Bölüm Bir - İlk Karşılaşma

65.8K 1.1K 157
                                    

!LÜTFEN BÖLÜMLERE KÜFÜR KULLANARAK YORUM YAPMAYIN!

Merhabaaaa 🥰

Umarım aradan geçen sürede ve şu anda çok çok iyisinizdir

Ben -kısmen de olsa- geri dönmenin ve yeni hikayemizin büyük bir heyecanı içerisindeyim 🥳

Bu kısma başlama tarihinizi eklemenizi rica ediyorum :)
MEFTUN'u yazmaya başladığım tarih:
1 Aralık 2020 Salı

Seviliyorsunuz 💜

"Anne, ben çıkıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Anne, ben çıkıyorum."

Ellerini küçük, pembe mutfak havlusuyla kurulayan annem mutfaktan hızla çıkarak yanıma ulaşmıştı. Başını hafifçe pencereden dışarı sarkıtarak karanlık gökyüzüne kıstığı gözleriyle baktı.

"Hava durumunda bugünün güneşli geçeceği söyleniyordu," Sessizce mırıltısını dinlerken, yüzündeki kırışıklıkları inceledim. Her çizgide ayrı bir anının saklandığı yüzü gün geçtikçe daha da güzelleşiyordu sanki. "Ama sen yine de dikkat et kuzum. Sıkı sıkı giyindin mi?"

Şefkatli sesiyle kendime gelip ne zaman elime tutuşturduğunu bilmediğim turuncu atkımı boynuma dolarken ona gülümsedim ve başımı onaylarcasına salladım.

"Sen beni merak etme. Hadi görüşürüz."

Kapıdan dışarı adımımı attığımda soğuk hava sarıvermişti  çevremi. Her sabah gideceğim bir buçuk saatlik yol sebebiyle erkenden kalkıyor, hava aydınlanmadan evden ayrılıyordum. Bu da soğuğu her gün biraz daha hissetmeme neden oluyordu.

"Allah'a emanet ol kuzum."

Yüzünde tatlı bir gülümsemeyle beni uğurlayan anneme dönüp el salladım ve adımlarımı hızlandırarak otobüs durağına koşturdum. Beş dakikaya orada olmazsam şayet, otobüsü kaçırabilirdim ki bu benim için hiç iyi olmazdı.

Durağa ulaşmamın hemen sonrasında otobüsün gelmesiyle soğuk havadan derin bir nefes aldım. İçime dolan soğukla titrerken benden önceki iki kişiden sonra sonunda otobüse binebilmiştim. Aslında çalıştığım okul, öğretmenler için bir servis tahsis etmişti fakat yaşadığım evin okula olan uzaklığı sebebiyle servisten yararlanamıyordum.

Otobüs şoförünün uyarısıyla önde gruplanan insan topluluğu orta kısma geçerken açılan alana ilerleyip yan yana sıralanmış sarı askılardan birine tutundum.

Her zaman olduğu gibi dört durak sonrası otobüsten inecek, biraz yürüyüp marmaraya binecek, sonrasında ondan da inip başka bir otobüsle çalıştığım okula ulaşabilecektim. Geri dönüşüm de böyle oluyordu. Tüm bunlar saatlerimi, hatta günümün tamamını alıyordu ama bir gün olsun şikayet etmemiştim. Aksine, okulunu okuduğum bir mesleğe sahip olduğum için her günümü şükrederek geçiriyordum.

El üstünde geçen bir çocukluğa sahiptim. İstediğim her şey olurdu. Babam, bir defa olsun 'Hayır' dememişti bana. Sesini yükselttiğini dahi hatırlamazdım. Annem de öyleydi gerçi. Birbirini çok seven anne-babaya, huzurlu ve mutlu bir yuvaya sahitim. Yani, ben öyle sanıyormuşum.

MEFTUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin