6. BÖLÜM

56.5K 692 61
                                    

Yıldıza basıp oy vermeyi unutmayın. İyi okumalar!







"Kaç dil biliyorsunuz?"

Gelen bilmem kaç yüz milyonuncu soruya da göz devirmemeye çalışarak cevap verdim.

"Dört dil biliyorum. İngilizce, Almanca, Fransızca ve İtalyanca. Bir de Arapça var ama eğitimimi daha tam olarak tamamlayamadığım için sertifikam yok."

"Anlıyorum İrem hanım. Çok iyi bir eğitim hayatınız var ve çok donanımlısınız. Ancak geçmiş listenize baktığımda hiç iş deneyiminizin olmdığını görüyorum. Nedeni nedir?"

Off! Tanrım! bu işkence ne zaman bitecek?

"Bakın bir iş geçmişim olmadığı doğrudur. Nedeni de okul hayatım. Gördüğünüz üzere başarılı ve uzun bir eğitim sürecim var. Yirmi üç yaşındayım ama iki üniversite bitirdim. Üçüncü üniversite için ise bu yılki sınava gireceğim. Aynı zamanda yaptığım yüksek lisanslar da var. Bu süre içerisinde nasıl bir iş deneyimim olmasını bekliyorsunuz?"

"Sanırım haklısınız İrem hanım. Sizin dosyanızı tekrardan Hande hanıma yollayacağım. Kayra Beyin geçici asistanı kendisi sonuçta. Seçim Hande hanımda bitiyor." Ayağa kalkıp adamın elini sıktım. Yüzümde de sahte bir gülümseme vardı.

Ah ama buradan çıktığım anda kahkahalara boğulmalıydım. Son seçim Hande Hanımdaymış demek. Bu mükemmel bir haber bayım.

"Umarım tekrardan görüşürüz İrem Hanım iyi günler."

"İyi günler."

Şirketin insan ilişkileri departmanındaki bir adamla görüşmüştüm. Patron bey geldiğinde içeri girip onunla görüşecekken bu gözlükle inek herif gelip görüşmeyi onunla yapacağımı söylemişti. Biraz bozulsam da umursamamıştım. Her neyse şu an bunları düşünmeme gerek yoktu. İşi kapmıştım. Handeciğim sağolsun.

Ah gitmeden önce kesinlikle Handeciğimin yanına uğramalıyım.

Adımlarımı Handeciğimin masasına doğru çevirdiğimde hemen beni gördü. Sanırım beni bekliyordu. Ah sevgimden ölüyor olsa gerek. İçimdeki kahkahaları dışa vurmamak ne kadar da zormuş. Aman bana ne.  Şirkete bir amaç için gelmiş olsam da eğlenmek benim de hakkımdı değil mi?

"Ah beni mi bekliyordun birtanem. Ben de senden müjdeli haberi almak için gelmiştim."

Masasının önüne gelip koltuğun üstüne kendimi rahatça bıraktığımda kızgın bir surat ifadesi ile bana bakıyordu.

"Ne istiyorsun?"

"Bir şey mi istiyormuşum. Hiç de haberim yok vallaha."

Karşımdaki genç kadın derin bir nefes aldı. İyice sinirlenmeye başlamıştı. Ne güzel işte...

"O ses kaydını silmek için ne istiyorsun?"

Hmm

"Ses kaydının sana ait olduğunu kabul ediyorsun yani. İyi güzel bir gelişme."

"Çok oluyorsun İrem ne istiyorsun söyle sonrada videoyu sil!"

Sesi yüksek çıktığı için etrafına bakma gereksinimi duydu. Lens gözleri ile etrafı süzdükten sonra bana döndü.

Yalnız bu kız harbi salak abi sanki millet ne bok olduğunu bilmiyor İnsanın kendini bilmemesi kötü bir şey tabi

İç sesimi onaylayıp karşımdaki dehşet saçan sinirli civcivce odaklandım.

"Yanlış konuşuyorsun tatlım. Bilmem farkında mısın ama kozlar benim elimde. Kuralları ben koyarım. O ses kaydını silmeyi bırak 'yaymamı istemiyorsan' diye konuşalım."

"Hayır! Ne istiyorsan yapacağım sonra da o ses kaydını sileceksin!"

