63. Bölüm-Kavuşma

139 8 43
                                    

Selamm, ben geldim. Yine her şeye yetişmeye çalışıp hiçbir şey yapamadığım zamanlardan birindeyiz gdksgskdgsjdh Neyse, umarım bölümü beğenirsiniz, hepinize keyifli okumalar diliyorum...

NOT: Bir Duman fanı olarak bu bölüme bu şarkıyı koymazsam içimde kalırdı sgsjsgjsgsjdh

Ege'den...

İçim sızlıyordu artık özlemden. Her zaman Ayla'mın değerini bilmiştim; ona sahip olduğum, onu tanıdığım için kendimi dünyanın en şanslı adamı saymıştım ama yine de insan gerçekten sevdiğinin değerini kaybedince daha iyi anlıyordu. O kıvır kıvır saçları, güneşi doğuran gülüşü burnumda tütüyordu. Yine de bu hasretin bitecek oluşu beni az da olsa avutan tek şeydi. Günlerce uykusuz kalmanın, tüm uğraşların ödülünü prensesime ve güzelime kavuşarak alacaktım ve bu bana göre ödüllerin en güzeliydi.

Demirler açılıp da içeri Ersin girerken "Aşkım!" diye bağırarak her yeri inletti. "Özledin mi beni bebeğim?"

Yan tarafta duran, üç kişiyi öldürdüğünü bildiğim kişi ters ters bize bakarken ürpererek "Ersin, rahat dur lan!" dedim. "Senin yüzünden sağ çıkamayacağız buradan!"

Ersin sırıtırken bıkkın bir nefes verip kenara oturdum. Her geldiğinde aynı şeyi yapıyordu şerefsiz, bir kere az kalsın biri dövecekti de zor kurtulmuştu. "Ne var yani, aşkımızı kimsenin öğrenmesini istemiyor musun? Bu kadar utangaç olma hayatım."

O muzip muzip gülerken sinirle "Lan ne zaman olacak mahkeme, söyle artık!" dememle gözlerini devirdi. Daha söylenecek gibi dursa da tek bir kelime bile söylerse gerçekten buradan sağ çıkamayacağını fark etmiş olacak ki "Üç saat sonra." dedi. "Mahkemeden sonra direkt çıkabilirmişsin, konuştum ben."

Derin bir nefes verirken "Kazanırsak tabii." dediğimde Ersin gözlerini kıstı. "Bir kere de bana güven lan, ne yaptım güvenmemeni gerektirecek?"

Gözlerimi devirip "Bence mahkeme işini öküz gibi pat diye söyleyip prensesimin erken doğmasına sebep olman yeterince büyük bir neden." dediğimde gözlerini kaçırdı. "O kısmı görmezden gelemiyor muyuz?"

Mahkeme bitiminde derin bir nefes alırken polislerin bana dokunmadan geçip gitmeleri çok değişik hissettiriyordu. Gerçekten de alışmak ne kadar zor olursa olsun insan bir şeye alışınca o olmadığı zaman durumu garipsiyordu.

Polis yeni çıkarttığı için hala kelepçe izi olan, uyuşmuş ellerimi açıp kapatarak esnettim. Artık özgürdüm. Tamamen.

Kısa bir süre içerisinde arabaya binmiştik. Tüm bu işler bittiği için artık sabırsızlanıyordum. Hem Ayla'mı hem de Masal'ımı görecektim!

Nihayet hastanenin önüne geldiğimizde Ersin ile birlikte arabadan indik. Her bir adımımızda avuç içlerimin terlediğini hissediyordum.

Ersin sayesinde oda numarası için danışmayla uğraşmama gerek kalmamıştı. Hayatında ilk defa bir işe yaramıştı.

Kapıyı çaldığımızda ilk başta hiçbir ses gelmezken sonrasında annemin onayıyla kapıyı açtım. Uyuyor muydu acaba Ayla? Hayır ya, ben şimdi uyandırmamaya çalışarak mı sevecektim güzelimi?

İçeri girdiğimde arkasına yaslanmış duran Ayla'mla göz göze gelmemizle gözlerimin dolduğunu hissetmiştim. Tüm bu şeyler çok ağır gelmişti. Şimdi ise hem rahatlamanın hem de hissettiğim özlemin sebebiyle yaptıklarıma engel olamıyordum sanki.

Annemin sevinçle çığlık atarak gelip bana sarılmasıyla göz temasımız kesilirken anneme sıkıca sarıldım.

Geri çekilirken şefkatli bir şekilde "İyi misin oğlum?" dediğinde başımı sallarken gülümseyerek "İyiyim annem, merak etme." deyip yanağından öptüm. Onun da ne kadar endişelendiği belliydi.

ÇocuklarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin