40. BÖLÜM

1.5K 78 7
                                    

Ondan ayrılmanın bana güç geleceğini biliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ondan ayrılmanın bana güç geleceğini biliyordum. Fakat bunun bu kadar korkunç, bu kadar acı olacağını tasavvur edememiştim. SABAHATTİN ALİ.

Hatalarım varsa kusura bakmayın, keyifli okumlar dilerim.

Başımdaki keskin ağrı gözlerimi açmama izin vermezken boğazımı saran görünmez eller nefes almama izin vermiyordu. Acıyla yutkunmak istediğimde boğazımı saran eller buna izin vermedi, boğazımdaki kuruluk canımı yakıyordu.

Zorlukla gözlerimi araladığımda gözlerim etrafı bulanık görüyordu. Acıyla gözlerimi kapatıp açtığımda bu görüş acımı birazda olsa netleşmesini sağlamıştı. görüş acımda beyaz bir tavan vardı. Kaşlarım benden bağımsız bir şekilde birbirine girdiğinde nerede olduğumu anlamak istercesine başımı çevirmek istediğimde başımın arkasında hissettiğim acıyla güçsüz bir çığlık koptu kurumuş dudaklarımın arasından.

Elimi usulca başımın arkasına, acıyan yere dokundurduğumda gözlerimin önüne gelen gerçekle acıyla yutkundum. Gözlerimden akan kuru bir yaş içimde ölen çiçeklerin yeşermesine yetmemişti.

"Ali." Diye fısıldadım acı dolu kısık sesimle. Kalbimde hissettiğim bu keskin acı yavaş yavaş tüm benliğime yayılıyordu. Telaşla etrafıma bakındığımda bir hastane odasında olduğumu fark ettim.

Hızla yattığım yerden doğrulmak istedim lakin başımdaki acı buna izin vermiyordu. Odaya göz attığımda benden başka kimsenin olmadığını görmüştüm.

"Ali." Diye bağırdım bu kez az önceki sesimin sessizliğine nazaran güçlü sesimle. Elimin üzerindeki serum iğnesini çıkartıp, yatakta güçlükle doğrulup oturdum. Biran gözlerimin önü kararsa da bunu umursamamıştım.

"Hemşire! kimse yok mu? Ali neredesin.?" Boğazımın acımasını umursamadan bağırdığımda odanın kapısı sert bir şekilde açılmıştı. Bakışlarım hızla oraya döndüğünde karşımda istediğim kişiyi değil Araf ağabeyi, Asiye babaanneyi ve Semayı görmüştüm. Gözyaşlarımın arasından onlara umutla baktım, bana onun iyi olduğunu söylemeleri için ama onlar yüzlerindeki acı dolu ifadeyle bana bakmayı seçmişti.

"Sare kızum." Asiye babaanne telaşla yanıma gelip buğulanmış gözleriyle bana baktı. Bakışlarında hüzün vardı, korku vardı, acı vardı.

"Ali nerede? o..... o vurulmuştu iyimi o.?" Zorlukla bir araya getirdiğim kelimeleri konuştuğumda hepsi tek tek akışlarını benden ayırmıştı. İçimdeki acı büyüdükçe büyüdü yüreğimi acıdan yaktı. Titreyen dudaklarımı birbirine bastırıp, içimdeki öfkeye mani olamadan içimdeki acıyı kusmak istercesine bağırdım.

"Ali iyimi diyorum size, bakmayın öyle yüzüme, konuşsanıza Ali iyimi.?" Asiye babaanne elimi tutmak istediğinde buna izin vermeyip gücü çekilmiş bacaklarımı zorlayarak yataktan kalkıp karşılarında durdum.

AHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin