Daha son sözü söylemedi hayat;
belki yarınlar, mutlu sonlar vardır..."
NAZIM HİKMET
Bedenim eksi sıfır derece soğuğun altında kalmış gibi soğuktan titrerken sarıldığım yorgana daha çok sarılıp bacaklarımı karnıma doğru çekip cenin pozisyonunu aldım, neden bu kadar soğuktu burası.?
Boğazımda hissettiğim acıyla yutkunmak istediğimde tükürüğüm boğazıma bir taş gibi yarıp geçti adeta. Kurumuş dudaklarımı dilimle ıslatıp, tonlarca ağırlık çökmüş gibi hissettiğim gözlerimi usulca aralamaya çalıştım. Birisi bedenimi ele geçirmiş yapmak istediklerime mani oluyordu sanki, kendimi o kadar yorgun o kadar bitkin hissediyordum ki saki büyük bir savaştan çıkmışım gibi.
Alnımda hissettiğim soğuk şeyle kaşlarımı çatarak huysuz bir şekilde başımı oynatıp alnımın üzerinde duran duran soğuk şeyden kurtulmaya çalıştım.
"Güzelim uyan hadi çok ateşin var." Gözlerimi zorlukla aralayıp yanımda bana endişeyle bakan Ali'ye baktım. Üzerimdeki yorganı çektiğinde olduğum yerde soğuktan titremeye başladım.
"Üşüyorum ört onu lütfen." Boğazıma takılı kalan taşlar konuşmama mani oluyor, canımı yakıyordular. Boğazımda hissettiğim acıyla yüzümü buruşturup Ali'ye baktım.
"Boğazım acıyor." Diye konuştum güçlükle. Ali soğuk parmaklarını tekrar alnıma değdirip yüzünü buruşturarak hızla yataktan kalktı.
"Sirkeli su yapıp geliyorum, üzerini örtme." Gözlerimi ağır ağır kapatıp açarak arkasından baktım, o kadar çok üşüyordum ki sanki bedenim birazdan bir buz kütlesine dönüşecek gibi hissediyordum.
Ayaklarımın dibinde olan yorganı ayaklarımla kendime doğru çekip sıkıca sarıldım yorgana, ayaklarımı birbirine sürtüp ısınmaya çalıştım. Gözlerim kendiliğinden tekrar kapandığında kapının açılıp kapanma sesini duydum ama gözlerimi açıp bakamadım gelen kişiye.
Üzerimdeki yorganın bir anda çekilmesiyle korkuyla yerimde sıçrayıp gözlerimi şaşkınlıkla açtım, Ali bana çatık kaşlarıyla bakarken ben ona bayık gözlerle bakıyordum.
"Sana üstünü örtme dedim değil mi pedaliza.?" Dedi sert sesiyle. Kurumuş dudaklarımı ıslatıp üşüyen ayaklarımı birbirine sürterek ısıtmaya çalıştım.
"Ama çok üşüyorum." Dedim masum olduğumu düşündüğüm sesimle. Ali masanın üzerine koyduğu kabın kenarındaki bezi alıp ıslatıp sıkmaya çalıştığında yüzünü buruşturduğunu gördüm, yaralı olan omuzu acımıştı.
Islattığı bezi kâküllerimi geriye yatırıp alnıma koyduğunda soğuktan titreyen dişlerimi birbirine vurdum. Baygın gözlerle ona baktığımda ıslattığı diğer bezi bana doğru yaklaştırdığında güçlükle elimi kaldırıp elini tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHİR
General FictionMutlu musun.?" Diye konuştu titreyen sesiyle, Islak kirpiklerimle ona bakmaya devam ettim. "Mutlusun tabi sen bir tek benim yanımda mutlu olamadın." Beni öldürmek ister gibi söylediği kelimeler nefessiz kalmama neden oldu. Gözyaşlarım usul usul yana...