Soru soram: Dilan hakkında ne düşünüyorsunuz?: İrem'in babası hakkında ne düşünüyorsunuz?
İyi okumalar...
Asansör bu sefer beni ulaşmam gereken kata getirdiğinde büyük bir sırıtışla asansörden indim.
Bu kat kesinlikle daha kalabalıktı.
İçerideki insanların bakışları direk bana döndüğünde onları umursamadım.
Normalde de böyle olurdu. Ortama yeni kim girse tüm gözler onun üstüne çevrilir ve o kişi utançtan yerin dibine gömülür, benim hakkımda ne düşünüyorlar düşüncesinden kendini alamaz ve özgüvensiz adımlarla bir an önce orayı terk ederdi.
Ah! Ben mi?
İnsanların üstüme çevrilen her bakışından beni kıskandıkları gerçeğini çıkarıyordum. Çünkü gerçek buydu.
Bir insana bakışların en fazla üç saniye kayardı. Eğer bu süre daha da uzuyorsa o insanı inceliyorsundur demektir. Ve bir kadın bir kadını inceliyorsa amacı daima karşılaştırma yapmaktır. Bir o kadına bir kendine bakar. Bir erkek bir kadını süzüyorsa ve bu süre üç saniyeyi geçiyorsa, bu erkeğin uçkuru ile hareket etmeye başlayacağına işaretti.
Ve sanırım bir erkek bir erkeği uzun süre süzüyorsa bu gay olduğuna işaretti.
Evet, psikoloji bölümünün bana kattığı engin fikirlerime göz kırptım.
Ne yani, bir erkeğin bir erkeği uzun süre sürmesinden gay olduğunu çıkardığımız gerçeği psikolojide var mı
Ah! Hayır, o benim engin gözlemlerim sonucu ortaya çıkmış bir şey.
İç çatışmalarım ve üzerimdeki bakışlarla koridorda ilerlemeye başladım.
Bir kaç adım sonra karşıma kahverengi masa çıktı ve gözlerim direk masanın arkasında elinde bir kutu tutan Hande'ye kaydı.
Hemen yüzüme bir gülümseme yayılırken sert adımlar ile yanına yürümeye başladım.
Kısa süre içerisinde bakışları beni bulduğunda gözlerini devirmişti.
Kıyamam, beni çok özlemiş olmalıydı.
Ya ya kesin özlemiştir
İç sesimi takmayıp masanın yanındaki koltuğa attım kendimi.
"Selam güzellik, özledin mi beni?"
Hande baygın bir ifade ile yüzüme bakmayı sürdürürken kinaye dolu bir ses ile "Hem de nasıl..." demişti. Kısık çıkan sesini duymayacağımı düşünmüş olsada duymuştum. Ancak bozuntuya vermeyip bir tutam saçımı parmağıma doladım ve "Bir şey mi dedin tatlım? Tam duyamadım da," dedim.
Elinde tuttuğu kutuya masadan aldığı son bibloyuda kattıktan sonra masanın arka kısmından geçip önüme geldi.
"Bu gün alt departmana geçiyorum. Bir daha birbirimizi görmeyeceğiz. Buradaki masa ve koltuk kalkacak, kadrolu eleman olduğun için patronun yanındaki..." bakışları ile patronun odasının yanındaki cam odayı işaret etti "bu oda senin olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEKRETER +18
Novela JuvenilBEN O SÜRTÜĞÜM!! Zihninde yer edinmiş sürtük kız imajının ete kemiğe bürünmüş hâliyim. Baş rollerin düşmanı, seninse içine oturan o karın ağrısının başrolüyüm. Yan karakter olan benim, beni izleyen sensin. Ayartıcı ve kışkırtıcıyım. Hiç hoşuna git...