6.BÖLÜM

3K 199 23
                                    


Bize sözlerimizden çok yüreğimizden anlayan gerek....
A.Cahit Zarifoğlu

Hayat, ben farkına varmadan nefes nefese koşarak kaçtığım o enkazdan beni alıp başka bir enkazın kollarına itiyordu, iteceğini bilseydim nefes nefese kaçtığım o enkazdan kaçmazdım belki, belkide kaçardım. Evet kaçardım çünkü sevilmemiştik hissi de insanı uçurum kenarına itiyordu. Kendini o uçurumdan bırakmak istiyorsun sonra vazgeçiyorsun son gücüyle çırpınan o kanatları yarı yolda bırakmak istemiyorsun. Güneş doğmaktan vazgeçmediği gibi ben de enkazdan kaçmaktan vazgeçmiyordum.

Yüzüm de hissettiğim o nefesi içimin ürpermesine neden oluyordu. Gözlerim enteresan bir şekilde dikkatimi çeken benini incelerken son anda vazgeçip toprak rengini anımsatan gözlerine tırmandı. Boyu benimkine nazaran bayağı bir uzundu 1.90 falan var mıydı acaba.? Başımı kaldırarak ona baktım. Mimiklerini oynatmadan gözlerime bakıyordu, gerçekten çok soğuk bakışları vardı, beni ürküten bakışlar, sert bir şekilde yutkunup geriye doğru bir adım attım ve ondan uzaklaştım, gözlerimi ondan kaçırarak konuştum.

"Ben fark edemedim kusura bakma." Bir şey söyleme gereği duymadan yanımdan geçip gitti, bu hareketine gözlerimi devirerek bende mutfaktan çıktım.

Uyuşuk adımlarla merdivenleri çıkarken annesinin odasından gelen konuşma sesleri dikkatimi çekti, normalde hiç huyum olmayan bir şey yapıp kapıya yaklaşıp durdum, konuşanları duya bilmek için biraz kapıya yaklaştım.

"Selim onun bir sucu yok biliyorsun." Bu annesinin sesiydi, sesi gerçekten çok yorgun geliyordu ne hastasıydı acaba.?

"Annesi yüzünden oldu bütün o olanlar bunu biliyorsun Ayşe." Dedi babası, sesindeki siniri görmesem bile hissetmiştim.

"İkisinin de bir suçu yok hele Sare'nin O hiçbir şey bilmiyor."

"Söyle o zaman ne duruyorsun.?"

Bir anda arkamdan gelen öksürme sesiyle korkuyla yerimden sıçradım, arkama korkarak döndüğüm de sinirli toprak rengi gözlerle karşılaştım.

"Kapı dinlemek çok ayıp bir şeydir pedaliza."

"Şey...ben." Saçma bir açıklama yapacağım sırada beni durdurdu.

"Odaya geç." Bu adam beni gerçek anlamda ürpertiyordu, ellerimi önümde birleştirip başımı önüme eğerek odaya geçtim, odanın kapanma sesiyle o tarafa baktım. Ellerini pantolonun ceplerine koymuş bir şekilde karşım da durdu.

"Bir pedaliza'ya göre fazla meraklısın." İkide bir söylediği o kelimenin anlamını gerçekten merak etmeye başlamıştım.

"Nüfus cüzdanın yanında mı.?" Tek kaşımı kaldırarak sorduğu soruyla tamamen ona baktım.

"Hayır, yani ben evden panikle ayrıldığım için hiçbir şey alamadım yanıma."

"Bende öyle olduğunu düşünmüştüm zaten."

"Neden sordun.?"

"Resmi nikâh için." Gözlerimi büyüterek ona baktım bu kadar acele niyeydi.?

"Neden bu kadar acele ediyorsun.?" Dedim kaşlarımı çatarak.

"Çünkü iki hafta sonra okullar açılıyor." Diye konuşurken bir yandan da dolaptan battaniye ve yastık alıp kanepenin üzerine bıraktı.

"Eee başlasın ne olmuş." Dedim anlamamış bir şekilde hayır gerçekten anlamamıştım ne olmuş okul başlıyorsa, vücudunun yarışı bana dönük bir şekilde konuştu.

"Sence soyadının bir den bire değişmesi okulda dikkat çekmez mi?" Bir yandan da battaniyeyi kanepeye seriyordu.

"İnsanların soyadları üniversite okurken de değişe bilir ne var ki bunda.?"

AHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin