10.BÖLÜM

2.7K 187 14
                                    


Yine de biri çıksanasılsın dese alışkanlıkla iyiyim diyeceğim.

Abdurrahman Cahit Zarifoğlu

Keyifli okumalar.....

Dünyanın tüm güzelliklerinden mahrum kalmış ben sevgiyi çöl de şu arar gibi arayarak bulabilir miydim? Ben bulamazdım ama sevgi belki gizliden gizliye bana geliyordur ama ben ruhumun bana sunduğu acıdan fark edemiyordum. Hayat bana o kadar tersti ki sanki herkes benim düşmanımdı, herkes buraya ait olmadığımı bağıra bağıra beynime kazımaya çalışıyordu, kalbimin kırılmasını umursamadan.

Başımı Ali'nin boynuna gömerek gözlerimi sıkı sıkıya yumdum, son olmasını umut ederek gözyaşlarımı özgür bırakırken kokusunu içime çektim, tarif edemeyeceğim kadar güzel kokusu vardı sanki.. gardenya çiçeği gibi kokuyordu.

Ali elini başıma koyarak bana sıkıca sarıldı, bu tarif edemeyeceğim bir şeydi, insanın kendi güvende hissetmesi çok güzel bir duyguymuş. Burnumu hiçte kibar olmayacak bir şekilde çekip Ali'nin siyah gömleğini sol elimle avucumun arasına aldım, kendimi hiçte iyi hissetmiyordum, her an düşecekmiş gibi titriyordu bacaklarım.

Ali beni kendinden uzaklaştırarak toprak rengini anımsatan gözlerini benim ağlamaktan kızaran mavi gözlerimde bir kaç saniye dolandıktan sonra baştan aşağıya inceledi beni, gözleri sağ elimde takılı kaldığında utanarak elimi saklamak için hamle yaptığımda benden hızlı davranarak bileğimden tutarak elime hayretler içinde baktı, babamın bu kadar cani birisi olmuş olması onu şaşırtmışa benziyordu.

"Omu yaptı bunu.?" Sesi o kadar sert çıkmıştı ki istem dışı ürkmüştüm, elimi geriye çekmek için hamle yaptığımda Ali bileğimi daha da sert tutarak sorusunu yeniledi.

"Omu yaptı." Ses tonu bir kaya kadar sertti, başımı önüme eğerek başımı olumlu anlamda salladım.

"Yok artık." Hüma'nın şaşkın sesi kulaklarıma dolarken gözyaşlarım yine benden kaçmayı seçmişti, bir bir dökülüyordular.

"Siz beni dinlemiyorsunuz ama o adam bu kızı almadan durmayacak bunu anlayın artık, bu daha başlangıç." Selim beyin gerçekleri yüzüme vurmasıyla canım daha da yandı, muhtemelen babam şuan kızgın bir boğadan farksızdı, beni ilk bulduğu yerde öldürme ihtimali yüzde kaçtı? Bence yüzde doksan dokuz o bir ihtimal de belki içinde bana karşı bir sevgi kırıntısı vardır diyeydi.

Ali bileğimi serbest bırakarak kapının kenarına sinirle yumruk atıp bağırdı, çok sinirli gözüküyordu. Gözlerimin kararmasına eşlik ederek olduğum yerde sendelememle düşecek hale geldiğimde Ali kolumdan tutarak beni son anda düşmekten kurtarmıştı.

"İyi misin.?" Sorduğu soruyla bakışlarımı onun toprak rengi gözlerine sabitledim, peki iyi miydim? Aslında hiçte iyi değildim hem ruhen hem de bedenen çökmüş bir haldeydim, başımı olumsuz anlamda iki sallayıp sessizce konuştum.

"Galiba değilim." Ali'nin bir anda beni kucağına almasıyla gözlerimi büyüterek ona baktım.

Babam eğer benim yüzümden bu insanlara zarar verirse kendimi hiçbir zaman affetmeyeceğim. dolmuş gözlerine başımı Ali'nin göğsüne yasladığımda Ali'nin kaslarının gerildiğini hissettim bir an, sanırım rahatsız olmuştu başımı yaslamamdan, Ali merdivenleri çıkarken sessizce konuştum.

"Zamanı geldiğinde bu evden gittiğimde o zaman sizde tehlike içinde yaşamak zorunda kalmayacaksınız."

"Saçma saçma konuşma pedaliza kimse tehlike içinde yaşamıyor." Başımı kaldırarak ağlamaktan kızaran gözlerimle ona baktım ,benim ona bakmamla oda bana baktı.

AHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin