İçimde bir şey kurulup kurulup yıkılır gibi..
Rasim Özdenören.Aynadaki yansımama ifadesiz gözlerimle bakmaya devam ederken bir kez daha anladım ben bu dünyada çabaladıkça siyah denize batan narin siyah bir kelebektim, beni dibe çekiyordu ondan kurtulmanın yolu yoktu sanırım. Onun beni isteyişi kadar ben onu istemiyordum.
Sol elimi kaldırıp kaşımın üzerindeki yarada gezdirdim parmaklarımın uçlarını, ondan daha fazla nefret etmemi sağlıyordu bende bıraktığı izler, babam olmayı hak etmiyordu.
Ali'nin dün akşam ördüğü açık kahverengi saçlarımı çözüp omuzlarıma dökülmelerine izin verdim, Dalga dalga olmuştular. Gözlerim üzerime tek elle zorda olsa giyindiğim elbisede dolaştı bir müddet , dizlerimin bir karış altında bitin limon sarısı olan bir elbiseydi.
Banyodan çıkıp odaya girdiğimde Ali'yi boydan camı olan balkon kapısının önünde elleri pantolonun ceplerine koymuş düşünceli bir şekilde buldum.
Sol elimle sağ bileğimi tutup ellerim önümde birleştirirken hafifçe öksürerek beni fark etmesini sağladım. Bakışları beni bulurken gözlerim onun üzerinde geziniyordu yine baştan aşağıya siyah giyinmişti.
"Bir an hiç çıkmayacaksın sandım pedaliza." Bu sefer onun bakışları benim özerimde gezinerek beni inceledi.
"Tek elle ancak bu kadar hızlı olabiliyorum kusura bakma." dedim sesiz sesimle.
"Şimdi den söylüyorum babaannemin dediklerine alınma kendisi biraz huysuzdur. unutmadan adı Asiye." Kapıya doğru ilerlemesiyle bende onunla birlikte ilerledim.
"Yaşlı bir insan ne kadar huysuz olabilir ki.?" Diye sordum sessizce. Ali bana kısa bir bakış attıktan sonra önüne dönüp yürümeye devam etti.
"Birazdan görürsün." Odadan çıkıp merdivenleri yavaşça Ali'yi takip indiğimde bu sabah mutfakta değil de salonda kahvaltı yaptıklarını gördüm, salona girdiğimizde tüm bakışlar bize dönerken utançla başımı eğdim.
"Allaha şükür gelebilduler." Babaannesinin imali sesiyle başımı yavaşça kaldırıp ona baktım, kaşları çatık bir şekilde bize bakıyordu. Ali babaannesinin önünde durup elini öpebilmek için elini uzattığında bende hemen yanında durdum..
"Hoş geldin babaannem." Dedi samimi sesiyle, babaannesi kaşlarını çatmayı sürdürerek elini Ali'ye uzattı.
"Hoş bulduk." Dedi hafif alınmış sesiyle. Ali elini tutup öptükten sonra elini başına koyup babaannesine sarıldı, Ali'nin geri çekilmesiyle sıranın bende olduğunu anlayıp bir adım öne çıktım, bunlar alışık olduğum şeyler değildi.
"Hoş geldiniz." Diyerek Ali gibi elini öpmek için elimi uzattım, kadın bana dik dik bakarken itiraf etmeliyim ki fazlasıyla koşmuştum.
"Ula Ali bu biyaz gözli." Kaşlarımı hafifçe çatıp anlamayarak önümdeki yaşlı kadına bakmaya devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHİR
General FictionMutlu musun.?" Diye konuştu titreyen sesiyle, Islak kirpiklerimle ona bakmaya devam ettim. "Mutlusun tabi sen bir tek benim yanımda mutlu olamadın." Beni öldürmek ister gibi söylediği kelimeler nefessiz kalmama neden oldu. Gözyaşlarım usul usul yana...