5. BÖLÜM

59.2K 724 69
                                    


1 dakika...

2 dakika...

3 dakika...

10 dakika

Elimdeki kırmızı kılıflı telefonumu sıkıca tutarken mutluluğumu belli etmemeye çalışıyordum. Hande denen şirketimizin minik sürtüğünün masasının yanındaki koltukta oturmuş gelmesini bekliyordum. Tuvaletten çıkar çıkmaz direk buraya gelmiştim. Ama Hande hanım burada değildi. Kesin muhasebeye gitmiştir. Parasını almak için uğraşıyordur. Yüzümdeki gülümseme istemsizce büyürken dudalarımı birbirine bastırdım.  Tam o sırada arkamda bir topuklu ayakkabı sesi duydum.  Bakışlarım büyük bir yavaşlık ile adım seslerine doğru çevrilmişti.

Bingo!!

Çakma simsiyah saçlar, mavi lens gözler, dapdar beyaz bir gömlek -üstten iki düğmesinin ağır dekolteli olacak şekilde açık olduğunu söylememe gerek yoktur sanırım- yırtmaçlı dar dizinin bir karış üstünde biten siyah etek...

Evet doğru bildiniz! Hande SÖNMEZLER...

Onu görmem ile yerimde daha da yayıldım.  O ise bana bir bakış atmış ardından da masasının başına geçmişti. Benimle ilgilenmezken eline mavi bir dosya alıp incelemeye başladı. Ben ise sinsi bir sırıtma ile onu inceliyordum. Sanırım amacım bakışlarım ile onu rahatsız etmekti. Bir müddet sonra istediğim oldu ve rahatsız olmuş bakışları bana döndü. Lens olduğu iki km uzaklıktan bile belli olan mavi gözleri mavi gözlerim ile buluştuğunda konuşmaya başladı.

"Sanırım Kayra Bey ile iş görüşmesine geldin." Elindeki mavi dosyayı açtı ve bir şeye baktı. "İsmin İrem Durulmaz olmalı." Gülümsemem yüzümden eksik olmazken kafamı olumlu anlamda salladım. O ise rahatsız bakışları ile bana bakıyordu. Bir an yüzüne çok bilmiş bir ifade takındı. "Boşa umutlanmasan iyi olur ama. Kayra Bey çok seçicidir. Herkesi seçmez. Seçtikleri ise çok fazla ona katlanamaz. Anlayacağın..." Beni baştan aşağı küçümser bir şekilde süzdü. İçimden bir ses dal kıza bildir haddini dese de cümlesini tamamlamasını bekledim. "Pek bir şansın yok gibi duruyor."

Zavallım havalı sandığı konuşmasını bitirince gülümsedi. Birazdan olacakları düşünerek kendimi sakinleştirdim. Son gülen iyi olacaktı nede olsa ve son gülen kesinlikle ben olacaktım. Göz temasını kesmezken tekrardan konuştu. "Kayra Bey bu gün gecikecekmiş iki saat sonra gelecek sanırım. İstersen eve gidip orada bekle." Cümlesini tamamlaması ile aklıma yeni yeni düşünceler doldu.

Hafif bir kahkaha atıp oturduğum yerde dikleştim. "Ne kadar da düşüncelisin tatlım." Bu kızı şimdi hatırlamıştım. Şirkete gelmeden önce şirketle igili önüme bir sürü belge konulmuştu. Bunun yanında şirketin soyut bilgilerini de araştırmıştım. Bir kız olduğunu öğrenmiştim. Kayra beyin geçici asistanı olan bir kız... Normalde alt departmanda çalışmasına rağmen yeni bir asistan bulunana kadar Kayra'nın asistanı olacaktı. Şirketin bazı dedikodu diye ağzı kokan kızları sayesinde de bir şeyler öğrenmiştim. Geçici asistanın kimseyi işe aldırmak istemediğine dair...

Ah bu kızımızda Sürtük Hande SÖNMEZLER oluyordu. Hatırladığım ayrıntı ile gülümsemem daha da yüzüme yayıldı. Masaya doğru iyice yaklaşıp önümde bana anlamayan bakışlar atan kıza doğru eğildim.

"Markası ne?"

"Ne?"

Histerik bir kahkaha daha attım. "Kullandığın doğum kontrol hapının diyorum, markası ne?"

Şok olmuş gözler ile bana bakarken içimden kahkahalar atıyordum. "Ne saçmalıyorsunuz?" Kafamı olumsuz anlamda iki yana alladım. "Cık... Cık... Cık..." Ona doğru iyice eğildim. "Şirketin patronlarından birinden hamile kalırsan aldırmak zorunda kalırsın. Hem de haberi olmadan. Eğer haberi olursa postalanırsın. Bu yüzden çok kaliteli bir marka doğum kontrol hapı kullanıyorsundur diye düşünüyorum. Söylesene, markası ne?" Dudaklarımın kenarları gerilirken onun şoktan şoka giren yüzünü izliyordum.

Tanrımm!!

Bu güzel manzaraya sahip olabilmek için ne sevap işledim ben!

"N- ne saçmalıyorsun sen!"

"Ahh hayır tatlım saçmaladığım falan yok. Emin ol elimde tuvalette seks fantenizin ses kaydı olmasa ben de saçmaladığımı düşünürdüm." Elime telefonumu alıp ses kaydını açtım.

"Seni daha sert beceririm kızım!

Yap o zaman ne duruyorsun lanet olasıca!

Kapa çeneni! Eğil!

Ne?

Sana eğil dedim!

 Aferin sana.

Aç ağzını. Çok iyi sakso çekiyorsun."

Ses kaydı devam ederken karşımdaki kadın şok olmuş gözler ile bana bakıyordu. Ses kaydını kapattığımda aynı rahat yüz ifadem ile ona baktım.

"Bunun ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok!"

Kendine gelmeye başlamış olacak ki söyleyeceği yalan aramaya başlamıştı. Gözlerimi devirip yüzüne baktım.

"Şirkette yayılırsa çalışma arkadaşların ve patronların da senin hiç bir alakan olmadığını düşünür değil mi? Sana inanırlar kesin? Öyle değil mi?"

Karşımda şoktan şoka giren kızı izlemek sıkıcılaşmaya başlamıştı. O an arkamda bir ses duydum bir kapı açılma sesiydi. Arkamı dönüp baktığımda koridorun karşı kısmındaki patron odasına birinin girdiğini gördüm. Sanırım patron gelmişti. Ahh iki saat ne çabuk geçmişti. Tekrardan karşımdaki çakma kadına döndüm.

"Bu işi çok istiyorum biliyor musun? Ve ben isteklerim yerine getirildiği zaman çok uslu bir kız çocuğu olabiliyorum. Bilmem anladın mı?"

Hiç bir şey demeden yüzüme bomboş bakarken göz devirdim üstümü düzeltip ayağa kalktığımda karşımdaki odaya doğru yürümeye başladım. Ancak aklıma gelen dülünce ile duraksadım ve arkamı döndüm. Hande hala durduğu yerden salak salak bana bakıyordu. Gülümsedim.

"Bu arada iki saat ne hızlı geçti değil mi Hande?"
















SEKRETER +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin