40. BÖLÜM

11K 313 205
                                    



Yeni bölüm atmayı özlemişim düzenlemeydi beklemeydi derken 2 haftadan fazla süredir bölüm atmadım. Bunun şerefine kısa olmayan bir bölüm geldi.

Oy vermeyi ve düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın. İyi okumalar


















Dudakları tekrardan dudaklarımı istila ettiğinde ellerimi göğsüne götürüp okşamaya başladım. Sert bedenine temas etmek bile içimin ürpermesine neden oluyordu. Islak dokunuşlarını hissetmek ise başlı başına bir felaketti.

Cennete bir aylığına gitme izninin sana çıkması gibi bir şeydi. Sıkıntı ise bu bir ayın şubat ayına denk gelmesiydi. Üzerdi seni. Ama bencil insanoğlu asla dünü düşünmezdi. Dün elinde hiçbir şeyinin olmadığını düşünmeyi reddeder talihsizliğine ağlardı. Gözüne bir perde çekilirdi.

Kayra'nın dudakları da gözüme tam olarak öyle bir perde çekiyordu. Nice dünleri düşünmemi engelleyip olmayacağı yarınlar için ağlamama neden olacak bir hisse gebe bırakıyordu duygularımı.

Dudaklarını nefes almak için çektiği saniyelerde bile dövünmek istiyordum. Öperken bile beni öpmesini diliyordum. Sonsuz arzu diye bir şey varsa kesinlikle ona sahiptim. Bu adam sayesinde.

Kötüydü.

İnsanların kulağına hoş gelen her şey aslında kötüydü. Sonsuz arzu ise berbattı.

Tanrım! Ben nasıl bu hâle gelebilmiştim?

Bir an için geri çekilip bulunduğum ânı sorgulamak istedim.

Benim burada ne işim vardı? Hangi amaçla gelmiştim? Kayra ile neden birlikte olmuştum? Neden o kızı bu evden postalamaya çalışmıştım? Planım bu değildi.

Bu adamı delicesine bir istekle arzulamak planlarım arasında asla yoktu.

Sürtük gibi davranmalıydım. Kerem ile gerçekten de yatmalıydım. Sahi neden Kerem ile yatmamıştım? Çok efsane bir koz olurdu benim için. Hem de iyi vakit geçirmiş olurdum. Neden bunu yapmamıştım?

Sadece saçlarını okşayan adama ihanet etmemek istedin

O adam ihanet edebileceğim bir konumda değil! O sadece planımın bir parçası.

Hastane koridoru...

Boş bir koridor, ama çığlıklar var.

Beyaz,

Kilit nokta.

Asıl arzulanan siyah,

Yasak nokta.

Kâbus gibi, ama değil.

Kan ve katil...

Katil ve kan...

Gözümün önüne gelen görüntü ile "Yeter!" diye bağırdım. Kalp atışlarım hızını arttırmıştı. Renklere kör olmuş gözlerim dünyadaki varlığını sonlandırmış gibiydi. Göremiyor sadece hissediyordum. Bir an da hızlanan kalp atışlarım, terleyen bedenim, güçsüz kalan vücudum...

SEKRETER +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin