Oy ve yorum istediğimi belirtmeme gerek var mı kdkskkssk
"Daha fazla şeye gerek yok bence."
Dilan fırından çıkardığı keki tezgahın üstüne koyduğunda ofladım. Bu kadar pastayı neden yapıyordu? Sanırım amacı ülkenin pasta ihtiyacını karşılamaktı.
"Tamam İrem başka bir şey yapmıyorum."
Dilan'ın ağzından çıkanlar beni hayrete düşürmüş gibi bir ifadeye bürünerek "İnanamıyorum! Sen ciddi misin? Gerçekten başka bir şey yapmayacak mısın? Tanrı seni kutsasın bu haberi bana verdiğin için." dedim.
Dilan ise bu tezimin yanlış olduğunu idda eden bakışlar ile bana bakmaya başlamıştı.
"Hem o kadar da çok şey yap-" duraksayıp mutfağı göz ucuyla taradıktan sonra yarım kalan cümlesini "Peki, sanırım biraz fazla olmuş." diyerek tamamladı.
Gözleri ilk olarak tezgahın üstünü daha sonra masayı ve sandalyeleri taramıştı. Her yer pastalar börekler ile doluydu. Bunların dışında bir de dolabın içinde olanlar vardı. Dolabın içindeki bir yığın pastayı düşünmek bile doymama neden oluyordu.
Gitmeden önce yığınla yaptığı pastalar yetmezmiş gibi geldiğimde hâlâ bir şeyler yaptığını görmüştüm. Çıldırmışçasına pasta börek yapıyordu. Bu kız gerçekten çıldırmış olmalıydı.
Gülümsedim ve ona "Uzun soluklu Master Chefin bittiyse seni yatağımın üstindeki kıyafetleri giymeye davet ediyorum." dedim.
Söylediklerimi duyması ile tekrardan yüzünü buruşturmuştu.
"Umarım senin üstündeki elbiseye benzer şeyler seçmemişsindir benim için. Ve umarım orada pantolon vardır."
Pipetimden meyve suyunu çektim ve odama doğru ilerleyen Dilan'a bağırdım.
"Onları giymezsen seni haşlarım!"
Bu gece giymeliydi. Özellikle bu gece...
Elimdeki meyve suyunu masaya bırakıp mutfağın aynayla kaplı olan duvarına baktım.
Gerçekten ayna bile sayemde güzel gözüküyordu. Üzerimdeki iddali elbise bedenimi tüm kıvrımları ile ortaya seriyordu. Derin yırtmacıda olayın püf noktasıydı.
Salık bıraktığım sarı saçlarım ve kusursuz makyajım mükemmel duruyordu.
Ve o anda beklediğim ses duyuldu.
Kapının zil sesi...
İçimde bir sırıtma oluşurken içeriye doğru bağırdım.
"Ben bakıyorum!"
Ayağa kalkıp yürümeye başladığımda her adımımda yağımdaki gold topukluların sesi yankılanıyordu, evin içinde.
Çıkan ses sayesinde kapının ardından dahi geldiğimin anlaşıldığını düşündüm.
Ben yenilmezim bakışları yüzümdeki prensesliğini korurken kapının kulpunu kavrayıp yavaşça açtım.
Muhteşem gülücük!
Transparan sürtüğe merhaba de!Yurdagül yüzündeki gergin ifade ile kapının önünde bekliyordu.
Kapıyı açtığım da bakışları yavaş yavaş bana kaydı.
Gözlerime değdiği anda gözleri kocaman oldu.
Şaşırmıştı.
Ah bebeğim sana öğretemediler mi duygularını saklamayı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEKRETER +18
Teen FictionBEN O SÜRTÜĞÜM!! Zihninde yer edinmiş sürtük kız imajının ete kemiğe bürünmüş hâliyim. Baş rollerin düşmanı, seninse içine oturan o karın ağrısının başrolüyüm. Yan karakter olan benim, beni izleyen sensin. Ayartıcı ve kışkırtıcıyım. Hiç hoşuna git...