Kocaman bir kahkaha attım.

"Emriniz olur matmazel, başka?"

Dilimle dudaklarımın üstünü yaladım ve öne doğru eğildim. İşte şimdi yüzümde bir gram alay yoktu.

"Beni bu işe alacaksın!"

"Nasıl alabilirim ki? Ben patron falan değilim."

"Hmm, patronun sana çok güveniyor sanırım Hande. Öyle çok güveniyor ki asistan alımını sana bırakmış. Öyle değil mi?"

"Sen bunu ner-" sözünü kestim.

"Kuşlar söyledi. Ne yapacaksın?" Yüzüme değişik bir ifade ile baktı.

"Tamam işe alındın bil. Yarın arayacağım ve işe kabul edildiğini söyleyeceğim. Sonra ben alt katta çalışmaya başlayacağım zaten. Bir daha birbirimizi görmeyeceğiz."

"Hmm bundan o kadar emin olma. Ama senle burada oturup iki saat lak lak yapamayacağım. Malum evde çor çocuk bekler." Ardından kocaman bir kahkaha atıp ayağa kalktım.

"Dikkat et de yanlışlıkla seninkiler de beklemeye başlamasın."

Ardından sinsice gülümsedim.

"Ha bu arada güzelim. Beni aramayı unutma."

Yüzündeki afallamış ifadeyi umursamadan oradan uzaklaştım. Şirketten çıktıktan sonra telefonuma bir bildirim geldi. Bir mesajdı.

"Önündeki arabaya bin!"

Offf şimdi vakti mi?

Önümde siyah lüks bir minübüs durduğunda kapı içerdeki korumalar tarafından açıldı.








"Evet, alındım sayılır." Karşımdaki adama bakarak konuştuğumda gülümsedi.

"Bu işi başarabileceğini biliyodum kızım. Afferin sana. Bir DURULMAZDAN beklenen bir davranış." Gözlerimi devirsem çok abes kaçar mı?

Göz devirmemeliyim!
Göz devirmemeliyim!
Göz devirmemeliyim!

"Bu iş bizim için çok önemli biliyorsun değil mi? İki ay içinde ne yap ne et kanlarına girmeyi başar. O ihaleye yanında seni götürecek kadar güvenmeli."

Bir şeyi bir milyon kez söylemek hoşunuza mı gidiyor? Anladık lan işte anladık!

"Gidebilir miyim artık?" Bir an önce bu boğucu depodan gitmek istiyordum. Havası beni boğmaya yetmişti.

"Benimle işin bitti ama ..." duraksadı. Bakışlarını arkamda bir noktaya sabitledi. İstemsizce arkamı döndüm. Gördüğüm manzara ise midemin bulanmasına yetmişti. Sarı saçlar, yeşil gözler, uzun boy, yapılı bir vücut ve beş para etmeyen egodan geçilmeyen bir gerizekalı beyni! Ah ne kadar da harika değil mi?

"Sevgilim?"

Karşımdaki adamın tedirgin çıkan sesini duyduğumda kusma işlevini şu an gerçekleştirebileceğimi fark ettim.

İçimden bir ses "Salak herif daha sana kaç kez söylemeliyim ayrıldığımızı." demem için bana baskı uygulasa da irade koruyup alaya almaya karar verdim.

Sahte bir şaşkınlık ile babama döndüğümde  "Sevgili olduğunuzu bilmiyordum, hele ki gay olduğundan hiç haberim yoktu. Ba-ba.!" dedim.

Ardından da gülümseyerek oturduğum sandalyeden ayağa kalktım. Masanın üzerindeki çantamı elime aldım. Yüzümdeki sahte şaşkınlık kaybolmuş yerini sarsılmaz bir ifadesizlik almıştı. Dik duruşumla kapıya doğru ilerlerken bana 'sevgilim' şeklinde hitap eden adamın önüne gelince duraksadım ve kulağına fısıldadım: "Hayırlı olsun ilişkiniz. Bu odada sevgilim diyebileceğin tek kişi o."

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. "Sevgilim diyebileceğin son insan bile olamam." İşaret parmağımı göğsüne bastırdım.

"Bunu unutma Burak!"











SEKRETER +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin