SEKRETER +18

4. BÖLÜM

BÖLÜMDE +18 KISIM VARDIR. OKUMAK İSTEMEYEN VARSA ATLAYABİLİR

İçinde bulunduğum ana inanamıyordum. Şu an 25. katta yardımcı masasının yanındaki koltukta bekliyorum hem de yarım saattir.

'Offfff'

Sıkıntıdan ölmek üzereydim. 25. kata geldiğimde bir kadın eliyle bu koltuğu işaret etmiş. Patronun geç geleceğini ve beklemem gerektiğini de söylemişti. İsmi Aleynaymış ve üst departmandanmış.

Sözleri üzerine ben de onu dinleyip rahat ve lüks koltuğa oturmuştum. Ama sorun şu ki Hande Hanım yoktu. Güvenlikte çalışan adamın söylediği gibi masanın üzerinde Hande SÖNMEZLER yazıyordu. Ama kadından eser yoktu. Bezginlikle elimdeki çantamı açıp içinden aynamı çıkardım. Yüzümü görüp biraz motive olmaya ihtiyacım vardı.

Ancak aynayı açıp yüzüme baktığımda beklediğim manzara ile karşılamadım.

Lane olasıca!

Kırmızının en cırtlak tonu dudaklarımdan firar edip kenarlara doğru taşmıştı. Salak ben! Daha dikkatli davransana kızım! Kendi kendime kızarken çoktan ayağa kalkmış lavaboların olduğu kısmı arıyordum. Küçük bir hole döndüğümde doğru yoldan ilerlediğimi fark ettim. Çünkü koridorun dönüm kısmında BAYANLAR TUVALETİ yazıyordu. Gözlerimi devirmeden edemedim. Neden bayan yani? Neden?

Tam kapının kulpunu açıyordum ki bir ses duymam ile duraksadım.

"Orası arızalı tatlım. Alt kattaki tuvaleti kullanabilirsin." Arkamı dönüp baktığımda kıvırcık saçlı bir kızın bana seslendiğini duydum. Kız uyarısını bitirdikten sonra gülümseyip gözden kaybolmuştu. Kafamı çevirip kapıya baktığımda gerçekten de ARIZALI yazdığını gördüm.

Aman bana neydi ki? Zaten sadece aynayı kullanacaktım. Aynada da arıza olacak hali yoktu.

(+18)

Kapının kulpunu indirip içeri girdim. Kapıyı kapatıp aynanın karşısına geçtim. O sırada kulağıma bir inleme sesi doldu.

"Ahhh! Siktir. Hmm çok güzel."

"Ah! Devam et lütfen!"

Bir kadın ve bir erkeğin konuşmasını duymam ile olduğum yerde kaldım. Ovv sanırım birileri işi pişiriyordu.

"Lütfen devam et Berk!"

"Berk değil! Berk Bey diyeceksin!" Adamın sert çıkan sesini işitmemin hemen ardından içerdeki kadının acıyla çığlık attığını duydum.

Sanırım birileri fena köklemişti.

Yüzümde bir gülümseme oluşurken elimi çantama atıp içinden telefonumu çıkardım. Ses çıkarmamaya özen gösteriyordum.

"Tamam bir daha söylemem. Berk Bey!"

Onlar konuşa konuşa işi pişirirken ben de telefonumu açıp ses kaydetme tuşuna basmıştım. Bir şirkette, hele ki böyle büyük nüfuslu bir şirkette tuvalette seks yapmak da hmmm nasıl desem benim için mükemmel bir kozdu. Zaten adamın isminin Berk olduğunu öğrenmem ile güvenlikteki adamın dediği isim aklıma gelmişti. Kendisine 'Bey' diye hitap edilmesini istemesi ise bu düşüncemi desteklemişti. Bu adam her kimse önemli birisi olmalıydı.

"Seni daha sert beceririm kızım!"

"Yap o zaman ne duruyorsun lanet olasıca!"

"Kapa çeneni! Eğil!"

Adamın bir anda bağırması ile şaşırmıştım. Ama yüzümde de daimi bir gülümseme vardı.

"Ne?" Kız da benim gibi şaşırmış olmalıydı.