerlediğimizde bizimkileri gördüm. Annem, babam ve ne zaman geldiğini bilmediğim Deniz amca bir kenarda, Ege abimle Ayla bir kenarda sarılmış, Onur abim ve Asena da köşede birlikte duruyorlardı.
Onlara doğru ilerlerken yavaşça "Abi..." diye mırıldandım.
Bir anda herkes şok içinde bana döndü. "Kumsal!" "Kumsal, senin ne işin var burada?!"
Herkes şaşkınlıkla bana bakarken artık dayanamayarak Ata'nın kollarına yığıldım gözlerim kapanırken.
"Kumsal, ne oldu?!" "Kumsal, iyi misin abiciğim?!" Herkes telaşla bağırırken yavaşça kendimi karanlığa bıraktım.
"Uyanıyor galiba!" "Evet evet, kıpırdadı sanki!" Annemlerin sesleriyle yavaşça gözlerimi araladım.
Odada annem, Ata, Onur abim ve Ege abim vardı. "A-Alparslan nerede?"
Kısık sesle sorduğum soruyla Ata öfkeyle ellerini saçlarının arasından geçirdi. "Anneciğim, Alparslan iyi. Uyandı ama doktorlar uyuttular özellikle. Yani şu an gayet iyi. Asıl sen iyi misin?"
Annem gizlemeye çalıştığı endişesiyle sorunca gülümseyerek başımı salladım. "İyiyim iyiyim." Gerçekten de iyi hissediyordum.
Ata yavaşça "Yüksek ateşten dolayı bayılmışsın." deyince geçiştirmek için hızla kafamı salladım. "Alparslan'ı görebilir miyim?"
Ata sinirle odadan çıktı ve kapıyı çarparak odadan çıktı.
Onur abim "Buna ne oluyor lan?! Ne zannediyor bu salak kendini?!" deyince omuz silktim. "Bilmiyorum abi. Alparslan'ı görebilir miyim artık?!"
Ege abim iç çekti. "Güzelim daha yeni gözlerini açabildin. Bundan önce de kötüymüşsün zaten. Biraz daha dinlensen..." deyince sinirle başımı salladım. "Hayır! Ben buraya dinlenmek için gelmedim! Alparslan'ın yanına gitmek istiyorum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuklarım
Fiksi UmumDefne, çocuklarına aşık bir kadın. Şefkatli, merhametli... Oğulları Onur ve Ege için canını bile verir. Bu onun hikayesi...